15. Ceza Dairesi 2019/15556 E. , 2020/7190 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/05/2018 tarihli ve 2018/22645 soruşturma, 2018/13540 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii... 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/07/2018 tarihli ve ... değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04/12/2019 gün ve 94660652-105-33-11919-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/12/2019 gün ve 2019/123439 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müştekiler ile şüpheliler arasında, 2010 yılından itibaren devam eden ticari ilişki olduğu, bu kapsamda ticari alış veriş sonrası şüphelilerin edimlerini yerine getirmediği, dolayısıyla şikayetin hukuki ihtilaf derecesinde kaldığı ve dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,... Cumhuriyet Başsavcılığınca müştekilerin ifadeleri alınmadığı gibi şikâyet dilekçesinde isimleri belirtilen şüphelilerin de ifadelerine başvurulmaksızın kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, yine şikâyet dilekçesinde adı geçen tanıkların ifadelerinin alınması gerektiği, müştekilerin iddia ettiği gibi şüphelilerin şirketlerini terkin ettirdikten sonra değişik tarihlerde şikayetçi şirketten çek ile ödeme yaparak mal almaya devam ettikleri ve çeklerin karşılıksız çıktığı iddia edildiği,... Cumhuriyet Başsavcılığınca Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve bağlı bulunduğu Vergi Dairesine müzekkere yazılarak şirketin terkin edilip edilmediğinin tespiti ile terkin edildi ise hangi tarihte terkin edildiğinin araştırılmadığı, şirketin fiilen faaliyette bulunup bulunmadığı tespit edilmediğinden, sadece müştekiler vekilinin şikayet dilekçesi ile yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müşteki vekilinin şikayet ve aşamalardaki itiraz dilekçelerinde; Müştekilere ait demir çelik şirketinin şüphelilerin şirketi ile 2010 yılından beri ticari ilişki içerisinde olduğu, şüphelilerin en başta müştekilerle ve bir çok şirket ile küçük çaplı alışveriş yaparak güven sağlayıp sonra büyük alışverişlere başladıkları hatta şirketlerini terkin ettirmelerine rağmen bu durumu gizleyip alışverişe devam edip müştekilerden aldıkları malları satıp mal edindikleri ve verdikleri çekleri de baştan itibaren karşılıksız çıkacağını bilerek verdikleri, üstelik şirketi de muvazaalı şekilde boşalttıklarını belirttiği,
Her ne kadar taraflar arasında hukuki ihtilaf boyutunu aşmayan ticari ilişki olduğu belirtilmiş ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; müştekilerin itirazlarında yeni delil olarak beyan ettikleri şüphelilere ait şirketin terkininden sonra faalmiş gibi kendileriyle alışveriş yapıp karşılıksız çıkan çekler verdiklerine ve alışveriş yaptıklarına dair iddialar nazara alınarak şirketin terkin edilip edilmediği faaliyet gösterip göstermediğinin belirlenmesi, şüphelilerin savunmasının alınması ve benzer türden şikayetlerin olup olmadığının araştırılmasından sonra suçun manevi unsuru da tartışılarak bir karar verilmesi gerektiğinden, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın reddine ilişkin... 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/07/2018 tarihli ve ... değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 29/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.