22. Hukuk Dairesi 2012/18656 E. , 2013/6873 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, haftasonu, ulusal bayram genel tatili, ikramiye, yıllık izin, maaş farkı, fazla mesai ücret ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 01.06.2006 tarihinde işe başladığını, işveren tarafından 04.06.2009 tarihli fesih bildirimi ile 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17. maddesi doğrultusunda ihbar süresi de dikkate alınarak tebliğden itibaren sekiz hafta sonra iş sözleşmesinin feshedileceği ve belirtilen tarihe kadar ihbar süresi olarak çalışmasının devam edeceği ihtar edilerek iş sözleşmesine son verildiğini belirterek işçilik hak ve alacaklarına karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; iş sözleşmesinin belediyede çalışan işçi sayısının kanuni olarak çalıştırılabilecek sayının çok üzerine çıkmış bulunması ve bu konuda Belediyenin tabi bulunan kanuni şartlara aykırılık ve belediyenin içinde bulunduğu mali krizi aşma tedbirleri kapsamında feshedildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının, davalıya ait belediyede 01.06.2006-03.08.2009 tarihleri arasında zabıta olarak çalıştığı anlaşılmaktadır.
Davacı hafta tatili, genel tatil ve fazla mesai ücreti talebinde bulunmuştur. Davacı bu dönemlerde çalıştığını ispatlamak zorundadır. Bu konuda dosya içinde beyanları birbiri ile uyuşmayan ve tutarlı olmayan davacı tanık ifadelerinden başka herhangi bir delil yoktur. Davacı tarafça iddia edilen bu çalışmalar usulüne uygun olarak ispatlanamadığından bu kalemlere yönelik taleplerin reddine karar verilmesi gerekirken, kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.