Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3352
Karar No: 2022/4194
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3352 Esas 2022/4194 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş; davalı kurumun istinaf başvurusu reddedilmiştir. Ancak temyiz incelemesi sonucunda, davacının Bağ-Kur sigorta tescilinin yapılamayacağına hükmedilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri ise şu şekildedir: 1479 sayılı Yasaya göre, sigortalılık niteliği taşıdıkları halde kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri, 04.10.2000 tarihinden itibaren başlar ve altı ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmaları halinde, 20.04.1982-04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgeleyip prim borçlarını ödemeleri koşuluyla, bu süreleri sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. 5510 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi de benzer bir düzenleme yapmaktadır.
10. Hukuk Dairesi         2022/3352 E.  ,  2022/4194 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : ... 5. İş Mahkemesi



    Dava, Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. 
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 14/09/2000 tarihi ile 30/09/2000 tarihi arasında Düztepe Mahallesi Titiz Caddesi 16 Nolu Sok. No:58/B Şahinbey/... adresinde 471101 faaliyet numaralı bakkal ve marketlerde yapılan perakende ticaret işi ile uğraştığını, müvekkilinin vergi kaydının yapılmış olmasına rağmen davalı Kurum tarafından Bağ-Kur sigorta tescilinin yapılmadığını, bu durumun da davacı müvekkilinin emekliliğe hak kazanmasında mağdur olmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin davalı Kuruma başvurduğunda davalı Kurum yetkililerinin Bağ-Kur kaydının olmaması nedeniyle sigorta gün başlangıcının 14/09/2000 tarihi olamayacağını ve buna bağlı olarak 14/09/2000-30/09/2000 tarihleri arasındaki çalışmanın kabul edilmeyeceğini açık bir şekilde dile getirdiklerini, müvekkilinin yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu, vergi kaydının başlandığı gün ticaret ile uğraşmaya başladığını ve Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmesi gerektiğini dile getirmiş olmasına rağmen davalı kurumdan olumlu bir cevap alamadığını belirterek davanın kabulüne, müvekkilinin 14/09/2000-30/09/2000 tarihleri arasındaki çalışmasının Bağ-Kur sigortalısı olarak tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 14/09/2000 tarihindeki vergi mükellefiyet kaydına dayanarak 619 sayılı KHK ve 1479 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanun hükümlerine istinaden 2008 tarihi itibarıyla kayıt ve tescili yapılmadığını, davacının 14/09/2000 tarihinden itibaren vergi mükellefiyet sürelerini borçlanmak için kuruma herhangi bir talepte de bulunmadığını, 1479 sayılı Yasanın Geçici 18. maddesi hükmünün amir olduğunu, 5510 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesinde de görüldüğü üzere bu kanunun yürürlük tarihi ile 04/10/2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresinden sayılması için kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunması gerektiğini, aksi halde bu hakkın zamanaşımına uğrayacağını, madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere anılan başvuru ve ödeme sürelerinin hak düşürücü süreler olduğunu, davacının bu tarihler arasında kuruma herhangi bir başvurusu ve ödemesi de bulunmadığını, sigortalılığının tescilinin mümkün olmadığını, netice olarak 1479 sayılı Yasa ve devamı 5510 sayılı Yasada olduğu gibi bir hizmet davasının söz konusu olmayacağından davacının 14/09/2000 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalılığının tescilinin mümkün olmadığını, kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "1-Davanın kabulü ile,
    Davacının 14/09/2000 - 30/09/2000 tarihleri arasında 1479 Sayılı Yasa'ya tabi esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine," şeklinde karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle, istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili, yasal mevzuata göre kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1479 sayılı Yasa’nın Geçici 18. maddesinde; bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982-04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir.
    4956 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar tescilleri, prim ödemeleri veya tescil başvuruları yoksa aynı tarihten sonra sadece aynı yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddeye göre vergide kayıtlı olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler. Geçmişe yönelik hizmetlerini tespit ettiremezler. 02/08/2003 tarihinden önceki tarihte Kuruma tescil edilmiş, giriş bildirgesi vermiş veya bir şekilde kendi adına tescil isteği yerine geçecek şekilde prim ödemiş olan ve 1479 sayılı Yasa kapsamında kendi adına veya hesabına bağımsız çalışanlar, 20/04/1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak, 22/03/1985 tarihinden itibaren de vergi, esnaf sicili veya meslek kuruluşu kayıtlarına dayalı olarak sigortalılıklarının tespitini isteyebilirler.
    Aynı şekilde, 5510 sayılı Kanunun geçici 8. maddesine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 01.10.2008 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 01.10.2008 tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş; aynı maddede, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmak şartıyla, 01.10.2008 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmayanlara, 04.10.2000-01.10.2008 tarihleri arasında vergiye kayıtlı oldukları süreyi borçlanma imkanı getirmiştir.
    Geçici 8. maddesinde belirtilen "yazılı başvuru" şartı, şekil şartı olmayıp; sigortalının, 01.10.2008 tarihi öncesi döneme ilişkin vergiye kayıtlı olduğu süreyi, yasada belirtilen 6 aylık sürede, Kurum'a başvurarak veya borçlanmaya ilişkin prim ödeyerek, borçlanma iradesini ortaya koyması, yasadan yararlanmak için yeterli sayılmalıdır. Anılan yasada belirtilen 6 aylık sürenin geçmesinden sonra, 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin sürenin, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
    Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, 14.09.2000-30.09.2000 tarihleri arasında vergi kaydı bulunan davacının, 30.12.2003 tarihinde Bağ-Kur’a giriş bildirgesinin verildiği, 28.01.2004 tarihinde prim ödemeye başladığı ve tescilinin 18.05.2001 tarihinden başlatıldığı anlaşılmakla, her ne kadar mahkemece 02.08.2003 tarihinden itibaren Yasa ile tanınan 6 aylık süre içerisinde prim ödemesi dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmiş ise de; 30.12.2003 tarihli Bağ-Kur’a giriş bildirgesinin borçlanma iradesini taşımadığı ile yatırılan primin de bu kapsamda olmadığı belirgindir. Mahkemece, 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. Madde kapsamında irdeleme yapılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi