Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2020/5374
Karar No: 2022/1065
Karar Tarihi: 16.03.2022

Danıştay 12. Daire 2020/5374 Esas 2022/1065 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/5374 E.  ,  2022/1065 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONİKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2020/5374
    Karar No : 2022/1065

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : ... mirasçıları;
    1- ..., 2- ..., 3- ...
    4- ..., 5- ...
    VEKİLLERİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: ... Defterdarlığında veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapmakta iken 01/06/2010 tarihli Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılan, bu işleme karşı açılan davada verilen yargı kararı neticesinde anılan kararın uygulanması suretiyle 22/08/2013 tarihinde memuriyetle ilişiği kesilen ve 01/10/2013 tarihinden itibaren 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun uyarınca birleştirilmiş hizmet süreleri esas alınarak 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'na göre malullük aylığı bağlanan davacının, anılan Kanun'a tabi olarak geçen hizmet süreleri için emekli ikramiyesi ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile 19/08/2013 tarihinden itibaren yoksun kaldığı ikramiye tutarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 05/12/2019 tarih ve E:2018/6269, K:2019/9827 sayılı kararıyla, davacının vefatı sebebiyle 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi uyarınca gönderilen dosyada, davacının mirasçıları tarafından davayı takip etme talebiyle başvurulması üzerine, ... İdare Mahkemesince; Emekli Sandığına tabi görevinden, 657 sayılı Kanun veya ilgili kanunlar ve mahkeme kararları gereği Devlet memurluğundan çıkarma cezası almak suretiyle ayrılanlara, 5434 sayılı Kanun'a ve/veya 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi kapsamında geçen hizmet süreleri için emekli ikramiyesi ödenmeyeceğinin açık olduğu, 6270 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinde yapılan değişiklik, 26/01/2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğundan, bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra emekli olanlara uygulanabileceği, bu duruma göre, 01/06/2010 tarihli Yüksek Disiplin Kurulu kararına istinaden memuriyeti 22/08/2013 tarihinde sona eren ve 01/10/2013 tarihinden geçerli olmak üzere aylık bağlanan davacı hakkında, 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinde değişiklik yapan 6270 sayılı Kanun'un uygulanması gerektiği dikkate alındığında, 6270 sayılı Kanun'un atıfta bulunduğu 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde düzenlenen kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde memuriyet görevi sona ermeyen davacıya, emekli ikramiyesinin ödenmemesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Meslekten çıkarılma tarihinin, fiilen ilişik kesme tarihi olan 22/08/2013 yerine Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verildiği tarih olan 01/06/2010 tarihi olarak kabulünün gerektiği, bu nedenle, 6270 sayılı Kanun'la 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinde yapılan değişikliğin dava konusu uyuşmazlığa uygulanacak kanun hükmü olmadığı, değişiklik öncesinde emekli ikramiyesine hak kazanma açısından, ilgililerin çalışmalarının kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartının aranmadığı, kanunların geriye yürümezliği ilkesinin ihlali sonucu verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davacılar murisi, ... Defterdarlığında veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapmakta iken 01/06/2010 tarihli Yüksek Disiplin Kurulu kararı uyarınca 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmıştır.
    Bu işleme karşı açılan davada, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı davanın reddi yönündeki kararının, Danıştay Onikinci Dairesinin 23/03/2012 tarih ve E:2011/6839, K:2012/1701 sayılı kararıyla bozulması nedeniyle, müteveffanın yeniden ataması yapılmış olup, kararın düzeltilmesi isteminin Danıştay Onikinci Dairesinin 06/06/2013 tarih ve E:2012/9468, K:2013/4917 sayılı kararıyla kabulü üzerine Personel Genel Müdürlüğünün 07/08/2013 tarihli yazısıyla, 01/06/2010 tarihli kararın uygulanması gerektiği belirtildiğinden, anılan karar 22/08/2013 tarihinde ilgiliye tebliğ edilerek, memuriyetle ilişiği kesilmiştir.
    Açıkta iken bulunduğu malulen emeklilik talebi üzerine, hakkındaki sağlık kurulu raporunun, kurumun sağlık kurulunca incelenerek, 5434 sayılı Kanun'un 44. ve 54. maddeleri uyarınca malul olduğuna karar verildiğinden, anılan Kanun'un 54. maddesi uyarınca malulen emekliliğe sevk edilerek, 19 yıl 10 ay 5434 sayılı Kanun'a tabi hizmeti, 2 yıl 10 ay 9 gün 506 sayılı Kanun'a tabi hizmeti olmak üzere toplam 22 yıl 8 ay 9 gün hizmetine karşılık 2829 sayılı Kanun uyarınca 01/10/2013 tarihinden itibaren 5434 sayılı Kanun'a göre malullük aylığı bağlanmıştır.
    Müteveffanın emekli ikramiyesi ödenmesi talebiyle yaptığı 18/03/2014 tarihli başvurusu, davalı idarenin ... tarih ve ... sayılı işlemiyle, memurluktan çıkarılmak suretiyle göreviyle ilişiği kesildiğinden bahisle, ikramiye ödenmesine imkan bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
    Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un "Aylığı Bağlayacak Kurum" başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında; "Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir.", "Emekli İkramiyesi" başlıklı 12. maddesinin birinci fıkrasında ise; "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." kuralı yer almakta iken, Anayasa Mahkemesinin 05/02/2009 tarih ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı kararıyla, "2829 sayılı Yasa'da benimsenen sistemle, farklı sosyal güvenlik kuruluşlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek emekli olanlara yaşlılık aylığı bağlandığı halde, itiraz konusu ibareyle son defa bağlı olunan sosyal güvenlik kurumuna göre ayırım yapılarak Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılmayanlara, 5434 sayılı Yasa'ya tabi çalışma süreleri için emekli ikramiyesi ödenmemesinin, Anayasa'nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi, adil sonuçlar doğurmadığından 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine de aykırı olduğu gerekçesiyle, 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve ..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.
