
Esas No: 2022/953
Karar No: 2022/2030
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/953 Esas 2022/2030 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/953 E. , 2022/2030 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
No : 2020/330-2021/1624
İlk Derece
Mahkemesi : ... 18. İş Mahkemesi
No : 2017/329-2019/333
Dava, Bağ-Kur sigortalılık tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 08/04/1988 - 31/12/1989, 18/05/1993 - 27/10/1993 ve 20/01/2003 –(devam) tarihleri arasında Halkalı Vergi Dairesine, 29/11/1996 - 30/07/1997 ile 12/03/1998 - 30/06/2002 tarihleri arasında ise ... Yenişehir Vergi Dairesine kayıtlı vergi mükellefiyet sürelerinin bulunduğunu, ancak bu sürelerin kurum kayıtlarında görünmediğini belirterek, müvekkilinin bu sürelerde bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı kurum cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini zaman aşımı süresinin dolduğunu, davacının yasal şartları taşımadığını ve kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
Mahkemece açılan davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“…Davacının 15.09.2003 tarihinde 4956 sayılı Kanun'un 47. maddesiyle 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18.maddesine göre 6 aylık sürede kuruma yazılı olarak başvurusu bulunmasına rağmen, 08.04.1988 - 04.10.2000 tarihleri sürelere ilişkin olarak 49 uncu ve ek 15 inci maddelere göre hesaplanan prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde ödememiştir. 4956 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddesine göre 04.10.2000 öncesi dönemin sigortalılık hizmetinden sayılabilmesini iki şartın bir arada yerine getirilmesine bağlamıştır. Bunlardan birincisi Kanunun yürürlük tarihinden başlayacak 6 aylık sürede yapılandırma talebi ile başvuru yapılması ikinci olarak yerine getirilmesi gereken husus ise hesaplanacak prim borçlarının tebliğden itibaren 1 yıl içinde ödenmiş olmasıdır. Davacı mevzuatta düzenlenen bu iki şartı birlikte yerine getirmemiştir…
…Davacının sigortalılık tescili için 1479 sayılı Kanun'a eklenen geçici 18.maddedeki yasal sürede kuruma yaptığı başvurusuna rağmen, yasa ile getirilen 1 yıllık sürede prim borçlarını ödemediği, 04.10.2000 tarihinden öncesine ait tescil başvurusunun bulunmadığı, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra ise SGK' na ilgili hükümlerden yararlanmak için müracaat ettiğine ve borçlanma iradesini ortaya koyacak şekilde herhangi bir prim ödemesi yaptığına ilişkin iddia ve delilleri de dosya kapsamına ibraz etmemiş olduğu anlaşıldığından, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 08.04.1988 olarak tespiti ile vergi mükellefi olarak geçen sürelerin zorunlu bağ-kur sigortalısı olarak tespiti talebinin mevzuata ve Yargıtay kararlarına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır…” gerekçesiyle, mahkeme hükmü yerinde görülerek istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, süresi içerisinde yatırılan primlerin karşıladığı sürelerin dikkate alınması gerektiğini, Kurumun re’sen tescil yükümlülüğü, hususları belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir. etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1479 sayılı Yasa’nın Geçici 18. maddesinde; bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982 - 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir.
4956 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar tescilleri, prim ödemeleri veya tescil başvuruları yoksa aynı tarihten sonra sadece aynı yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddeye göre vergide kayıtlı olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler. Geçmişe yönelik hizmetlerini tespit ettiremezler. 02/08/2003 tarihinden önceki tarihte Kuruma tescil edilmiş, giriş bildirgesi vermiş veya bir şekilde kendi adına tescil isteği yerine geçecek şekilde prim ödemiş olan ve 1479 sayılı Yasa kapsamında kendi adına veya hesabına bağımsız çalışanlar, 20/04/1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak, 22/03/1985 tarihinden itibaren de vergi, esnaf sicili veya meslek kuruluşu kayıtlarına dayalı olarak sigortalılıklarının tespitini isteyebilirler.
Dosya kapsamı incelendiğinde, dava dilekçesinde belirtilen vergi kayıtlarına dayalı olarak Bağ-Kur sigortalılık tespiti için açılan işbu davada, davacının 15.09.2003 tarihli borçlanma iradesinin bulunduğu, 25.09.2003, 30.10.2003 ve 20.11.2003 tarihlerinde bir kısım prim ödemelerinin gerçekleştiği belirgindir. Mahkemece, belirtilen tarihlerde ödenmiş olan primlerin karşıladığı sürenin araştırılıp elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.