Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15403
Karar No: 2015/1050
Karar Tarihi: 20.01.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/15403 Esas 2015/1050 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/15403 E.  ,  2015/1050 K.

    "İçtihat Metni"

    Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkım

    Hazine ile... aralarındaki tapu iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 19.02.2013 gün ve 28/113 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına, 20.01.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dava konusu...yüzölçümündeki taşınmaz eski tapu kaydı revizyon görmek suretiyle tapulama işlemiyle davalının satıcısı gerçek kişi adına tespit ve tescil edilmiş; tapulama tespiti 30.03.1982 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı bu taşınmazı satış işlemi suretiyle 24.12.1990 tarihinde satın

    almış ve üzerine yıkımı istenilen muhtesatları inşa etmiştir. Davacı .. 13.12.2007 tarihinde açtığı temyize konu bu dava ile taşınmazın tamamının Kıyı Kanunu kapsamında kalan Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden kamu malı niteliğinde olduğu ve kişilerin mülkiyetinde kalamayacağını ileri sürerek; bu bölümün davalı adına mevcut tapu kaydının iptaliyle kıyı olarak tapu sicilinden terkinine,davalının el atmasının önlenmesine,üzerindeki muhtesatların yıkımına karar verilmesini istemiştir.Yapılan yargılama soncunda mahkemece davanın kabulüyle,mevcut tapu kaydının iptaliyle kıyı olarak tapu sicilinden terkinine,davalının el atmasının önlenmesine ve üzerindeki muhtesatların yıkımına karar verilmiş;hüküm bütün yönleriyle davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Kıyılar kamu malı olup; özel mülkiyete konu olmaz (TC. Anayasası m. 43, EMK. m. 641, TMK. m. 715, 3402 s. KK. m. 16, 3621 s. Kıyı Kanunu m.5;13.03.1972 tarih ve 7/4 sayılı YİBK). Davalılar çok eski yıllar öncesinden oluşmuş tapu kayıt malikidir. Tapu kaydının oluşumundan iptal davasının açılmasına kadar çok uzun bir süre geçmiştir.Tapulama tespitinin kesinleşmesinden ve bu davanın açılmasından önce bir kısım paylar tapuda temlik işlemi görmüştür. Tapuda temlik işlemi yönünden TMK.nun 1023. Maddesindeki iyiniyet karinesi de mevcuttur. Kuşkusuz davacı .. 3402 S. Kadastro Kanunu"nun 12. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi değildir. Tapu kayıt malikleri tapu kayıtlarının Devlet tarafından himaye görüp Devletçe korunacağı konusunda meşru bir beklentiye sahiptir. Bu meşru beklentinin korunması gerekir. Ne var ki; kamuya ait olması gereken taşınmazın deniz kıyısında kalan bölümünün gerçek kişilerin tasarrufunda kalması da doğru değildir. Bu bakımdan yüksek kamu yararı gereğince Devlet, özel kişilerin mülkiyet hakkına dokunabilir. Ülkemizin de taraf olduğu “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi”nin (1) numaralı Protokolünün 1. Maddesi kamu yararı gerektirdiği takdirde mülkiyet hakkından yoksun bırakılabileceğin kabul etmiştir. Bu bakımdan; Devletin davacı olarak kıyı olan bölümün tapu kaydının iptaliyle terkin kararı istemesinde kamu yararının olduğu açıktır. Ancak Devlete tanınan mülkiyet hakkından yoksun bırakmanın karşılıksız olacağı anlamını da çıkarmamak gerekir. Davalı, tapu siciline geçirilmiş ve bu şekilde uzun bir zamandır tasarrufunda bulunan taşınmazının Devletin kamu yararı gereğince el koyarak kamuya terk etmesi karşılığında, kendisine uygun bir bedelin tazminat olarak ödeneceği konusunda meşru bir beklenti hakkına sahiptir. Kuşkusuz Devlet bu konuda kamulaştırma yapma yetkisine de sahiptir. Diğer yandan, mevcut bir tapu kaydı iptal edilmediği sürece,tapu kaydı kural olarak kayıt malikine mülkiyet hakkına dayalı tam bir koruma ve tekel hakkı sağlar (TMK m.683). Bu nedenlerle iptal/terkin kararı kesinleşmeden davalının tapu kaydının(mülkiyet hakkının) kendisine sağladığı korumaya dayalı olarak taşınmazı kullanmaya devam etmesi hakkı olduğu gibi, aynı nedenle üzerindeki muhtesatın yıkımına da karar verilemez. Öyleyse, mahkemece iptal/terkin kararı verilebilir; ancak bu karar kesinleşmeden el atamanın önlenmesi ve yıkım kararı da verilemez. En azından el atamanın önlenmesi ve yıkım talebi hakkındaki davanın tapu iptal/terkin davasından ayrılmasına karar verilip, tapu iptal tescil davasının sonucunun bekletici sorun (HMK.m.167,165/1) yapılması düşünülmelidir.
    Açıklanan nedenlerle, el atmanın önlenmesi ve yıkım talebi hakkındaki talep için ayırma kararı verilmese bile; “usul ekonomisi ilkesi” (HMK.m.30) gereğince; Devletin bir kamulaştırma işlemine başvurması gerekmeksizin sorunun açılmış olan bu dava içinde çözümlenerek; kıyı olan yerden tüm kamunun, bu arada davalının da yararlanacağı dikkate

    Alındığında “fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi” uygulanmak suretiyle, taşınmazın kıyı olarak belirlenen bölümü için rayiç değere yakın miktarda bir bedelin (rayiç değer belirlenip kıyıdan davalının da yararlanacağı gözetilerek hakkaniyete uygun miktarda bir indirim yapılmak suretiyle bulunacak bedel) ve muhtesatların rayiç bedelinin mahkemece uygun bilirkişi veya bilirkişiler vasıtasıyla tespit ettirilmesi, davacı ..ne belirlenecek bu toplam bedeli depo etmesi için uygun süre verilmesi, bedel depo edilmediği takdirde davanın reddi; depo edildiği takdirde ise, bu bedel davalıya ödenmek suretiyle kıyı kalan bölümün tapu kaydının iptal/terkini, el atmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilmesi gerekir.
    Mahkemece açıklanan yönde işlem yapılmak üzere hükmün bozulması gerektiğini düşünüyor; Sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 20.01.2015





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi