17. Hukuk Dairesi 2016/7226 E. , 2019/3442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı ..."a çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralanıp malul kaldığını, çocuğun uğradığı ağır cismani zarar nedeniyle tüm davacıların manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 100,00 TL. maddi ve 50.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 05.11.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 100.477,58 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 100.477,58 TL. maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; 25.000,00 TL. manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacı ..."ın maddi tazminat alacağının, yerleşik uygulamalarla belirlenen prensiplere uygun olarak hesaplandığı uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasına göre; davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddi ile maddi tazminatın miktarına ilişkin mahkeme hükmünün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, işgücü kaybı tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacı ..."ın ağır bedensel zarara uğraması nedeniyle, hem davacı ... için hem de ..."ın annesi ve babası olan diğer davacılar için bu nedenle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir. Ne var ki, hükmün gerekçesinde, davacıların manevi zarara uğradıklarının kabul edildiği ve davacılar lehine manevi tazminata karar verildiği ifade edilmiş olmasına rağmen; her bir davacının ayrı ayrı manevi tazminat isteminde bulunduğu dikkate alınmadan, tek manevi tazminat istemi varmış gibi 25.000,00 TL. manevi tazminatın davalılardan tahsiliyle davacılara verilmesine karar verilmiş; her bir davacı için manevi tazminat ayrı ayrı belirlenmemiştir. Bu suretle, hükmün infazının ve denetiminin olanaksızlaştığı açık olup manevi tazminat yönünden tesis edilen hüküm, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesine aykırıdır.
Bu durum karşısında mahkemece; her bir davacının ayrı ayrı manevi tazminat isteminde bulunduğu dikkate alınarak manevi tazminatın her davacı için ayrı ayrı ve denetime olanak sağlayacak biçimde belirlenip hüküm altına alınması gerekirken, HMK"nun 297/2. maddesine de aykırı olacak biçimde, yazılı olduğu gibi hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davaya konu edilen maddi ve manevi tazminatlar için, davalı ... şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine karar verilmesi davacı tarafça talep edilmiş olmasına rağmen; hüküm altına alınan manevi tazminatlar yönünden temerrüt faizine karar verilmemiş ve maddi tazminat yönünden de tüm davalılar için dava tarihinden itibaren faize karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Bu nedenlerle; davacı taraf lehine hüküm altına alınan manevi tazminatlar yönünden, kaza tarihinden itibaren ve maddi tazminat yönünden de sigorta şirketi dışındaki davalılar için kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru olmamıştır.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekli ile denetime uygun biçimde manevi tazminatların ayrı ayrı belirlenmesinden sonra, manevi tazminat miktarlarının denetlenebileceği gözetilerek, davacılar vekili ile davalı ... vekilinin manevi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Kabule göre de; hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlar üzerinden davacı taraf yararına vekalet ücretinin ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğinin gözetilmeyişi; yine, bakiye karar ilam harcı için davacılar aleyhine hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme hükmünün maddi tazminata ilişkin bölümünün ONANMASINA; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı ... vekilinin, anılan yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 5.180,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.