
Esas No: 2021/9657
Karar No: 2022/1419
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9657 Esas 2022/1419 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı kurum, 2007 tarihli bir iş kazası sonucu yaralanan sigortalının ödenen geçici iş göremezlik giderini davalıdan rücuan tahsil etmek istemiş, ancak ilk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiştir. İstinaf başvurusu da reddedilince davacı kurum temyiz yoluna gitmiş ve yeterli inceleme yapılmadan kusurlu olmayan davalının aleyhine karar verildiğini ileri sürmüştür. Yargıtay ise iş kazasının meydana gelmesinde tarafların kusur aidiyet ve oranlarının belirlenmesi gerektiğini ve eksik inceleme ile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararını bozmuştur. 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi ise işverenin sorumluluğunu belirlemektedir. Buna göre, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi
Dava, rücuan alacak istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum 12.11.2007 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan sigortalıya ödenen gelir, geçici iş göremezlik giderinin tahsilini talep etmiştir .
II-CEVAP
Davalı vekili iş kazasının meydana gelmesinde kusurlarının olmadığını, gerekli bütün önlemlerin alındığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf talebinin esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı Kurum vekili yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu, davalının kusurlu olduğu yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
506 sayılı Yasa'nın 26. maddesinde sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir.
İnceleme konusu davada; davacı Kurum tarafından 12.11.2007 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan sigortalıya ödenen gelir, geçici iş göremezlik giderinin talep edildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyada üç makine mühendisi tarafından tanzim edilen kusur raporunda olayda %100 oranında kişisel bünyeye bağlı faktörlerin etkili olduğu, işverenin ve sigortalının kusurunun bulunmadığı belirtilmiş, mahkemece kusur raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Somut dosyada; marketlere temizlik malzemesi dağıtım işinde çalışmakta olan davacının olay günü araçtan inerken sağ ayağının ve kolunun tutmaması ve yere yığılması şeklinde meydana gelmiştir.
Mahkemece kusur incelemesi yaptırılmış ise de, alınan kusur raporu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Bu nedenle içerisinde nörolog bilirkişinin de bulunduğu, olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden ihlal edilen mevzuat hükümlerini, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçları irdeleyen, bu bağlamda işverenin, sigortalının ve 3. kişilerin kusur aidiyet ve oranlarını gerekçeleriyle belirleyen, denetime elverişli kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Ayrıca sigortalının tedavi dosyası ve kayıtları ile sigortalının periyodik muayenelerine ilişkin ilgili kayıt ve belgeler celp edilerek incelenmeli, tüm deliller toplanarak elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.