Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9233
Karar No: 2022/1425
Karar Tarihi: 07.02.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9233 Esas 2022/1425 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/9233 E.  ,  2022/1425 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi

    Dava, alacak istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı Kurum, davalının kurumdan ... kimlik numarası ile aylık almakta iken boşandığı eşi ile birlikte yaşadıkları gerekçesi ile 01/11/2008 tarihinde aylığının kesildiğini, 01/11/2008 - 30/09/2009 tarihleri arasında hesabına yatan ve haksız çekilen aylıkların istirdatının talep edildiği, 5510 sayılı yasanın 56.maddesi son fıkrasına göre işlem yapılması gerektiğini, ilgili kanun hükmü uyarınca gerekli inceleme ve araştırmaların yapılarak SGK denetmeni tarafından rapor tanzim edildiğini, davalının 04/04/1995 tarihinde boşandığı halde eski eşi ... ile fiilen birlikte yaşadığının tespit edildiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı vekili, taraflar arasındaki boşanmanın gerçek bir boşanma olduğunu, boşandığı kişi ...'nin boşanmadan sonra Almanya'ya gittiğini, 10 yılı aşkın bir süre orada kaldığını, buna dair pasaport fotokopisini ibraz ettiklerini, daha sonra Türkiye'ye döndüğünde ise bir kaç yıl kaldığını ve sonra tekrar Orta Doğu Ülkelerine çalışmak üzere gittiğini, buralarda 2-3 defa gittiğinde 6-8 ay gibi sürelerle kaldığını, ...'nin Almanya'da kaldığı süre içerisinde bir Alman kadın ile evlendiğini, bir kaç yıl evli kaldığını, 2004 yılında boşandığını, 2007 yılında tenfiz kararı alındığını, Mehmet Tekelinin Türkiye'ye döndükten sonra 2010 yılında çocuğunu sünnet ettirdiğini, kızını da 2013 yılında evlendirdiğini, bunlar olurken tarafların zaman zaman bir araya geldiklerini ama bunun evlilik birliğinin kurulması değil çocuklar için olduğunu, bir çatı altında tarafların bir araya gelerek hiç yaşamadıklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından ilk derece mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı Kurum, davalı ile boşandığı eşinin boşanmadan sonra fiilen birlikte yaşadıklarının tespit edildiğini, davalının 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesi uyarınca yersiz ödenen ölüm aylıklarını iade etmesi gerektiğini, mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın Yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
    İnceleme konusu dosyada; davalının 04.04.1995 tarihinde boşandığı, 11.11.1980 tarihinde vefat eden babasından hak sahibi sıfatıyla 01.02.2009 tarihinden aylık bağlandığı, davalının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığının tespit edilmesi üzerine 01.11.2008 tarihinden itibaren aylığının kesilerek 01.11.2008-30.09.2016 dönemine ilişkin yersiz aylık tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
    Somut dosyada; Kurum tarafından ihbar üzerine inceleme yapılmış olup, 20.06.2016 tarihli kurum denetmen raporunda davalının eski eşi ...'nin Avea İletişim Hiz. A.Ş.'den ve davalının Vodafone Telekomünikasyon A.Ş. ile Turkcell İletişim A.Ş.'den bildirilen adreslerinin aynı olduğu, yapılan çevresel araştırmada çiftin birlikte yaşadıklarının tespit edildiği belirtilmiştir. Adres bilgileri raporunda davalı ve eski eşinin 2007 yılından itibaren ikamet ettikleri adreslerin bilgileri gönderilmiş olup aynı adreste ikamet etmedikleri görülmektedir. Diğer yandan seçmen bilgilerinde 22.07.2007 tarihinde yapılan genel seçimlerde aynı yerde peş peşe oy kullandıkları, ancak adres yazılmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Kurumca yersiz ödeme tahakkuk ettirilen dönemde davacının ve eski eşinin ikamet ettiği adreslerden zabıta araştırması ile komşu tanıklar tespit edilerek, davacının eski eşi ile birlikte yaşayıp yaşamadığı konusunda beyanları alınmalı, ayrıca mahalle muhtar ve azaları dinlenilmeli, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin medula kayıtları celp edilerek, davalı ve eski eşinin hangi adresleri bildirdikleri incelenmeli, elde edilecek sonuç değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 07.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi