13. Hukuk Dairesi 2015/36227 E. , 2017/396 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... Ltd. Şti. vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ..."nün gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalı ile aralarında mevcut 38 parselde kayıtlı 9 ve 11 numaralı dairelerin satımına ilişkin sözleşme ile anılan dairelerin fiilen davalıya teslim edildiğini, bir miktar ödeme dışında bakiye 165.750 TL"nin ödenmediğini, keşide edilen ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, 165.750 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, banka kredisi ile davacıya 120.000 TL ödeme yapıldığını, kalan kısmın ise Kırklareli"nde bulunan kayınpederine ait ve ... mahalllesinde ikamet ettiği evlerin satışlarının yapılmasıyla ve eşinin emekli ikramiyesiyle ödeneceğinin karara bağlandığını, dava konusu dairelerde sonradan ayıpların ortaya çıktığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
1-Dava, davacı şirket tarafından satışı yapılan dairelerin, sözleşmede satış bedeli olarak kararlaştırılan ancak ödenmeyen bakiye kısmının tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında mevcut "Satış Sözleşmesi" başlıklı sözleşmede " ... dava konusu 9 numaralı bağımsız bölümün tapusunun ..."ın evi satılıp 155.000 TL ödendikten sonra kendisine takdim edilecektir." hükmü yorumlanarak, davalı ..."ın, ... mahallesindeki annesine ait evin henüz satışının yapılmadığı, sözleşmenin bu maddesi kapsamında borcun muaccel olmadığı saptanmak ve ayrıca da bilirkişiye tespit ettirilen evlerdeki ayıp bedelleri, dava ile talep edilen miktardan indirilip bakiye borcun 144.694,55 TL kaldığı belirlenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK.nun 294. maddesi gereğince mahkemece yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK."nın 297/1-c maddesi gereğince hükmün kapsamında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler; HMK.nun 297/2 maddesi gereğince ise hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu hükümler kamu düzeni ile ilgili olup, re"sen gözetilir. Anılan yasa hükümleri dikkate alındığında, somut olayda, mahkeme kararında bir taraftan, muacceliyete ilişkin sözleşmedeki ön şart gerçekleşmediği saptanmış, diğer taraftan da bu ön şart görmezden gelinerek, alacağın esasına girilip, indirimler de uygulanmak suretiyle miktar tespiti yapılmıştır. Böylelikle gerekçe ile hüküm arasında tereddüt ve çelişki oluşturulmuştur. Karar bu yön itibariyle usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacın temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Temyizin kapsamına, davacının tacir olup, basiretli tacir gibi davranması gerektiğinden, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASI gerektiği düşüncesindeyim.