11. Ceza Dairesi 2021/3095 E. , 2021/2995 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Asıl Karar: Mahkumiyet
Ek Karar: Temyiz talebinin reddi
Gerekçeli kararın öncelikle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre sanığa tebliğinin yapılarak, sanığın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim ederek ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekirken; bu işlemler yapılmadan, sanığın MERNİS adresine doğrudan çıkarılan tebligat uyarınca aynı Kanun"un 21/2. maddesine göre işlem yapılarak muhtara teslim edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu öğrenme üzerine hükmün 15.03.2016 tarihinde yasal süresi içinde temyiz edildiği, mahkeme tarafından temyiz talebinin reddine dair verilen 17.03.2016 tarihli ek kararının, sanık müdafine 31.03.2016 tarihinde tebliğ edildiği, ancak sanığın bu ek karara karşı 30.03.2016 tarihli dilekçesi ile itirazda bulunduğu ve ek karara yönelik temyiz talebinin süresinde olduğu saptanarak ve temyiz isteminin reddine ilişkin 17.03.2017 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
Sanık hakkında “2009-2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, kendisinin sahte fatura düzenlemediğini, faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını, bu iş yerini, işe girmek vaadiyle .... isimli kişilerin kendisinden aldığı belgelerle kurduklarını beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Dosyada bulunan faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ve ...isimli kişilere ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekilme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
2- Bu kişilerin de faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ile bu kişilerin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da bu kişilere ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
d) İş yerinin muhasebecisi oldukları belirtilen ...isimli kişiler ile aynı iş yerinde çalışan ... isimli kişinin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak sanık adına düzenlenen faturalar ile ilgili bilgilerinin olup olmadığı, işlerin sanık tarafından takip edilip edilmediği hususlarının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
4-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 24.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.