3. Hukuk Dairesi 2017/9047 E. , 2019/5454 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Mahkemece verilen hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; kararın ve temyiz başvuru dilekçesinin davalı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, davayı vekil aracılığıyla takip etmiş olup, Tebligat Kanunu"nun 11.maddesi gereğince vekil vasıtası ile takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Oysa, gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesine ilişkin tebligatlarda tebliğin vekile değil birlikte çalışan işçilerine tebliğ olunduğu görülmüştür.
Tebligat Kanunu 17.madde ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Yönelik Yönetmelik 26. maddesine göre belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatı icra edenler o yerde bulunmadıkları taktirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının ve bulunmama sebebinin tebliğ evrakına yazılması; ayrıca, tebliğ yapılan kişinin de daimi memur (sekreter) veya müstahdemi olduğunun açıkça belirtilmiş olması gereklidir.
Davalı vekiline yapılan tebligatlarda; davalı vekilinin tebliğ tarihinde adreste bulunup bulunmadığını mazbatada görülmemiştir.
Bu nedenle, yapılan tebligat usulsüz olduğundan; kararın davalı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmesi, temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.