Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/180
Karar No: 2022/889
Karar Tarihi: 21.03.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/180 Esas 2022/889 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/180 E.  ,  2022/889 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2022/180
    Karar No : 2022/889

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … A.Ş.
    (Eski Ünvan: … A.Ş.)

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 17/12/2020 tarih ve E:2019/12297, K:2020/6549 sayılı kararının, davalı idare tarafından esas ve yargılama giderleri yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı "Sigorta prim teşviklerinden geriye yönelik yararlanma talepleri" konulu 2015/10 nolu Genelgesinin 2. maddesinin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 17/12/2020 tarih ve E:2019/12297, K:2020/6549 sayılı kararıyla;
    Uyuşmazlıkta, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 25/10/2017 tarih ve E:2016/296, K:2017/5975 sayılı davanın reddi yolundaki kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/05/2019 tarih ve E:2018/939, K:2019/2603 sayılı kararıyla; "5510 sayılı Kanun'un Ek Madde 17/4 hükmünün yürürlüğe girdiği 01/04/2018 tarihinden önce, Dairece işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, 5510 sayılı Kanun'un Ek Madde 17/4 hükmünün, yargı yerlerince bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda ve yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği, 5510 sayılı Kanun'un Ek Madde 17/4 hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten önce, 14/10/2015 tarihinde açılmış olan davada, oluşan yeni hukuki durum çerçevesinde yeniden bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği,
    05/05/2020 tarih ve 31118 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 19/02/2020 tarih ve E:2018/139, K:2020/12 sayılı kararıyla; "5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na eklenen Ek 17. maddenin 4. fıkrasının Anayasaya'ya aykırı olduğuna ve iptaline" karar verildiği,
    Bu durumda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı sonrasında Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonucu oluşan yeni hukuki durum uyarınca yeniden bir karar verilmesinin gerektiği,
    Diğer taraftan 27/03/2018 tarih ve 30373 (2. mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yayımı izleyen ay başında yürürlüğe giren 7103 sayılı Kanun’un 70. maddesiyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na eklenen "Ek Madde 17" hükmüne dayanılarak hazırlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 29/05/2018 tarih ve E.4984245 sayılı "Prim Teşviklerinden Geriye Yönelik Yararlanma" konulu 2018/17 sayılı Genelgesinin 5. maddesi ile dava konusu 18/03/2015 tarih ve 177 sayılı "Sigorta prim teşviklerinden geriye yönelik yararlanma talepleri" konulu 2015/10 nolu Genelgenin yürürlükten kaldırıldığı,
    Bu doğrultuda, davalı idare tarafından yayımlanan 2018/17 sayılı Genelge ile 2. maddesinin iptali istenilen dava konusu Genelgenin tümüyle yürürlükten kaldırıldığı dikkate alındığında, davanın konusunun kalmadığı,
    Öte yandan; davacı şirketin, dava dosyasına sunulan vekaletnamenin süresinin 31/12/2018 tarihinde sona ermesi nedeniyle kararın verildiği 17/12/2020 tarihinde vekil ile temsil edilmediği gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 655,70-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idari işlemlerin tesis edildikleri ve iptal davasına konu oldukları tarihteki şartlara göre karara bağlanmasının gerektiği, dava konusu işlemin yürürlükten kaldırılmış olmasının hukuka uygunluk denetiminin yapılmasını engellemeyeceği, belli bir dönemle sınırlı olarak yürürlükte kalsa da dava konusu düzenleyici işlemin hukuka uygunluk denetiminin yapılabilmesi için işin esasına girilerek inceleme yapılması gerektiği, idareleri lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken, harçtan muaf olan idareleri aleyhine içerisinde harçların da bulunduğu yargılama giderlerine hükmedildiği ileri sürülerek Daire kararının bozulması istenilmiştir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile temyize konu Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
    2. Dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine yönelik temyize konu Danıştay Onuncu Dairesinin 17/12/2020 tarih ve E:2019/12297, K:2020/6549 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 21/03/2022 tarihinde esası yönünden oybirliği, yargılama giderleri yönünden oyçokluğu ile karar verildi.


    KARŞI OY

    X-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, anılan Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda “yargılama giderleri”ne ilişkin olarak 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. 1086 sayılı Kanun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 450. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olup, 6100 sayılı Kanun'un 447. maddesinde “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmü yer almıştır.
    6100 sayılı Kanun'un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralı yer almaktadır.
    Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu Genelge'nin yürürlükten kaldırıldığından söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, davalı idare aleyhine yargılama giderine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
    İdari işlemlerin -bu arada düzenleyici işlemlerin- hukuka uygun olduklarına dair bir yargı kararına gereksinim duymadan hukuka uygun kabul edilerek ilgililer üzerinde hukukî sonuç doğurması olarak tanımlanabilen “hukuka uygunluk karinesi”ne göre de dava konusu Genelge'nin, 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinde zikredilen “davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu” kapsamında, hukuka uygun sayılması gerektiği değerlendirilmektedir.
    Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi