
Esas No: 2017/4558
Karar No: 2022/1767
Karar Tarihi: 17.03.2022
Danıştay 8. Daire 2017/4558 Esas 2022/1767 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2017/4558 E. , 2022/1767 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/4558
Karar No : 2022/1767
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İşletmeleri Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ..Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketçe, şantiyelerine giderken kullandıkları yolun bozulmasına sebep olmaları nedeniyle yolun yeniden yapımı için hesaplanan 953.156,71 TL maliyet bedelinin ödenmesinin istenmesine ilişkin … gün ve … sayılı Kocasinan Belediye Başkanlığı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; bozulan yolun yeniden yapılabilmesi için davalı idarece istenen yol yapım maliyet bedelinin, davacı tarafından ödenmemesi durumunda alacağın hangi kanun kapsamında ve hangi usülle tahsil edileceğinin ( 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 54. Maddesi uyarınca bir ödeme emri düzenlenerek mi yoksa, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun haksız fiil hükümlerini ihtiva eden 49.maddesi vd maddeleri uyarınca bir alacak davası açarak mı tahsil edileceği) Mahkemenin … tarih ve E;… sayılı ara kararıyla sorulduğu, davalı idarenin 05.10.2016 tarihli ara karara cevabi yazısında dava konusu alacağın haksız fiil hükümlerine göre tahsil edileceğinin beyan edildiği, dolayısıyla dava konusu işlemin genel hükümler uyarınca takibata geçilebilmesinden önce ödemeye çağrı yazısı niteliğinde bir işlem olarak tesis edildiği görüldüğünden, söz konusu işlemin davacı hakkında icrai sonuç doğurmayan, hazırlık işlemi niteliğinde bir işlem olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığı; bu durumda,idari davaya konu olabilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem olmaması nedeniyle davanın esasını inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin kendilerini borçlandırıcı ve hukuk aleminde değişiklik yaratan işlem olup, esasının incelenmesi gerektiği öne sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idarece istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek; (g) bendinde; Büyükşehir Belediyesinin yetki alanındaki meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak bakım ve onarımını sağlamak, büyükşehir belediyesinin görev ve sorumlulukları arasında düzenlenmiş; "Alt Yapı Hizmetleri" başlıklı 8. maddesinde, alt yapı hizmetlerinin koordinasyon içerisinde yürütülmesi amacıyla alt yapı koordinasyon merkezinin (AYKOME) kurulacağı; bu merkezin çalışma usul ve esaslarının İçişleri Bakanlığınca çıkartılacak bir Yönetmelikle belirleneceğinin hükme bağlandığı, bu hükme dayalı olarak çıkartılan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliğinin 8. maddesinin (f) bendinde; AYKOME'nin kazı ruhsatı vereceği ve buna ilişkin bedeli belirleyeceği, 12. maddesinin (ç) bendinde ise; ruhsatsız kazı yapılmasını önleyeceği ve ruhsatsız kazı yapıldığının tespiti halinde, kazı yapanlar hakkında gerekli işlemin yapılmasını sağlayacağı, düzenlemeleri bulunmaktadır.
1608 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil Kanunun 1. maddesinde; "Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara belediye encümenince Kabahatlar Kanununun 32 nci maddesi hükmüne göre idari para cezası ve yasaklanan faaliyetin menine karar verilir. Bu kararda ilgili kişiye bir süre de verilebilir.
Belediye encümeni kararında belli bir fiilin muayyen bir süre zarfında yapılmasını da emredebilir. Emredilen fiilin ilgili kişi tarafından yapılmaması halinde, masrafları yüzde yirmi zammı ile birlikte tahsil edilmek üzere belediye tarafından yerine getirilir." hükmü yer almaktadır.
