
Esas No: 2016/6722
Karar No: 2019/3428
Karar Tarihi: 25.03.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6722 Esas 2019/3428 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ile davalı ... Nak. A.Ş vekili tarafından talep edilmiş, davacılar vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.03.2019 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların maliki ve aracı ünvanı altında çalıştıran teşebbüs sahibi olduğu otobüsün karıştığı kazada, araçta muavin olarak bulunan davacıların oğlu/kardeşi ..."ın öldüğünü, kazada araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, davacıların manevi zarara uğradıklarını belirterek davacı anne baba için 100.000,00"er TL ile kardeş için 75.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı .... vekili, davaya konu kazayı yapan aracın maliki ve sürücüsünün işvereni olmayan davalıya husumet düşmeyeceğini, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... ve ... için 20.000,00"er TL, ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına davaya konu trafik kazası nedeniyle, davalılara 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereği, araç maliki ve teşebbüs sahibi sıfatları nedeniyle husumet yönletildiği gözetildiğinde, mahkemenin davada görevli olmasına; 2918 sayılı KTK"nun 85. maddesi gereği, aracı ünvanı altında çalıştıran teşebbüs sahibi olan davalı ..."nin araç malikiyle birlikte zarardan müteselsil sorumlu olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına; davacılar murisinin davalı tarafa ait otobüste muavin olduğu ve kazada kusurunun bulunmadığı da dikkate alındığında, davaya konu kazaya ilişkin olarak açılan ceza yargılamasında alınan konusunda uzman bilirkişi heyetleri tarafından düzenlenen raporlardaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacı (ölenin kardeşi) ... için manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı .... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar ... ve ..."ün oğlu olan ..."ın ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, ölenin annesi/ babası olan davacılar için 100.000,00"er TL manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacılar ... ve ..."ün oğlu olan yakınlarının ölümü
nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, adı geçen davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği, davacıların yakını ..."ın kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmadığı ve davalı tarafa ait araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar ... ve ... için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 2.532,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... Sey. Nak. A.Ş"den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.