10. Hukuk Dairesi 2019/2839 E. , 2020/1999 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Dava, ödeme emri iptaline istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın yargı yolu caiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, Van Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından 0006074 takip kartı numaralı,...,...,... - 010055 - 010056 - 010057 - 010058 - 010059 - 0010060 - 010061 - 010062 - 010063 takip numaralı ve bila tarihli 22 adet ödeme emrinin iptali ile müvekkilinin davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde idari para cezasına ilişkin ödeme emirleri ile ilgili davanın yargı yolu caiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı taraf; davanın konusunun ödeme emrinin iptali olduğunu, 5510 sayılı Kanun"a göre görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, ödeme emrine konu konu idari para cezaları ve prim borçlarının usulsüz olarak şirkete ait olmayan bir işyerine tebliğ edildiğini, Kurumca denetim yapılan yerlerin şirkete ait işyeri olmadığını ileri sürerek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Kanunun 86"ncı maddesinde; "Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu Maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz..." hükmü düzenlenmiştir.
Öte yandan; 6183 sayılı Kanunun 58"inci maddesi hükmüne göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kamu borçlusu tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde açacağı iptal davasında “böyle bir borcu olmadığı” nedenine dayanabilir. Kamu borçlusunun bu davada hukuken ve maddeten böyle bir borcu olmadığını kanıtlayarak ödeme emrini iptal ettirmesi mümkündür. Bu bağlamda açılan davanın 5510 sayılı Kanunun 88/16"ncı maddesine göre iş mahkemesinin görev alanında olduğu tartışmasızdır. Ancak, 5510 sayılı Kanun’un 102"nci maddesinde idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme uyarınca; Kurum tarafından düzenlenen idari para cezasına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kuruma itiraz edilebilir. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurulabilirler. İdari aşamada kesinleşen idari para cezaları ise Kurum alacağına dönüşür. Burada söz konusu olan idari para cezasının kendisinin iptali olup, tahsili nedeniyle tanzim edilen ödeme emrinin iptali ya da borçlu olmadığının tespiti talepleri iş mahkemesinin görev alanındadır.
Bu bağlamda kurum tarafından idari para cezalarına ilişkin gönderilen borç bildirim yazılarından dolayı açılan menfi tespit davalarında mahkemelerce verilen idari yargının görev alanında olduğu bahsiyle verilen görevsizlik kararları yerinde ise de, kurum tarafından idari para cezalarının ödeme emirlerine dönüştürülmesi halinde söz konusu ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davalarda davaya bakmakla görevli mahkemelerin, 5510 sayılı Yasa"nın 88. maddesi uyarınca iş mahkemeleri olduğu açık olup, görevsizlik kararı verilemez.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler ışığında mahkemece somut olayda davalı kurum tarafından davaya konu idari para cezalarının ödeme emirlerine dönüştürülmesi karşısında, eldeki davanın ödeme emrinin iptali niteliğinde olduğu ve 5510 sayılı Yasa"nın 88. maddesi uyarınca bu davaya bakmakla iş mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilerek, davaya konu ödeme emirleri davacı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemiş olsa bile, 7201 sayılı Tebligat Yasası"nın 32. maddesine göre öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılacağından davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 04.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.