
Esas No: 2011/8953
Karar No: 2012/3075
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/8953 Esas 2012/3075 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, işkazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğanılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum"un sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26.maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı, ya da, hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, artık ilk peşin değerli gelirlerin; tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerektiği gibi,diğer taraftan kesinleşen önceki rücu davalarında hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerinin esas alınması, şayet ilk peşin sermaye değerli gelirle birlikte artışlara da hükmedilmişse, bu durumda artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine imkan bulunmamaktadır.
İnceleme konusu dava yönünden; Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile ortaya çıkan bu maddi ve hukuki olgulara göre, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir ve fiili ödemelerin 340,86 TL olduğu, açıklanan ilkeler doğrultusunda 2003/459 Esas sayılı davada %1,63"lük bölümünün ilk rücu davasında hüküm altına alındığı, işbu davada ise ancak bakiye %58,37 kusur farkını oluşturan 198,96 TL"ye hükmedilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Anılan aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; açıldığı tarihteki mevzuat ve içtihatlara uygun olan davada, anılan iptal hükmünden kaynaklanan red nedeniyle, tarafların sorumluluğu bulunmadığı için davacı Kurum’un davada haksız çıkan taraf olarak nitelenip anılan sebeple reddedilen kısım nedeniyle vekalet ücretiyle sorumluluğuna hükmedilmesi olanağının da bulunmadığı yönü gözetilerek karar bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ :Hüküm fıkrası tamamen silinerek yerine
1- Davanın kısmen kabulü ile, 198,96 TL gelirin onay ve fiili ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- AAÜT"e göre 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Red nedeniyle davalı tarafa vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4- 1.181,80 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5- 17,15 maktu harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irad kaydına sözlerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.