
Esas No: 2022/32
Karar No: 2022/1140
Karar Tarihi: 21.03.2022
Danıştay 13. Daire 2022/32 Esas 2022/1140 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2022/32 E. , 2022/1140 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/32
Karar No:2022/1140
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Muğla ili, Dalaman ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parselde bulunan ve mülkiyeti Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne ait taşınmazın, DSİ 21. Bölge Müdürlüğü'nce 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca 01/10/2021 tarihinde açık teklif usulü ile gerçekleştirilen satış ihalesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; Muğla ili, Dalaman ilçesi, ... Mahallesinde tapunun ... ada, ... numaralı ve ... ada, ... numaralı taşınmazların Akköprü Barajı Kil Ocağı Sahası inşaatından dolayı kamulaştırıldığı, anılan taşınmazlara davalı idarenin ihtiyacı kalmaması nedeniyle davacının talebi üzerine 04/06/2004 tarihli olur ile davacıya ait Muğla ili, Dalaman ilçesi, ... Mahallesi tapunun ... ada, ... parsel numaralı taşınmazın 147/200 oranındaki hissesi ile trampa yapılarak hissenin davalı idare adına tescil edildiği, anılan tarihten sonra dava konusu taşınmazın 01/10/2021 tarihinde satılmasına ilişkin ihale işleminin yapıldığı ve bakılan davanın da bu ihale işleminin iptali istemiyle açıldığı,
Dava konusu uyuşmazlığın özü itibarıyla davalı idarenin kamulaştırma ve takas işleminden sonra 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca davacıya bildirim yapılmaksızın dava konusu taşınmazı doğrudan satışa çıkartmasının irdelenmesini gerektirdiği, bu nedenle uyuşmazlığın söz konusu Kanun maddesinin uygulanmasından kaynaklandığı anlaşıldığından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 24. maddesinin, bu Kanun'un 22. maddesinden doğacak anlaşmazlıkların çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna ilişkin açık hükmü nedeniyle davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin benzer nitelikteki bir uyuşmazlık hakkında verdiği ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı bu doğrultudadır.
Belirtilen gerekçelerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, talep konusu itibarıyla davanın idari yargı merciinde görülmesi gerektiği, davacılara ait taşınmazların 1999-2003 yılları arasında Akköprü barajının yapılacak olması nedeniyle kamulaştırıldığı, en kötü ihtimalle anılan barajın işlemeye başladığı 2011 yılı itibarıyla taşınmaza ihtiyacın kalmadığı, Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesinin 3. fıkrasının 10/09/2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, dolayısıyla bu tarihten önce mülkiyet hakkı doğan davacılara anılan maddenin uygulanamayacağı, idari yargı merciinin denetiminden geçmesi gereken idari işlem dava konusu olduğundan uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı olmadığı, taleplerinin Kamulaştırma Kanunu'nun 21, 22, 23. maddelerinin uygulanması olmayıp idari işlem mahiyetindeki ihalenin iptali olduğu, davalı idarenin 07/09/2021 tarihli ihale ilanına karşı ... İdare Mahkemesi'nde dava açtığı, bu durumun bekletici mesele yapılması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu taşınmazın davacı ...'nin talebi üzerine Genel Müdürlüklerinden alınan olur ile trampa yoluyla kamulaştırıldığı, taşınmazda kamulaştırma işlemi söz konusu olup uygulanacak mevzuatın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu olduğu, anılan Kanun'un 24/2. maddesine göre, Kanun'un 21, 22, 23. maddelerinden doğan uyuşmazlıkların adli yargıda çözümleneceği, verilen kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü ve Altıncı Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun Ek 1. maddesi uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Muğla ili, Dalaman ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı tarla vasfında bulunan 37.739,81 m² taşınmaz (DSİ Hissesi 147/200, DSİ hissesine düşen alan: 27.738,76 m²), Aşağı Dalaman Projesi- Dalaman Akköprü Barajı ve HES İnşaatı-1-E Kil Ocağı yapılması kapsamında davacının talebi üzerine DSİ Genel Müdürlüğü'nden alınan ... tarih ve ... sayılı olur ile trampa yoluyla kamulaştırılmış, 23/06/2004 tarihinde taşınmazın mülkiyeti idare adına tescil edilmiştir.
