
Esas No: 2021/4068
Karar No: 2022/4232
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4068 Esas 2022/4232 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı işçi, davalı işyerinden çıkarken kapının arasında kalması sonucu sağ yüzük parmağının koptuğunu ve bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek tazminat istemiş, ancak mahkeme %100 kusur tespit ederek davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay ise, işverenin işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu belirterek, işyerinde alınması gereken tedbirlerin hangileri olduğuna dair somut verilere dayalı bir rapor düzenlenmek zorunda olduğunu ve bu eksiklik nedeniyle kararın bozulması gerektiğini belirtmiştir. Kanun maddeleri ise, İş Kanunu'nun 77. maddesi ve HMK'nın 282. maddesidir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi
Dava, iş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 18.04.2018 günü davalı işyerinin çaycılık işlerini yapan müvekkilinin saat 18:10 sıralarında işten çıkarken kapıyı kapattığı sırada sağ yüzük parmağının kapının arasında kalarak koptuğunu, kaza sonucunda müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın ve yargılamanın son aşamasında bildirilecek manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; meydana gelen kazada müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, işçinin dikkatsizliği ve özensizliği nedeniyle kazanın meydana geldiğini, kusurun tamamen davacıya ait olduğunu, kazanın meydana geldiği yerin idari bina kapısı olduğunu, davacının kapıya elinin sıkıştığını, kapının normal bir kapı olduğunu, kapı için alınması gereken herhangi bir özel tedbir olmadığını, davacının dikkatsiz ve acele tavırları sebebiyle parmağını kapıya sıkıştırdığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle, istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, davalının sorumluluğunun bulunduğunu, kusursuz sorumluluk ilkelerinin tartışılması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 18.04.2018 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının, 18.04.2018 tarihinde davalıya ait işyerinden çıkarken, idari binanın giriş kapısının menteşe kısmına sağ el yüzük parmağının sıkışması sonucu meydana gelen iş kazasında, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kapıda herhangi bir teknik arıza yada imalat hatasının olmaması, işverenin alabileceği herhangi bir önlemin de bulunmaması nedeniyle sigortalıya %100 kusur verildiği anlaşılmıştır.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, iş yerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte olan İş Kanununun 77. maddesinin açık buyruğudur.
Bunun yanında iş kazası iddiasına dayanan tazminat davalarında hüküm altına alınacak tazminat miktarlarına etkisi bakımından tarafların kusurunun aidiyeti ve oranının hiç kuşkuya yer açmayacak biçimde ortaya konulması gerekir.
Öte yandan 6100 sayılı HMK’nun 282.maddesinde Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, 17.07.2013 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik eki olan İşyeri Bina ve Eklentilerinde Uygulanacak Asgari Sağlık ve Güvenlik Şartlarının “Kapılar ve girişler” başlığına ilişkin 35. maddesinin söz konusu olayda tartışılması ile birlikte söz konusu olayda tarafların alması gereken önlemlerin neler olduğu, hangi önlemlerin alınıp hangi önlemlerin alınmadığı konusunda somut verilere dayalı rapor düzenlenmesi yoluna gidilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle, 23/03/2022 gününde karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.