
Esas No: 2021/4125
Karar No: 2022/1332
Karar Tarihi: 16.03.2022
Danıştay 10. Daire 2021/4125 Esas 2022/1332 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/4125 E. , 2022/1332 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4125
Karar No : 2022/1332
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Şırnak ili, Beytüşşebap ilçesi, … köyünde ikamet etmekte iken yörede yaşanan terör olayları nedeniyle göç ettiğinden ve halen köye dönüş yapamadığından bahisle 30/05/2007 tarihinden sonrasına ilişkin devam eden zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin Şırnak Valiliği Zarar Tespit Komisyonu işleminin iptali ile 30/05/2007 tarihinden başvuru tarihine kadar olan zararlarının tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 19/12/2019 tarih ve E:2019/1566, K:2019/10705 sayılı bozma kararına uyan … İdare Mahkemesince; davacının, 5233 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonraki bir tarih olan 30/05/2007 sonrası için mal varlığına ulaşamaması nedeniyle meydana gelen zararının karşılanması istemiyle idareye yaptığı 17/11/2014 tarihli başvurunun, 5233 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında idareye yapılmış bir başvuru olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda, dava konusu zımnen ret işleminin; davacının idareye başvurduğu tarihten geriye doğru 1 yıllık dönem yönünden, bir başka ifadeyle 17/11/2013 tarihinden davacının idareye başvuru yaptığı tarih olan 17/11/2014 tarihine kadar olan dönemle sınırlı olarak kısmen iptaline, 5233 sayılı Kanun'un 6. maddesinde öngörülen süre içinde idari başvuru yapılmayan 30/05/2007-17/11/2013 tarihleri arasındaki dönem yönünden ise davanın reddine, davacının maddi tazminat istemi yönünden ise, zarar miktarının, davalı idare tarafından hakkaniyete ve günün ekonomik koşullarına göre Komisyon tarafından doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığıyla belirleneceği, iş bu karar doğrultusunda davacının başvurusunun 07/11/2013-17/11/2014 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak Komisyon tarafından değerlendirilmesi gerekeceğinden, bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuk güvenliği ve eşitlik ilkeleri ile hak arama hürriyetine ve mahkemeye erişim hakkına açıkça aykırı olduğu, zira doğup büyüdüğü, atalarının yüzyıllarca yaşadıkları toprakları ve ekonomik geçimini sağladığı tarımsal taşınmazları iradesi dışında hiçbir kusuru olmaksızın terk mecburiyetinde kaldığı, maddi zararlarının tazmini için her yıl idari başvuru yapma ve dava açma külfeti yüklenmesinin usul ekonomisine, kamu yararına ve mahkemeye erişim hakkına aykırı bir yaklaşım olduğu, ayrıca mahkeme kararının hakkaniyete ve 5233 sayılı Kanun’un ruhuna da aykırı olduğu ve vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi gerekirken mahkemece hükmedilen kısmi vekalet ücreti yönünden de kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, davacının başvurusunun süresinde olmadığı, davanın tamamının reddine karar verilmesi gerektiği, 5233 sayılı Kanun kapsamında mal varlığına ulaşamama durumunun mevcut olmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin incelenmeksizin reddi, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesi gereğince bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, Şırnak ili, Beytüşşebap ilçesi, … köyünde ikamet etmekte iken yörede yaşanan terör olayları nedeniyle göç ettiğinden ve halen köye dönüş yapamadığından bahisle 30/05/2007 tarihinden sonrasına ilişkin devam eden zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin Şırnak Valiliği Zarar Tespit Komisyonu işleminin iptali ile 30/05/2007 tarihinden başvuru tarihine kadar olan zararlarının tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMESİ;
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesiyle, ehliyet ve tarafların vekilleri konusunda bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde uygulanması öngörülen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 50. maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olduğu, 51. maddesinde, dava ehliyetinin, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlendiği; 52. maddesinde, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanların davada kanuni temsilcileri, tüzel kişilerin ise yetkili organları tarafından temsil edileceği; 72. maddesinde de, davanın vekil aracılığıyla açılması ve takip edilmesinde, kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak üzere, Borçlar Kanunu'nun temsile ilişkin hükümlerinin uygulanacağı hükümlerine yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 43. maddesinde, hukuki işlemden doğan temsil yetkisinin, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça veya işin özelliğinden anlaşılmadıkça, temsil olunan veya temsilcinin ölümü, gaipliğine karar verilmesi, fiil ehliyetini kaybetmesi veya iflas etmesi durumlarında sona ereceği, 513. maddesinde de, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile vekaletin kendiliğinden sona ereceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının ve UYAP sisteminden alınan nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden; davacı …'ün 05/08/2017 tarihinde vefat ettiği, temyiz dilekçesinin ise 15/04/2021 tarihinde verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen hükümlere göre; yargılama işlemlerinde bulunabilmek için hak ehliyetine sahip olunması gerektiği açık olup, davacının hak ehliyeti olduğu zamanda kurulan vekalet ilişkisi, hak ehliyetinin sona ermesiyle birlikte kendiliğinden son bulmaktadır.
Bu durumda, davacının vefatı ile hak ehliyeti dolayısıyla taraf ehliyeti ve vekalet ilişkisi kendiliğinden sona erdiğinden, vekilin, taraf ehliyeti sona eren davacı yönünden temyiz yoluna başvurma yetkisi bulunmadığı anlaşılmış olup, bu nedenle incelenme imkânı bulunmayan temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMESİ;
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlıklı 26. maddesinde, "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir." hükümlerine yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin "yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir." hükmünden kastedilen münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, dava açılmakla mameleki niteliğe dönüşen haklar da ölenin malvarlığının bir bölümünü oluşturacağından, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının ve UYAP sisteminden alınan nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden; davacı …'ün, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararından önce 05/08/2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, davacının vefat etmiş olduğu ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen, temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.