Davalı idare tarafından, dava konusu taşınmaza ihtiyaç kalmadığından bahisle anılan taşınmaz, 01/10/2021 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında açık teklif usulü ile satışı amacıyla ihaleye çıkarılmıştır.
İhaleye davacının da aralarında bulunduğu altı (6) istekli katılmış, 24. turda dava dışı istekli tarafından teklif edilen 5.000.000,00-TL en yüksek bedel olarak kabul edilerek ihale sonuçlandırılmıştır.
Bunun üzerine 01/10/2021 tarihinde gerçekleştirilen taşınmaz satış ihalesinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un "İdare Mahkemelerinin görevleri" başlıklı 5. maddesinde, "İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki:
a) İptal davalarını,
b) Tam yargı davalarını,
c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklardan hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları,
d) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler." kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesinde, "1. İdari dava türleri şunlardır:
a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,
..."
"Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasında, "Dilekçeler, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından:
a) Görev ve yetki,
b) İdari merci tecavüzü,
c) Ehliyet,
d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,
e) Süre aşımı,
f) Husumet,
g) 3 ve 5'inci maddelere uygun olup olmadıkları,
Yönlerinden sırasıyla incelenir.", "İlk inceleme üzerine verilecek kararlar" başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, 14. maddenin "3/a bendine göre adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine; idari yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine...", karar verileceği; "İdari davalarda genel yetki" başlıklı 32. maddesinde, "1. Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanun'a veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması hâlinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir. 2. Bu Kanunun uygulanmasında yetki kamu düzenindendir.", "Taşınmaz mallara ilişkin davalarda yetki" başlıklı 34. maddesinin 1. fıkrasında, "İmar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskan gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkeme taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesidir." kuralları yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları idarî dava türleri arasında sayılmış olup, idare tarafından, bir kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla kamu gücü kullanılarak tek taraflı iradeyle tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemlere karşı açılacak davalarda idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, DSİ 21. Bölge Müdürlüğü tarafından 01/10/2021 tarihinde gerçekleştirilen taşınmaz satış ihalesine davacının da aralarında bulunduğu altı (6) isteklinin katıldığı, ihaleyi dava dışı isteklinin kazandığı, bu durumun ardından davacı tarafından anılan ihalenin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu uyarınca davacıya bildirim yapılmaksızın dava konusu taşınmazın doğrudan satışa çıkartılmasının irdelenmesi gerektiği, bu nedenle uyuşmazlığın 2942 sayılı Kanun gerekçe gösterilmek suretiyle adli yargının görev alanına girdiği belirtilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ise de; uyuşmazlığın 2942 sayılı Kanun'dan kaynaklanmadığı, ihale mevzuatına göre tesis edilmiş olan ihale işleminden kaynaklandığı, dava dilekçesindeki talebin de dava konusu ihalenin iptali istemi olduğu, yine dava dilekçesinde belirtilen ve ihalenin hukuka aykırı olduğunun ispatına yönelik olarak ileri sürülen, ihale yapılmadan önce davacıya bildirim yapılması ve ön alım hakkının kullandırılması gerektiği iddialarının ihale işleminin hukuka aykırı olduğunun açıklanmasına yönelik olduğu ve ihalenin iptali istemine dayanak olarak gösterildiği, dolayısıyla ihale mevzuatına ilişkin olarak tek taraflı iradeyle tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu olan bir işlem olan ihale işleminin iptali istemiyle açılan işbu davada idari yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, idari davalarda genel yetki, 2577 sayılı Kanun'un 32. maddesinde düzenlenmiştir. 32. maddenin birinci fıkrasına göre, iptal davalarında yetki konusundaki genel kural, dava konusu idari işlemi tesis eden idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinin yetkili olmasıdır.
