
Esas No: 2013/7797
Karar No: 2013/9680
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/7797 Esas 2013/9680 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 03.09.2005 tarihinde davalı firmada çalışmaya başladığını, davalı işverenliğin ekonomik daralma gerekçesi ile 10 işçiyi fiilen kapıdan içeri almamak suretiyle 14 Mart 2011 tarihinde iş akdini feshettiğini, ekonomik daralmanın gerçek dışı olduğunu, davalı işyerinde Tekstil İşçileri Sendikasının yetkili olduğunu ve toplu sözleşme imzalamış bulunduğunu, çıkarılan işçilerin sendikalı olduğunu, çıkarılan işçilerin yerine daha az maliyetli işçiler alındığını, bu sebeplerle iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine, davacının işe iadesine, boşta geçen süre ücretine ve iş güvencesi tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın 1 aylık kanun süre içerisinde açılmadığını, davacının iş akdinin piyasa durgunluğu, sipariş azlığı, ekonomik kriz nedeniyle feshedildiğini, davacıya tazminatlarının ve işçilik haklarının ödendiğini, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığını, davalı şirkete yeni işçi girişinin olmadığını, sendika aidatlarının dahi müvekkili tarafından ödenemez duruma geldiğini, iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedilmediğini, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş akdinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; davacının iş akdinin davalı tarafından piyasa durgunluğu, sipariş azlığı ve ekonomik kriz sebebiyle feshedildiğinin iddia edildiği görülmektedir.
Mahkeme yapmış olduğu yargılama sırasında sadece, Çerkezköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/47 D. İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurmuş, bunun dışında davalının fesih sebebi yapmış olduğu konulara ilişkin ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporu almamıştır. Mahkemece, fesih nedeni konusunda gerekirse keşif de yapılarak , konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmalı ve sonucuna göre feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.05.2013 tarihine oybirliği ile karar verildi.