    19/06/2010 tarih ve 27616 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01/06/2010 tarihinde yürürlüğe giren 5997 sayılı Kanun ile değişik 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin 1. fıkrasında; "Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunu'nun geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." kuralı getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 09/07/2011 tarih ve 27989 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 12/05/2011 tarih ve E: 2010/81, K: 2011/78 sayılı kararıyla, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin, 5997 sayılı Kanun'un 14. maddesiyle değiştirilen, birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve …" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
    26/01/2012 tarih ve 28185 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6270 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinde değişiklik yapılmış ve ilgili Kanun maddesi; "Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 31/05/2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.
    Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan; mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir." şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
    6270 sayılı Kanun'un atıfta bulunduğu mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun hâlen yürürlükte bulunan 14. maddesinde, kıdem tazminatının ödeneceği haller ve ödenecek kıdem tazminatı miktarının hesabına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
    5434 sayılı Kanun'un ''Malullük'' başlıklı 44. maddesinin birinci fıkrasında; ''Her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamıyacak duruma giren iştirakçilere (Malül) denir ve haklarında bu kanunun malullüğe ait hükümleri uygulanır.'' kuralına, ''Adi malullük aylığı'' başlıklı 53. maddesinin birinci fıkrasında; ''Adi Malullük aylığı, fiili hizmet müddetleri an az 10 yılı tamamlamış bulunan iştirakçilerin fiili ve itibari hizmet müddetleri toplamına göre ve malullük dolayısıyla vazifeden ayrıldıkları tarihteki keseneğe esas aylık veya ücretleri ve 15 inci maddenin (g) fıkrasında yazılı olanların tam aylık veya ücretleri tutarları üzerinden aşağıda gösterilen nispetlerde bağlanır.'' kuralına, 54. maddesinde; ''88 inci madde gereğince emekli kesenekleri geri verilmemiş olanlardan 61 yaşını doldurmadan evvel adi malul durumuna girenlere 53 üncü madde esaslarına göre adi malullük aylığı bağlanır.'' kuralına yer verilmiştir.
    Anılan Kanun'un 88. maddesinde ise, 87. maddenin (a,b,c,d,e,g,h,i,j,m) fıkralarında yazılı olanlardan fiili hizmet müddetleri 10 yıl ve daha fazla bulunanların ayrılışlarında keseneklerinin geri verilmeyeceği düzenlenmiş olup, 87. maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde idareten veya cezaen vazifelerine son verilenler sayılmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden; Emekli Sandığına tabi bir görevde bulunup bu görevinden ayrılarak başka bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalıştıktan sonra yaşlılık/emekli aylığı bağlananlara, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresi için emekli ikramiyesi ödenmesine yasal engel bulunmakta iken, ilgili Kanun hükmü Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş, bu kez 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesiyle yeni bir düzenleme yapılmış ise de, bu kuralın da Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmiş, son olarak aynı maddede yapılan düzenleme ile hizmet sürelerinin tamamı 5434 sayılı Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan iştirakçilere, emekli ikramiyesi ödeneceği, buna karşılık 2829 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; 5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanun'a tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenebileceği kuralı getirilmiştir.
    Buna göre, hizmetlerinin tamamı 5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi kapsamında geçenlere, bir başka ifadeyle, hizmet birleştirmesi yapmaksızın emekliye ayrılanlara, 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, herhangi bir şart aranmaksızın emekli ikramiyesi ödenmesi, buna karşılık hizmet birleştirmesi yapmak suretiyle emekli olabilenlere ise, anılan maddenin ikinci fıkrasında yer alan şartlar dahilinde emekli ikramiyesi ödenmesi gerekmektedir.
    5434 sayılı Kanun'un 53. maddesinde ise, adi malullük aylığının, fiili hizmet müddetleri en az 10 yılı tamamlamış bulunan iştirakçilerin fiili ve itibari hizmet müddetleri toplamına göre ve malullük dolayısıyla vazifeden ayrıldıkları tarihteki keseneğe esas aylık veya ücretleri ve 15. maddenin (g) fıkrasında yazılı olanların tam aylık veya ücretleri tutarları üzerinden maddede gösterilen nispetlerde bağlanacağı düzenlenmiş olup, dolayısıyla adi malullük nedeniyle aylığa hak kazanılabilmesi için ilgililerce en az 10 yıllık hizmet süresinin tamamlanması gerektiği anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık kapsamında, 5434 sayılı Kanun'un 54. maddesi uyarınca malulen emekliliğe sevk edilen müteveffa açısından, 5434 sayılı Kanun'a tabi olarak geçen 19 yıl 10 ay hizmet süresinin, emekli aylığı bağlanması için yeterli olduğu açıktır.
    Bu durumda, Emekli Sandığı'na tabi hizmet süresi emekli aylığı bağlanması için yeterli olan müteveffa mirasçılarına, 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinin birinci fıkrası uyarınca emekli ikramiyesi ödenmesi gerekirken, anılan maddenin ikinci fıkrası kapsamında değerlendirilerek emekli ikramiyesi ödenmesi isteminin reddi yolunda tesis edilen işlemde ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi