Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3412
Karar No: 2015/4477
Karar Tarihi: 12.03.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/3412 Esas 2015/4477 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, işçilik alacakları için açılmıştır. Davacı işçi, davalı şirkette 10.07.2010-30.11.2012 tarihleri arasında kesintisiz ve sürekli çalıştığını ancak davalı şirketin kendisini haklı bir nedene dayanmadan işten çıkardığını iddia etmiştir. Davalı şirket ise işçinin kendi isteğiyle işten ayrıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davacının lehine karar vermiştir ancak temyiz istemi üzerine dosya Yargıtayca incelenmiştir.
Yargıtay, dosyadaki delillere bakarak davacının istifası konusunda açıklamalar yapmıştır. İşçinin haklı bir nedenle iş sözleşmesini derhal feshi çalışma koşullarını işyerina ortadan kaldıran bir haktır. İşçinin istifası, işverenin kabul etmediği takdirde gerçek bir istifadan söz edilemez. İstifaya rağman tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde, iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilir. Şarta bağlı istifa ise geçerli değildir. İşverenin istifa dilekçesi üzerinde olumsuz etkisi olup olmadığı tartışılır ancak işçinin haklı nedenle derhal fesih yoluna giderken iradesi fesada uğratılarak işverence istifa dilekçesi alınması halinde istifaya geçerlilik tanınmaz.
Dosyada, davacının istifasına dair açıklamalar yapılmamış ve değerlendirilmemiştir. Bu nedenle Yargıtay, davacının usulüne uygun bir şekilde hazır edilerek isticvap edilmesi, söz konusu belgenin irade fesadı altında alınıp alınmadığı tartışıldıktan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Ayrıca, davalı şirketin, davacının tüm alacak
7. Hukuk Dairesi         2015/3412 E.  ,  2015/4477 K.

    "İçtihat Metni"

    İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 10.07.2010-30.11.2012 tarihleri arası kesintisiz ve sürekli çalıştığını ancak davalı şirketin müvekkilinin iş akdini haklı bir nedene dayanmadan feshettiğini iddia ederek işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, 29/11/2012 tarihli yazılı beyan ile iş akdini sonlandırdığını ve hiçbir alacağının kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir.
    Taraflar arasında, iş ilişkisinin işçinin istifası ile sona erip ermediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini derhal feshi 4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı yasanın 17 nci maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında Yasada işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.
    İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez. Bununla birlikte istifaya rağmen tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde, kararlaştırılan sürenin sonunda iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilmelidir.
    Şarta bağlı istifa ise kural olarak geçerli değildir. Uygulamada en çok karşılaşılan şekliyle, işçinin ihbar ve kıdem tazminatı haklarının ödenmesi şartıyla ayrılma talebi istifa olarak değil, ikale (bozma sözleşmesi) yapma yönünde bir icap olarak değerlendirilmelidir.

    İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverenin tazminatların derhal ödeneceği sözünü vermek ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
    İşverenin baskı uygulaması sonucu düzenlenen istifa dilekçesine değer verilemez. Dairemizce bu gibi hallerde feshin işverence gerçekleştirildiği, bununla birlikte işveren feshinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmektedir.
    İşçinin haklı nedenle derhal fesih nedenleri mevcut olduğu ve buna uygun biçimde bir fesih yoluna gideceği sırada, iradesi fesada uğratılarak işverence istifa dilekçesi alınması durumunda da istifaya geçerlilik tanınması doğru olmaz. Bu durumda işçinin haklı olarak sözleşmeyi feshettiği sonucuna varılmalıdır.
    İstifa belgesine dayanılmakla birlikte, işçiye ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmiş olması, Türkiye İş Kurumuna yapılan bildirimde işveren feshinden söz edilmesi gibi çelişkili durumlarda, her bir somut olay yönünden bu çelişkinin istifanın geçerliliğine etkisinin değerlendirilmesi gerekir.
    İstifa belgesindeki ifadenin genel bir içerik taşıması durumunda, işçinin dava dilekçesinde somut sebepleri belirtmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu halde de istifanın ardındaki gerçek durum araştırılmalıdır.
    Dosyada, davacının "Kendi isteğimle ayrılmış bulunmaktayım, yine aynı şirketten hiç bir alacağım kalmadığını taahhüt ederim" ibareleri bulunan 29/11/2012 tarihli istifa dilekçesi bulunmakta olup istifa konusunda davacının beyanı alınmamıştır. İstifa dilekçesi değerlendirilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davacıyı usulüne uygun bir şekilde düzenlenecek davetiye ile duruşmada hazır ederek isticvap etmek ve söz konusu belgenin içeriği ve altındaki imzaya ilişkin diyeceklerini sormak, gerekirse bu belgenin irade fesadı altında alınıp alınmadığı tartışıldıktan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip çıkacak sonucu göre bir karar vermektir.
    3-Davalı vekili dosyaya sunmuş olduğu 11/09/2013 tarihli yazılı beyan ile davacıya ait Türkiye İş Bankası Kayapınar Şubesi maaş hesabına tüm alacaklarının ödendiğini beyan etmiştir. Mahkemece maaş hesabı detayları getirilmeksizin ücret alacağı konusunda karar verilmiş olması bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, 12.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi