
Esas No: 2019/2556
Karar No: 2022/3164
Karar Tarihi: 16.03.2022
Danıştay 6. Daire 2019/2556 Esas 2022/3164 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/2556 E. , 2022/3164 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/2556
Karar No : 2022/3164
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av….
DAVALI : … Bakanlığı - …
VEKİLİ : …,Hukuk Müşaviri (E-Tebligat)
DAVANIN KONUSU : 27/10/2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 22. maddesinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : İptali istenilen düzenleme nedeniyle atıksu ve evsel katı atık hizmetlerine ilişkin ücretlerin düzenli olarak her ay su faturalarında tahakkuk ettirildiği, dava konusu Yönetmeliğin 3. maddesinde Yönetmeliğin dayanağı olarak gösterilen 2872 sayılı Çevre Kanununun 11. maddesinde davalı idareye atıksu ve evsel katı atık hizmetlerine ilişkin ücretlerin tahsil usulünü belirleme hususunda yetki verilmemiş olduğu, su kullanımı ile ilgisi bulunmayan söz konusu hizmetler karşılığında alınacak ücretlerin su faturasıyla tahsil edilmesini öngören dava konusu düzenlemenin suya erişimin zorlaştırılmasına yol açması ve temel bir hak olan su hakkının ancak kanunla sınırlanabileceği göz önünde bulundurulduğunda Anayasanın 2., 5., 13., 17. ve 56. maddelerine aykırı olduğu, iptali talep edilen düzenlemeyle suyun kapatılması yaptırımının gücünden faydalanılarak atıksu ve evsel katı atık hizmetlerine ilişkin ücretlerin tahsilinin kolaylaştırılmasının amaçlandığı ancak faturanın ödenmemesi halinde suyun kapatılacak olmasının atıksu ve evsel katı atık hizmetlerine ilişkin ücretlerin doğru tahakkuk ettirilip ettirilmediğini denetleme imkanını ortadan kaldırdığı, uygulamanın kamu yararına uygun olmadığı ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI :
Öncelikle, usule ilişkin olarak, davanın süresinde açılmadığı ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak ise; 2872 sayılı Çevre Kanununun 11. maddesinde yer alan "Arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğüne tâbi tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri, bu yükümlülüğe istinaden kurulması zorunlu olan arıtma ve bertaraf sistemleri, atıksu arıtma ve ön arıtma sistemleri ile atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, onarımı, ıslahı, işletilmesi ve harcamalara katkı paylarının belirlenmesi ile ilgili usûl ve esaslar Bakanlıkça yönetmeliklerle düzenlenir. Bu konuda diğer kanunlarla verilen yetkiler saklıdır." hükmü ile Bakanlıklarına dava konusu hususta Yönetmelik çıkarma yetkisi verilmiş olduğu, dava konusu Yönetmeliğin 2872 sayılı Çevre Kanununun 11. maddesinin 4., 6. ve 12. fıkralarına dayanılarak hazırlandığı, dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinde Bakanlığın bu Yönetmeliğin uygulanmasına yönelik işbirliği ve koordinasyonu sağlamakla ve atıksu altyapı yönetimlerinin ve evsel katı atık idarelerinin tarifelerin belirlenmesinde örnek alabileceği Kılavuz Kitapları hazırlamak ve yayımlamakla görevli ve yetkili kılındığı, Yönetmeliğin Sayıştay, Maliye Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda hazırlandığı, atıksu ve evsel katı atık tarifelerinin belirlenmesine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği Yönetmelikte tahsil usulünün tanımlanmasının da zorunluluk olduğu, verilmeyen hizmetler için ücret tahsil edilmesinin söz konusu olmadığı, 31/12/2004 tarihli, 25687 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 4. maddesinde; "Suların korunması ve kirlenmesinin önlenmesinde; Evsel kaynaklı atıksular için, konuta giren temiz su miktarının atıksuya eşit olması esastır." hükmüne ve 25. maddesinin (c) fıkrasında; "Atıksu oluşumuna sebep olan gerçek ve tüzel kişiler, kanalizasyon sisteminden, arıtma ve/veya bertaraf amacıyla kurulmuş arıtma ve deşarj tesislerinden yararlanmalarının doğuracağı bütün harcamaları karşılamakla yükümlüdür." hükmüne yer verildiği, bu kapsamda konutlarda tüketilen su miktarı kadar atıksu oluştuğu, abonelerin ortaya çıkardıkları atıksular nedeniyle çevrenin kirlenmesinin önlenmesi amacıyla ilgili idareler tarafından yapılan yatırım, işletme, bakım, onarım ve benzeri harcamalara oluşturdukları atıksu miktarı ile orantılı olarak katılım sağlamakla yükümlü oldukları, su ve atıksu hizmetlerinin bir bütünün parçaları olduğu, bu hizmetlerin aynı idare tarafından yürütülmesi nedeniyle iki hizmetin bedelinin bir faturada toplanması gerektiği, Yönetmeliğin 17. maddesinde yer alan "Belirlenen metreküp temelindeki atıksu ücreti, metreküp su ücretinin % 50’sini aşamaz." hükmü gereği su ücretinden daha fazla atıksu ücreti alınmasının söz konusu olamayacağı, Yönetmeliğin 8. maddesinde evsel katı atık idareleri olarak tanımlanan büyükşehir belediyeleri, diğer belediyeler ve belediye birliklerinin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 15. maddesi ile evsel katı atık hizmetlerini vermek veya verdirmek, evsel katı atık hizmetlerine ilişkin tarifeleri belirlemek ve evsel katı atık ücretini toplamakla yükümlü oldukları, aynı zamanda belediyelerin 2872 sayılı Çevre Kanununun 11. maddesinde yer alan yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri için atıksu ve evsel katı atık tarifelerinin belirlenmesi usul ve esaslarının Bakanlıklarınca yayımlanan Yönetmelik ile belirlendiği, Atıksu altyapı yönetimlerinin ve/veya evsel katı atık idarelerinin Yönetmeliğin 12. maddesi çerçevesinde hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacak her abone ile karşılıklı sözleşme yapmakla yükümlü oldukları, evsel katı atık idarelerinin bu hizmet sözleşmesi kapsamında ücret tahsil ettikleri, sözleşmenin abonenin ve/veya atık üreticisinin hangi hizmetlerden yararlandığını ve hangi tarife üzerinden ücretlendirileceğini tanımladığı, belediyelerin vermiş oldukları evsel ve katı atık hizmetlerinin karşılığı olan ücreti belirleyerek tahsil etmekle yükümlü oldukları, söz konusu ücretin vergi niteliğinde olmadığı, verilen hizmetin karşılığında bedel ödenmesini gerektirdiği aksi halde çevre altyapı tesislerinin kurulmasının gecikeceği, kurulsa dahi bu tesislerin işletilmesinin sürdürülebilir olmayacağı sonuçta çevre tahribi ve kirliliğinin çok daha büyük zararlara yol açacağı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava; 27.10.2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik'in 22.maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2872 sayılı Çevre Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinde; "Kirleten: Faaliyetleri sırasında veya sonrasında doğrudan veya dolaylı olarak çevre kirliliğine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına neden olan gerçek ve tüzel kişileri, Atıksu: Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş suları, Atıksu altyapı tesisleri: Evsel ve/veya endüstriyel atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların arıtıldığı ve alıcı ortama verilmesinin sağlandığı sistem ve tesislerin tamamını, Evsel katı atık: Tehlikeli ve zararlı atık kapsamına girmeyen konut, sanayi, işyeri, piknik alanları gibi yerlerden gelen katı atıkları, ifade eder." kuralı, aynı Kanun'un 11. maddesinde; "Atıksu altyapı sistemlerini kullanan ve/veya kullanacaklar, bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın, arıtma sistemlerinden sorumlu yönetimlerin yapacağı her türlü yatırım, işletme, bakım, onarım, ıslah ve temizleme harcamalarının tamamına kirlilik yükü ve atıksu miktarı oranında katılmak zorundadırlar. Bu hizmetlerden yararlananlardan, belediye meclisince ve bu maddede sorumluluk verilen diğer idarelerce belirlenecek tarifeye göre atıksu toplama, arıtma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, atıksu ile ilgili hizmetler dışında kullanılamaz. Atıksu toplama havzasının birden fazla belediye veya kurumun yetki sahasında olması halinde; atıksu arıtma tesisini işleten kurum, atıksu ile ilgili yatırım ve harcama giderlerini kirletenlerden kirlilik yükü ve atıksu miktarı nispetinde tahsil eder. Atık üreticileri uygun metot ve teknolojiler ile atıklarını en az düzeye düşürecek tedbirleri almak zorundadırlar. Atıkların üretiminin ve zararlarının önlenmesi veya azaltılması ile atıkların geri kazanılması ve geri kazanılabilen atıkların kaynağında ayrı toplanması esastır. Atık yönetim plânlarının hazırlanmasına ilişkin esaslar, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Geri kazanım imkânı olmayan atıklar, yönetmeliklerle belirlenen uygun yöntemlerle bertaraf edilir. Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdürler. Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamaz." hükmü yer almıştır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun "Büyükşehir, İlçe ve İlk Kademe Belediyelerinin Görev ve Sorumlulukları" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde; büyükşehir katı atık yönetim plânını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; sanayi ve tıbbî atıklara ilişkin hizmetleri yürütmek, bunun için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; deniz araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak, arıtmak ve bununla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak, Büyükşehir Belediyesi'nin görevleri arasında sayılmış, maddenin 3. fıkrasının (a) bendinde ise; Kanunlarla münhasıran büyükşehir belediyesine verilen görevler ile birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak, ( b ) bendinde ise; Büyükşehir katı atık yönetim plânına uygun olarak, katı atıkları toplamak ve aktarma istasyonuna taşımak ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görev ve yetkileri arasında düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun "ücrete tabi işler" başlıklı 97.maddesinde;" Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediyeye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir." kuralına yer verilmiş; 5393 sayılı Belediye Kanununun "belediyenin yetkileri ve imtiyazları" başlıklı 15/d maddesinde; " Özel kanunları gereğince belediyeye ait vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarının tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak; vergi, resim ve harç dışındaki özel hukuk hükümlerine göre tahsili gereken doğal gaz, su, atıksu ve hizmet karşılığı alacakların tahsilini yapmak veya yaptırmak." belediyenin yetki ve imtiyazları arasında sayılmış, böylece Çevre Kanunu kapsamında katı atık bertaraf ücreti ve atıksu bedellerinin yine tüm belediyelerce tahsiline olanak sağlanmıştır.
2872 sayılı Çevre Kanununun 11.maddesine ve 4856 sayılı Çevre Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9.maddesine dayanılarak hazırlanan ve 27.10.2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin dava konusu "Faturalandırma" başlıklı 22.maddesinde "Atıksu ve evsel katı atık hizmetlerine ait ücretlendirme yapılan hizmetin karşılığı olarak müstakilen, düzenli aralıklarla su faturaları üzerinde yapılır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleriyle; katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, işletilmesi ve buna bağlı olarak bu tesislere ilişkin tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesi hususunda Büyükşehir Belediyeleri yetkili ve görevli kabul edilmiş, ilçe ve/veya ilk kademe belediyeleri ise bu süreçte katı atıkları toplamak ve aktarma istasyonlarına taşımak ile yükümlü kılınmış, bu yükümlülükler yerine getirilirken belediyeler tarafından katı atık depolama, taşıma, aktarma, geri kazanım, bertaraf için yapılan giderlerin ise "kirleten öder" ilkesinin bir sonucu olarak bu hizmetten yararlananlardan alınacak ücret ile karşılanacağı belirlenmiş olup; idarelerce, verilen hizmetlerin finansmanına katkı sağlanması amacıyla alınan ücretlerin, kar amaçlı olmaması ve dava konusu Yönetmelik ile yapılan ile karşılanacağı belirlenmiş olup; idarelerce, verilen hizmetlerin finansmanına katkı sağlanması amacıyla alınan ücretlerin ne şekilde tahsil edileceği hususu ise dava konusu Yönetmelik maddesiyle düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından suyun sağlanması hizmetiyle ilgisi olmayan atıksu ve evsel katı atık hizmetlerine ait ücretlerin su faturaları üzerinden tahsilinin sağlanmasına ilişkin Yönetmelik hükmüyle tahsilat kolaylığı için suya erişim hakkının kısıtlandığı, su ücretlerinin artmasına ve anılan ücretlerin tahsilinin de suyun kapatılacağı yaptırımına tabi olmasına neden olunduğu, kanuni dayanağının bulunmadığı gerekçeleriyle Anayasaya ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek dava konusu Yönetmelik hükmünün iptaline karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2872 sayılı Çevre Kanunu'nun "İzin Alma, Arıtma Bertaraf Etme Yükümlülüğü" başlıklı 11.maddesiyle belediyeler atıksu ve evsel katı atıklarla ilgili görevler yüklenmiş, bu bağlamda çıkarılan ve 27.10.2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikte, atık su sistemlerinin işletilmesi, bakım ve onarımının yönetmelik hükümleri çerçevesinde olacağı, evsel katı atık idarelerinin büyükşehir belediyeleri, diğer belediyeler ve belediye birlikleri olarak tanımlandığı yine Belediyelerce sunulan su, atıksu ve katı atık hizmetlerinden abonelik sözleşmesi çerçevesinde yararlanan ve yararlanacak gerçek veya tüzel kişilerin "abone" olarak tanımlandığı; evsel katı atık idareleri ve atıksu altyapı yönetimlerinin hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacak her abone ile karşılıklı sözleşme yapmakla ve atıksu ev evsel katı atık ücretini toplamakla yükümlü oldukları; aboneler ve atık üreticilerinin de ilgili kurumlarca bu Yönetmelikteki esaslara uygun olarak belirlenen tarifelere göre faturalanan atıksu ve evsel katı atık ücretlerini ödemekle yükümlü oldukları hükme bağlanmıştır.
Bu itibarla, atıksu ve evsel katı atık hizmetlerinden faydalanan ve/veya faydalanacak gerçek ve tüzel kişilerin idareyle yapacakları abonelik sözleşmeleri uyarınca "tam maliyet" ve "kirleten öder" esasına dayanılarak belirlenen atıksu ve evsel katı atık ücretlerini ödeme yükümlülükleri bulunduğundan ayrıca söz konusu bedellerin takip ve tahsili atıksu alt yapı yönetimleri ve evsel katı atık idarelerinin sorumluluğu altında bulunduğundan dava konusu Yönetmelik hükmü ile atıksu ve evsel katı atık hizmetlerine ait ücretlendirmenin yapılan hizmetin karşılığı olarak müstakilen ve düzenli aralıklarla su faturaları üzerinden yapılacağı yolunda getirilen düzenlemede dayanak Kanun hükmüne, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 16/03/2022 tarihinde, davacı vekili Av. …'in, davalı vekili Av. …'un geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. 29/10/2021 günlü, 31643 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi uyarınca, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığı "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" şeklinde değiştirildiğinden, husumetin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yöneltilmesine karar verilerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
27/10/2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 22. maddesinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinde; kirleten, faaliyetleri sırasında veya sonrasında doğrudan veya dolaylı olarak çevre kirliliğine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına neden olan gerçek ve tüzel kişiler, atıksu, evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş sular, atıksu altyapı tesisleri, evsel ve/veya endüstriyel atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların arıtıldığı ve alıcı ortama verilmesinin sağlandığı sistem ve tesislerin tamamı, evsel katı atık, tehlikeli ve zararlı atık kapsamına girmeyen konut, sanayi, işyeri, piknik alanları gibi yerlerden gelen katı atıklar olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun "İzin alma, arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğü" başlıklı 11. maddesinin 4. fıkrasında; "Atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların arıtıldığı ve arıtılmış atıksuların bertarafının sağlandığı atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı, ıslahı ve işletilmesinden; büyükşehirlerde 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla belirlenen kuruluşlar, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, bunların dışında iskâna konu her türlü kullanım alanında valiliğin denetiminde bu alanları kullananlar sorumludur." hükmüne, 6. fıkrasında; "Atıksu altyapı sistemlerini kullanan ve/veya kullanacaklar, bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın, arıtma sistemlerinden sorumlu yönetimlerin yapacağı her türlü yatırım, işletme, bakım, onarım, ıslah ve temizleme harcamalarının tamamına kirlilik yükü ve atıksu miktarı oranında katılmak zorundadırlar. Bu hizmetlerden yararlananlardan, belediye meclisince ve bu maddede sorumluluk verilen diğer idarelerce belirlenecek tarifeye göre atıksu toplama, arıtma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, atıksu ile ilgili hizmetler dışında kullanılamaz." hükmüne, 12. fıkrasında; "Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdürler. Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamaz." hükmüne, sondan 5.fıkrasında; "Arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğüne tâbi tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri, bu yükümlülüğe istinaden kurulması zorunlu olan arıtma ve bertaraf sistemleri, atıksu arıtma ve ön arıtma sistemleri ile atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, onarımı, ıslahı, işletilmesi ve harcamalara katkı paylarının belirlenmesi ile ilgili usûl ve esaslar Bakanlıkça yönetmeliklerle düzenlenir. Bu konuda diğer kanunlarla verilen yetkiler saklıdır." hükmüne yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun "Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları" başlıklı 7.maddesinin 1.fıkrasının (i) bendinde "... büyükşehir katı atık yönetim plânını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; sanayi ve tıbbî atıklara ilişkin hizmetleri yürütmek, bunun için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; deniz araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak, arıtmak ve bununla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak." Büyükşehir Belediyesinin görevleri arasında sayılmış, aynı maddenin ilçe belediyelerinin görev ve yetkilerinin düzenlendiği 3. fıkrasının (a) bendinde "Kanunlarla münhasıran büyükşehir belediyesine verilen görevler ile birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak.", (b) bendinde; "Büyükşehir katı atık yönetim plânına uygun olarak, katı atıkları toplamak ve aktarma istasyonuna taşımak." ilçe belediyelerinin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
5393 sayılı Belediye Kanununun 15.maddesinin 1.fıkrasının (g) bendinde; "Katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri yapmak ve yaptırmak." belediyelerin yetki ve imtiyazları arasında sayılmıştır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun "Ücrete tabi işler" başlıklı 97.maddesinde; "Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet (...) için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye'ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir." hükmüne yer verilmiştir.
9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 11. maddesine ve 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 97. ve 103. maddelerine dayanılarak hazırlanan ve 27/10/2010 günlü, 27742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin "Amaç" başlıklı 1. maddesinde; "Bu Yönetmeliğin amacı; atıksu altyapı tesisleri ile evsel katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, bakımı, onarımı, işletilmesi, kapatılması ve izlenmesi, bu tesislerle ilgili olarak verilen tüm hizmetleri karşılayabilecek tam maliyet esaslı tarifelerin; atıksu altyapı yönetimleri, büyükşehir belediyeleri ve belediyeler tarafından belirlenmesi, ayarlanması ve uygulanması yoluyla çevresel altyapı hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamaktır." hükmüne, "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin (a) bendinde; "Abone: Su ve atıksu ve katıatık hizmetlerinden faydalanan ve/veya faydalanacak gerçek veya tüzel kişiyi", (b) bendinde; "Atıksu altyapı yönetimleri: Atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların arıtıldığı ve arıtılmış atıksuların bertarafının sağlandığı atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı, ıslahı ve işletilmesinden; büyükşehirlerde 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla belirlenen kuruluşları, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri..." ifade eder hükmüne yer verilmiş, (m) bendinde Ücret; "26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Mükerrer 44 üncü maddesi hükmü gereği çevre temizlik vergisi ile aynı Kanunun 87 nci maddesi uyarınca kanalizasyon harcamalarına katılma payı ve 2560 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi uyarınca alınan kullanılmış suları uzaklaştırma bedelini de içerecek şekilde; atıksu ve evsel katı atık ile ilgili verilen tüm hizmetler karşılığında tam maliyet esaslı tarifeye göre belirlenen toplam sistem maliyetini karşılamak üzere evsel katı atık ve atıksu hizmetlerinden yararlananlar tarafından ödenmesi gereken parasal değer" olarak tanımlanmıştır.
Anılan Yönetmeliğin "Abonelik" başlıklı 10.maddesinde; "Atıksu altyapı yönetimlerinin hizmet vermekle yükümlü olduğu tüm gerçek ve tüzel kişilerin abone olması zorunludur." hükmüne, dava konusu "Faturalandırma" başlıklı 22. maddesinde; "Atıksu ve evsel katı atık hizmetlerine ait ücretlendirme yapılan hizmetin karşılığı olarak müstakilen, düzenli aralıklarla su faturaları üzerinden yapılır." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul Yönünden:
Davalı idarenin dava açma süresine yönelik iddiaları yerinde görülmemiştir.
Esas Yönünden:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 124. maddesinde; "Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir." hükmüne yer verilmiştir.
İdarelerin, yönetmeliklerle yapacakları düzenlemelerin üst kurallara aykırı olmaması, düzenlemenin yasalarla idarelere tanınan yetkiler çerçevesinde ve yasayla belirlenen sınırlara bağlı olarak, tamamlayıcı, açıklayıcı ve üst normların uygulanmasına yönelik olması gerekmektedir.
Anayasanın "Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması" başlıklı 56. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu, çevreyi geliştirmenin, çevre sağlığını korumanın ve çevre kirlenmesini önlemenin Devletin ve vatandaşların ödevi olduğu düzenlenmiş, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak amacıyla yürürlüğe konulan 2872 sayılı Çevre Kanunununda her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaklanmış, kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamaların kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Bu kapsamda, 2872 sayılı Çevre Kanununun 11. maddesinin 4., 6., ve 12. fıkralarında; Büyükşehir Belediyeleri ve belediyelerin atıksu altyapı sistemleri ile evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak ve sürdürülebilir şekilde işletmekle, bu hizmetten faydalananların ve faydalanacak olanların ise verilen hizmetin yürütülebilmesi için sorumlu idarelerce yapılan harcamalara belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre ücret ödemek suretiyle katılmakla yükümlü oldukları, tahsil edilen ücretlerin atıksu ve katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamayacağı düzenlenmiş, aynı maddenin sondan 5. fıkrasında ise arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğüne tâbi tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri, bu yükümlülüğe istinaden kurulması zorunlu olan arıtma ve bertaraf sistemleri, atıksu arıtma ve ön arıtma sistemleri ile atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, onarımı, ıslahı, işletilmesi ve harcamalara katkı paylarının belirlenmesi ile ilgili usûl ve esasları çıkarılacak Yönetmelikle düzenlemek hususunda Bakanlık yetkili kılınmıştır.
