
Esas No: 2019/5011
Karar No: 2022/1094
Karar Tarihi: 16.03.2022
Danıştay 12. Daire 2019/5011 Esas 2022/1094 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2019/5011 E. , 2022/1094 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/5011
Karar No : 2022/1094
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …,
Hukuk Müşaviri Av….
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin
… tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi … Hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünde doktor olarak görev yapmakta iken emekliliğe sevk edilen davacının, emekliliğe sevk onayının iptaline ilişkin Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işleme dayanak alınan Sosyal Güvenlik Kurumunun … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten önce 09/08/1999 tarihinde üniversite öğretim üyesi olarak göreve başlayan davacının, 1978-1994 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun ve 5434 sayılı Kanun uyarınca fasılalı çalışmalarının 2829 sayılı Kanun uyarınca birleştirildiği ve … tarih ve … sayılı İzmir Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunca düzenlenen ve çalışma gücünün yüzde 49'unu kaybettiğini gösterir sağlık raporu dikkate alınarak 01/02/1994 tarihinde yaşlılık aylığı bağlandığı, bu durumda, Anayasaya göre özel olarak korunması gereken kişi konumundaki engellilerin çalışma ve sosyal güvenlik bakımından birtakım ayrıcalıklardan faydalandırılacağının düzenlendiği, 5434 sayılı Kanun'un 39. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendiyle de engellilik oranının göreve başlarken tespit edilerek engellilerin daha kısa sürede emekliye ayrılmasına olanak sağlanmasının amaçlandığı, nitekim Kanun'da da göreve girişlerinde, sakatlık oranı en az %40 olanlardan fiili hizmeti 15 yıl olanların istekleri üzerine, emekliye sevk edileceklerine ilişkin hükmün de bunu teyit eder nitelikte olduğu, göreve başlarken birtakım ayrıcalıklardan yararlandırılmaksızın genel usulle memuriyete başlayan davacının göreve başladığı tarihte %49 oranında sakatlığının bulunduğu hususunda bir ihtilaf bulunmadığına göre 5434 sayılı Kanun'un 39. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendindeki hükümden yararlandırılması gerekirken, 5434 sayılı Kanun'un 39. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi uyarınca emekliye sevk edilmemesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk görülmediği, nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 22/05/2013 tarih ve E:2009/1879, K:2013/2022 sayılı kararın da aynı doğrultuda olduğu gerekçesiyle, dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği, 506 sayılı Kanun uyarınca Sosyal Sigortalar Kurumundan yaşlılık aylığı almakta iken, Emekli Sandığına tabi olarak çalışan davacının, 5434 sayılı Kanun kapsamında hizmetlerinin birleştirilerek Sandıkça emekli aylığı bağlanması mümkün olmamakla birlikte, SSK ile ilgilendirilmesi gerekirken sehven Sandıkla ilgilendirilen, Sandığa gönderilen kesenek ve kurum karşılıkları zamanında reddedilmemiş olan kişi konumunda bulunduğu açık olan davacının, Sandıkla ilgisinin emrivaki olarak kabulü ile emeklilik işlemlerinin Sandıkça yapılması gerektiği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun yukarıda yer verilen açıklama ile reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından, davacının ikinci kez ilgilendirildiği 15/08/1999 - 15/08/2004 ile 15/01/2006 - 15/10/2015 tarihleri arasındaki dönemlere ait 14 yıl 9 ay hizmeti bulunması ve (25) tam hizmet yılını tamamlamaması sebebiyle müvekkil Kurumca davacıya aylık bağlanması mümkün olmadığından, davacının emekliye sevk onayının iptalinin istenilmesine ilişkin işlemlerde mevzuata aykırılık bulunmadığı; diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 53. maddesi uyarınca özürlü statüsünde göreve başlamayan davacının 15 yıldan az hizmeti (14 yıl 9 ay) olması nedeniyle 5434 sayılı Kanun'un 39. maddesinin birinci fıkrasının (j) fıkrası ve 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesinde yer alan hükümlerinden yararlandırılmasına kanunen imkan bulunmadığı, kaldı ki, davacının müstafi sayıldığı 12/08/2004 ile göreve iade edildiği 16/12/2005 tarihleri arasındaki dönemlerin hizmetten sayılarak 15 hizmet yılını tamamlamış olsa bile göreve girişinde Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak alınmış sağlık kurulu raporu bulunmadığından, anılan düzenlemenin davacı hakkında uygulanmasına da imkan bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 5434 Sayılı Kanuna tabi memur olarak çalışmasının 16 yıl 2 ay olduğu, 5434 sayılı Kanun kapsamında 1999 yılında başlayan çalışmasının 15 yıldan (5400 gün) fazla olduğunun Mahkemece de kabul edildiği, emeklilik onayının reddinin 5434 sayılı Kanun kapsamında sakat kontenjanından çalışmaya başlamama iddiasına dayanmakta ise de, atanabileceği bir sakat kontenjanı olmadığı ve bu durumun, emekliliğe engel olmadığı, bu durumun Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun E:2009/1879, K:2013/2022 sayılı kararında da belirtildiği, 5434 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlamadan alınmış %49 oranında özürlü olduğunu gösterir raporun mevcut olduğu ve bu raporların geçerliliğinin, geçmişten bugüne tüm Yönetmeliklerde kabul edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı reddi yolundaki temyize konu … Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.