12. Hukuk Dairesi 2014/11752 E. , 2014/14037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2013/601-2013/1180
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine karşı borçlunun, örnek 49 numaralı ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır.
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK"nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.
Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 10/1. maddesinde ""Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir."" düzenlemesi yer almaktadır. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanunun 3.maddesiyle eklenen 10/2.maddesine göre ise; ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."" Aynı yasanın Tebliğ İmkansızlığı Ve Tebellüğden İmtina başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı Kanunun 5.maddesiyle eklenen 21/2.maddesinde de; "" Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."" hükmüne yer verilmiştir. Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 16/2.maddesinde ise; ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."" hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, borçlu C.. Y.. adına alacaklı tarafından takip talebinde gösterilen ve bilinen son adres olarak kabulü gereken ""F.. San. Sitesi, L.. Yolu, No:., Topkapı/İstanbul"" adresine gönderilen yenileme emrinin ""... Alıcı adresten ayrılmış olup yeni adresi bilinmiyor..."" şerhi ile iade edildiği, adı geçen borçlu adına çıkarılan 103 davetiyesinin ise; tebliğ evrakı üzerine ""Gösterilen adres, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olup, muhatapbu adreste hiç oturmamış veya bu adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi uyarınca tebliğ yapılması"" ibaresi yazılmak suretiyle ""O.. Mah., Şıracı Sok., No:., Beşiktaş/İstanbul"" adresine tebliğe çıkarıldığı ve dağıtıcı tarafından ""Gösterilen adres muhatabın AKS"ndeki adres olup; tebliğ imkansızlığı nedeniyle Teb.K.m.21/2 gereğince O.. mahallesi muh.R. Mamunlu tebliğ edilmiştir. Düzenlenen haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı."" kaydı ile 06.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda, T.K."nun 10/2. maddesine göre bilinen son adrese çıkarılan tebligatın iade edilmesi nedeniyle yasal şartın oluşması üzerine yukarıda açıklanan ilke ve kurallar uyarınca borçlunun adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2.maddesine göre yapılan 103 davetiyesi tebliğ işlemi usulüne uygundur.
O halde, borçlunun, 103 davetiyesi tebliğ tarihi olan 06.06.2013 tarihinde tebligattan ve takipten haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden, 26.06.2013 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK."nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken; işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir .
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.