2872 sayılı Çevre Kanununun 11. maddesine ve 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 97. ve 103. maddelerine dayanılarak, atıksu altyapı tesisleri ile evsel katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, bakımı, onarımı, işletilmesi, kapatılması ve izlenmesi, bu tesislerle ilgili olarak verilen tüm hizmetleri karşılayabilecek tam maliyet esaslı tarifelerin; atıksu altyapı yönetimleri, büyükşehir belediyeleri ve belediyeler tarafından belirlenmesi, ayarlanması ve uygulanması yoluyla çevresel altyapı hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla 27/10/2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelikte; bu Yönetmeliğin uygulanmasına yönelik işbirliği ve koordinasyonu sağlamak ve atıksu altyapı yönetimlerinin ve evsel katı atık idarelerinin tarifelerin belirlenmesinde örnek alabileceği Kılavuz Kitapları hazırlamak ve yayımlamak davalı idarenin, atıksu altyapı hizmeti ile evsel katı atık hizmeti vermek, bu hizmetlere ilişkin tarifeleri belirlemek ve ücreti toplamak ise atıksu altyapı yönetimleri ve evsel katı atık idarelerinin görev ve yetkileri arasında sayılmış, su ve atıksu ve katıatık hizmetlerinden faydalanan ve/veya faydalanacak gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanan aboneler ise ilgili kurumlarca bu Yönetmelikteki esaslara uygun olarak belirlenen tarifelere göre faturalanan atıksu ve evsel katıatık ücretlerini ödemekle sorumlu tutulmuşlardır.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek hem Devlete hem de vatandaşlara Anayasa ile verilmiş bir yükümlülüktür. Bu yükümlülük doğrultusunda yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile atıksu altyapı yönetimleri ve evsel katı atık idarelerine verilmiş olan atıksu altyapı hizmeti ile evsel katı atık hizmetinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının "kirleten öder" ilkesi uyarınca bu hizmetler karşılığında alınacak ücretlerin de kesintisiz olarak tahsilini gerektirdiği açıktır.
Bu durumda, atıksu altyapı tesisleri ile evsel katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, bakımı, onarımı, işletilmesi, kapatılması ve izlenmesi, bu tesislerle ilgili olarak verilen tüm hizmetleri karşılayabilecek tam maliyet esaslı tarifelerin; atıksu altyapı yönetimleri, büyükşehir belediyeleri ve belediyeler tarafından belirlenmesi, ayarlanması ve uygulanması yoluyla çevresel altyapı hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla hazırlanan Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelikte atıksu altyapı hizmeti ile evsel katı atık hizmetine ait ücretlendirmenin söz konusu hizmetlerin niteliğinden kaynaklanan zorunluluk nedeniyle su faturaları üzerinden yapılmasını öngören, 2872 sayılı Çevre Kanununun yukarıda yer verilen ilkelerine uygun olarak ve Kanun hükmünün uygulanması amacıyla yapılan dava konusu düzenlemede üst hukuk normuna ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan, faturanın ödenmemesi halinde uygulanabilecek olan suyun kapatılması yaptırımı nedeniyle aynı faturada tahakkuk ettirilen atıksu ve evsel katı atık hizmetlerine ilişkin ücretlerin doğru tahakkuk ettirilip ettirilmediğini denetleme imkanının ortadan kaldırıldığı davacı tarafından ileri sürülmekte ise de belediye meclislerince belirlenmesi öngörülen tarifeye ve abonenin hangi hizmetlerden yararlandığını ve hangi tarife türü üzerinden ücretlendirileceğini belirleyen ve idare ile abone arasında yapılması zorunlu olan sözleşmeye dayanılarak tespit edilen hizmet bedellerinin hesaplanmasında yapılacak hata ya da yanlışlığın idari ya da yargısal yollarla düzeltilmesi yolunun açık olması karşısında bu iddiaya itibar edilmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.