2577 sayılı Kanun'un 33. ile 37. maddeleri arasında ise, kamu görevlileri ile ilgili davalarda, taşınmaz ve taşınır mallara ilişkin davalarda, tam yargı davalarında ve vergi uyuşmazlıklarında geçerli olan özel yetki kuralları düzenlenmiştir.
Kanun'un 34. maddesinde, taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasından kaynaklanan iptal ve tam yargı davaları ile konusu taşınmaz mal olan idarî sözleşme uyuşmazlıklarından ve ayrıca kamu mallarına ilişkin idari davalardan söz edilmiştir. Maddenin öngördüğü yetki kuralı özel ve kesin nitelikte olduğundan; anılan davaların mutlaka uyuşmazlık konusu taşınmaz malın bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde görülmesi gerekmekte, 32. maddenin birinci fıkrasındaki genel yetki kuralının bu alanda geçerliliği bulunmamaktadır (YENİCE Kâzım / ESİN Yüksel, Açıklamalı-İçtihatlı-Notlu İdari Yargılama Usulü, Ankara, 1983, s.656).
Aslında, 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde düzenlenen idarî dava türlerinden hiçbirinin konusu taşınmaz mallar değildir. Dolayısıyla, 34. maddede yer alan "taşınmaz mallara ilişkin davalar" ifadesinden anlaşılması gereken, taşınmaz malları konu edinen idarî davalar değil; "idarî uyuşmazlığın kaynağı olan taşınmaz mallarla ilgili bir isteği karşılayan" ya da "taşınmaz mallar üzerindeki bir hakkı ihlâl eden" idarî işlemleri konu edinen idarî davalardır (CANDAN Turgut, Açıklamalı İdari Yargılama Usulü Kanunu, Ankara, 2017, s.929).
İdarî dava türlerinden olan iptal davalarında, yetkili mahkemenin tespitinde kural olarak 32. maddede belirlenen ilkenin uygulanmasının esas olduğu; bu genel kuraldan ayrılmanın ancak istisna öngören özel bir yetki kuralının varlığı hâlinde mümkün bulunduğu; 2577 sayılı Kanun'un 34. maddesinde düzenlenen özel yetki kuralının ise, taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasını veya taşınmaza bağlı hakları konu alan işlemlere karşı açılan davalara yönelik olduğu açıktır.
Dava konusu taşınmaz satış ihalesinin 01/10/2021 tarihinde DSİ 21. Bölge Müdürlüğü tarafından gerçekleştirildiği, dolayısıyla uyuşmazlığın, 2577 sayılı Kanun'un 34. maddesinin birinci fıkrası kapsamında imar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskân gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasına veya taşınmaza bağlı hak kapsamında bulunan bir işleme yönelik olmadığı, taşınmaz hukukuna ilişkin herhangi bir kuralla ilgili olmaksızın, ihale mevzuatına dayalı olarak yapılan ihalenin iptaline yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, DSİ 21. Bölge Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen taşınmaz satış ihalesinin iptali istemiyle açılan işbu davanın görüm ve çözümünde, 2577 sayılı Kanun'un 32. maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki genel yetki kuralı uyarınca, dava konusu ihaleyi gerçekleştiren idarî merci olan DSİ 21. Bölge Müdürlüğü'nün bulunduğu yer idare mahkemesi olan ... İdare Mahkemesi'nin yetkili olduğu anlaşıldığından, yetkisiz yargı yerince davanın görev yönünden reddine karar verilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, Mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının da bu yönde olduğu belirtilmiş ise de, anılan davada kamulaştırılan taşınmazın beş (5) yıllık süre içerisinde amacına uygun bir kullanıma tahsis edilmediği iddiasıyla yapılan iade başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptalinin istendiği; bakılan davanın ise, ihale mevzuatına göre gerçekleştirilen ihalenin iptali istemiyle açılan davaya ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 21/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.