Söz konusu madde 23.01.2008 günlü ve 5728 sayılı Kanunun 66. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olup, ilgili kanun gerekçesinde; maddeyle fiilin niteliği dikkate alınarak Kabahatlar Kanununun 32. maddesine yollamada bulunulmuş, ayrıca yeni bir hüküm olarak, belediye hizmetlerinde etkinliğin sağlanması ve ilgili kişinin de bu kanunda belirtilen aykırılık hallerini süratle gidermesi olanağı sağlanmıştır, denilmek suretiyle belediyeye tanınan yetkinin amacı açıklanmıştır.
MADDİ OLAY :
Davacıya ait ... Mahalleleri arasındaki şantiyesi ile Ankara yolu arasında bozulan yolun yeniden yapımı için gerekli temel ve asfalt miktarı hesabına dair ,... Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'nce hazırlanan teknik rapor, yaklaşık maliyet hesabı , bu hesaba ait yaklaşık maliyet hesabı analizleri, çercevesinde yolun yeniden yapımı için gerekli olan 953.156,71.-TL bedelin, yolun bozulmasına davacıya ait ağır tonajlı taşıtların sebebiyet verdiği gerekçesiyle, dava konusu işlemle davacıdan ödemesinin talep edildiği, davacı tarafından sözkonusu işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; belediyelere bir çok görevler yükleyip, belli hizmetler için yetkiler veren belediye mevzuatı ve ilgili Yönetmelikte, kamu hizmetlerinin yürütümüne dair kararlarının uygulanabilmesini hizmetlerin etkinliğinin artmasını sağlayıcı, cezai ve yaptırım hükümlerinin bulunmadığı; belediyelerin yasal görevlerini ifa sırasında bu görevin yerine getirilmesini engelleyici davranışların cezalandırılması ile sorumluluk sahasındaki mallara verilen zarar ve ziyanın tazminine ilişkin bir yetkinin belediyelere tanınmadığı anlaşılmakta ise de; 1608 sayılı Yasanın 1. maddesinin belediyeleri bu hususlara ilişkin olarak yetkilendirdiği; bir başka ifade ile; belediyenin kanunla yüklenen görevini yerine getirmesini engelleyici bir davranışta bulunulması halinde; belediye encümenince, söz konusu davranışın ortadan kaldırılmasına karar verileceği; emredilen fiilin ilgili kişi tarafından yapılmaması halinde söz konusu fiilin masrafları %20 zammı ile birlikte tahsil edilmek üzere belediye tarafından yerine getirileceği anlaşılmaktadır.
Olayda; davalı belediye encümenince 1608 sayılı Yasada öngörülen prosedür işletilmek suretiyle, davacı tarafından zemine verilen zarar ve ziyanın belli sürede giderilmesinin istenilmesi, giderilmemesi halinde masrafın %20 fazlasıyla ilgilisinden tahsil edilmek üzere belediyece yerine getirilmesi gerekmekte olup, bu prosedür yerine getirilmeden ilgilisinin resen borçlu kabul edilmesi suretiyle zarar-ziyan bedelinin tek taraflı, tarifeye dayalı olarak istenemeyeceği açıktır.
Uyuşmazlıkta ise belediye encümeni tarafından 1608 sayılı Yasadaki prosedür yerine getirilmeksizin, yetkisiz birimce, alacağın (zarar-ziyan bedelinin) davacının doğrudan borçlu kabul edilmesi ve resen zarar hesaplaması yapmak suretiyle, kamu gücüne dayalı olarak idari bir işlemle tahsili cihetine gidildiği sabittir.
Bu hale göre; her ne kadar hazırlık işlemlerine karşı açılacak davalarda işin esasının incelenmesi olanaklı değil ise de, davaya konu edilen işlemin davacıyı borçlandıran, bir idari yaptırım olarak kanuni dayanağı olmayan zarar-ziyan bedelinin tahsiline yönelik, tek yanlı ve icrai; tipik bir idari işlem olduğu görüldüğünden, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada işin esasının incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, davayı incelenmeksizin reddeden İdare Mahkemesi kararının istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 17/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.