Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10131
Karar No: 2019/6203
Karar Tarihi: 12.09.2019

Resmi belgede sahtecilik - Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10131 Esas 2019/6203 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıkların resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçlarından mahkumiyet hükümleri verilmiştir. Sanıkların temyiz itirazları incelenmiş ve hükümler onanmıştır. Ancak, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçuna iştirakten verilen mahkumiyet hükümleri sanıkların temyiz itirazları nedeniyle bozulmuştur. Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen belgenin beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için ise, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak başkası hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlaması gerekir. Kanun maddeleri olarak, resmi belgede sahtecilik için 5237 sayılı TCK'nin 268. maddesi, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu için 5237 sayılı TCK'nin 206. maddesi ve 53. maddesi ile Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas
11. Ceza Dairesi         2017/10131 E.  ,  2019/6203 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma, Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında Resmi belgede sahtecilik ve Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan: Mahkumiyet
    Sanıklar ... ve ... haklarında Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçuna iştirakten: Mahkumiyet

    I- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamada, toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklara yüklenen suçların sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları artırıcı ve azaltıcı nedenlerin bulunmadığı takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    II- Sanıklar ... ve ... hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçuna iştirak suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    1- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir. Yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu hallerde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp, görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan, yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda belirtilen suç oluşmaz. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 268. maddesinde tanımlanan, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için ise, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak başkası hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlaması gerekir. Bu hüküm ile 5237 sayılı TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark soruşturma ya da kovuşturmaya konu olmuş bir suçun işlenmiş olma şartıyla failin kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanmasıdır.
    Bu açıklamalara göre; hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla gerçekte kardeşi olan mağdur ...‘e ait kimlik ve kimlik bilgilerini kullanarak TCK‘nin 268. maddesinde düzenlenen suçun faili olan sanık ...‘ın, kimliği hakkında şüpheye düşen görevlilerin, adı geçenin gerçek kimliğini tespit etmek amacıyla, mağdurun annesi ... ile gerçekte amcası ancak nüfus kayıtlarına göre sanık ...‘ın babası olan sanık ...‘nun teşhis amacıyla çağrıldığı, adı geçen sanıkların ise sanık ...‘ın gerçek kimliğini bilmelerine rağmen kimliği hususunda görevlilere yalan beyanda bulundukları anlaşılmış ise de, sanıkların bu şekilde yalan beyanlarının tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyanlara rağmen görevlilerin araştırma yükümlülüğünün devam ettiğinin anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında unsurları oluşmayan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan beraat karar verilmesi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
    2- Kabule göre;
    5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 12.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi