
Esas No: 2016/4423
Karar No: 2022/920
Karar Tarihi: 09.03.2022
Danıştay 13. Daire 2016/4423 Esas 2022/920 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/4423 E. , 2022/920 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/4423
Karar No:2022/920
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Enerji Elektrik İnşaat Maden Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin Ocak 2011, Temmuz 2011, Ocak 2012, Temmuz 2012 dönemlerine ait ilerleme raporlarını sunmadığından ihtar edilmesine rağmen aykırılık süresi içerisinde giderilmediğinden bahisle mezkûr şirkete 519.650,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacıya ait şirketin 05/11/2013 tarihli ortaklar kurulu kararıyla tasfiyesine karar verildiği, tasfiye kararının 22/11/2013 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği, bu arada elektrik üretim tesisi için Ocak ve Temmuz 2011 ile Ocak ve Temmuz 2012 dönemlerine ait ilerleme raporlarının sunulmadığından bahisle 14/08/2013 tarihinde şirket yetkilisi olarak belirtilen …'ya savunma isteme yazısının tebliğ edildiği, 09/07/2014 tarihinde aynı kişiye ihtar yazısının tebliğ edildiği, ancak davacı tarafından bu durumun tasfiye memurunun ev adresine yapılan tebligat ile öğrenildiği, daha önce yapılan savunma isteme yazısı ve ihtar yazılarının şirket ile ilgisiz kişilere tebliğ edildiği, idari para cezasının tasfiye memuruna tebliğ edilmesi ile durumdan haberdar oldukları belirtilerek, söz konusu dönemlere ilişkin ilerleme raporlarının da idareye gönderilmesinin sağlandığı; bu durumda, tasfiye sürecindeki şirkete yapılacak tüm tebligatların tasfiye memuruna yapılması gerekirken tasfiye memuruna yapılmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, şirketin 29/04/2013 tarihli yazı ile üretim lisansının sonlandırılmasını ve teminat mektubunun iadesini talep ettiği, 26/06/2013 tarihli Kurul kararı ile Uzunköy HES projesi için verilen üretim lisansının sona erdirildiği ve teminat mektubunun iade edildiği, idari para cezasının geri alınmasına ilişkin gönderilen 10/06/2015 tarihli yazı ve ekindeki belgelerin savunmayı haklı göstermediği, savunma isteme yazısının 14/08/2013 tarihinde, ihtar yazısının 09/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği, savunma isteme yazısı tebliğ edildiğinde şirketin henüz tasfiye hâlinde olmadığı, şirket tasfiye hâlindeyse aykırılığın giderilmesi için tüm işlemleri sürdürmeye devam etmesinin anlaşılamadığı, bu durumda şirketin korunmaması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, 29/07/2013 tarihli savunma isteme yazısının 11/08/2013 tarihinde … Elektrik’le aynı adresi paylaşan … Petrol Sondajcılık Madencilik İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketi’nin ortağı ve yöneticisi ...’ya “şirket yetkilisi” sıfatıyla tebliğ edildiği, oysa Enser Elektrik’in eski ortağı ve eski müdürü olmak dışında tebliğ tarihi itibarıyla bu şahsın şirketle hiç bir temsil ya da istihdam ilişkisi bulunmadığı, bu kişinin şirket hisselerini kendilerine devrettiği 26/03/2009 tarihinden itibaren şirketle hiçbir bağı kalmadığı, davalı kayıtlarının (lisans dosyasının) tetkikinden bu hususun anlaşılabileceği, usulsüz tebligat nedeniyle başlatılan incelemeden de savunma talebinden de haberdar olunamadığı ve savunma yapılamadığı, ihtar yazısının tebliği tarihinde şirketin tasfiye sürecine girdiği, tasfiye adresinin “… Cad., … Sit., … Blok, No:… …” olarak ilan edildiği, ihtar kararı ve yazısının şirketin eski merkez adresi olan “… Mah., …Sok., … İş Merkezi …/…” adresine gönderildiği, ayrıca ihtar kararı ve yazısının da şirketle hiçbir bağı kalmamış olan eski ortak ve eski müdür …’ya şirket sahibi sıfatıyla tebliğ edildiği, ihtar yazısından da şirketin haberi olmadığı, hükmi şahıslara tebliğin salahiyetli mümessillerine yapılması gerektiği, şirketin tasfiyesinin tasfiye memurlarına ait olduğu, tasfiye hâlindeki şirketle ilgili tebligatların tasfiye memurlarından birine yapılması gerektiği, dava konusu kararın tüzel kişiliği son bulmuş bir şirket hakkında verildiğinden yok hükmünde olduğu, şirketin 05/11/2013 tarihi itibarıyla tasfiye sürecine girdiği, tasfiyeye ilişkin birer hafta arayla yapılan ilanlardan sonra en son ilandan itibaren 1 yılık bir süre geçmesini müteakip şirketin tasfiye edilerek sicil kaydından silindiği ve keyfiyetin 24/12/2014 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayımlandığı, üretim lisanslarına konu tesislere ilişkin ilerleme raporlarının istenmesindeki amacın tesislerin inşaat durumlarının takip edilerek, duruma göre alınacak tedbirlerle verilen süre içerisinde tesisin tamamlanmasını ve hizmete açılmasını sağlamak olduğu, ilerleme kat edilmeyen tesislere ilişkin lisansların iptal edileceği, olayda lisans alınmış olmasına rağmen tesis alanına yakın bölgedeki halkın ciddi muhalefeti nedeniyle inşaat sürecinin ilerleyemediği, 6446 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Kanun yürürlüğe girer girmez davalıya başvurularak lisansın sonlandırılmasının talep edildiği, dolayısıyla başlatılamayan bir inşaata ilişkin ilerleme raporlarının istenmesinde, lisansın sonlandırılmasına rağmen ilerleme raporlarının talep edilmeye devam edilmesinde, lisans sona erdikten sonra da istenen raporların sunulmadığı gerekçesiyle idari para cezası uygulanmasında hiçbir hukuki yarar veya kamu yararı olmadığı, uygulanan idari para cezasının dayanağı kanun hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğu, ceza miktarının maktu olarak belirlendiği, benzer konularda Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.