
Esas No: 2021/3332
Karar No: 2022/2546
Karar Tarihi: 02.03.2022
Danıştay 6. Daire 2021/3332 Esas 2022/2546 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/3332 E. , 2022/2546 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/3332
Karar No : 2022/2546
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- … 2- …
3- 4- …
5- … 6- …
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya İli, Manavgat İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında "belediye hizmet alanı" olarak ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufunun hukuken kısıtlandığı ileri sürülerek taşınmaz bedeli olan 535.447,50-TL zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı istinafa başvurulması üzerine istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 07/11/2018 tarih ve E:2017/6210, K:2018/8948 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla mahkeme kararının kaldırılması üzerine, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın kabulüne, 290.000,00-TL'nin dava açma tarihi olan 07/12/2015'den itibaren kalan 275.447,50-TL'lik kısmının ise ıslah tarihi olan 27/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplamda 535.447,50-TL'nin davalı idarelerce davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; dava konusu taşınmazın UYAP ekranına entegre güncel TAKBİS kayıtlarında yapılan sorgulamada, tapu kaydı beyanlar hanesinde, taşınmazda hisse hatası bulunduğuna ilişkin … günlü, … yevmiye numaralı beyanın bulunduğu, dolayısıyla davacıların dava konusu taşınmaz üzerindeki hissesinin net olmadığı ve bu hisselendirme hatasının da düzeltilmediği hususları dikkate alındığında, dava konusu tazminat alacağının bu haliyle belirlenebilir nitelikte olmadığı anlaşılmakla, tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak hisse hatası bulunduğuna ilişkin beyan bulunan tapu kaydı esas alınıp taşınmazın değeri hesaplanarak davanın kabulüne karar verilmesine ilişkin mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı, iş bu davanın yukarıda açıklandığı üzere dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan hisselendirme hatasının düzeltilmeden dava açılması ve tazminat miktarının belirlenebilir nitelikte bulunmaması nedeniyle reddedildiği, anılan hisselendirme hatasının düzeltilmesinin ardından davacılar tarafından aynı iddialarda mülkiyet hakkının kısıtlandığı süre içerisinde her zaman dava açılabileceği açık olduğu gerekçeleri ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, davanın kabulü yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından; huzurdaki davanın açılma tarihinin 07/12/2015 olduğu, yargılamanın 6 yıldır devam ettiği, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde 08/02/2017 tarihli beyanın bulunmadığı iddialarıyla Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı … Belediye Başkanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Antalya İli, Manavgat İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında "belediye hizmet alanı" olarak ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufunun hukuken kısıtlandığı ileri sürülerek taşınmaz bedeli olan 535.447,50-TL zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanunuyla yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla anılan Kanunun 7. ve 8. maddeleriyle, belirli nüfus kriterini aşan belediye ve valiliklere imar planları hazırlama ve yürürlüğe koyma yükümlülüğü getirilmiştir.
Aynı Kanunun 10. maddesinde: "Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisince kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek kamu kuruluşlarının bütçelerine konulur. İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder." hükmüne yer verilmek suretiyle, belediyelere, imar planlarını uygulamak üzere belirtilen süre içerisinde imar programını hazırlama; programı uygulamaya koyma, ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarına ise imar programlarında kendi görev alanlarındaki kamu hizmeti için ayrılan özel mülkiyete ait arsaları program süresi içinde kamulaştırma zorunluluğu yüklenmiştir.
04/07/2019 tarihli yapılan değişiklikle 3194 sayılı İmar Kanununun "İmar planlarında umumi hizmetlere ve kamu hizmetlerine ayrılan yerler" başlıklı 13. maddesinde; "Özel hukuk kişilerinin mülkiyetinde olup uygulama imar planında düzenleme ortaklık payına konu kullanımlarda yer alan taşınmazlar;
a) Bu kullanımlardan umumi hizmetlere ayrılan alanlar öncelikle 18 inci maddeye göre arazi ve arsa düzenlemesi yapılarak,
b) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında sırasıyla, ilgisine göre Hazine veya ilgili idarelerin mülkiyetindeki taşınmazlar ile trampa yapılmak veya satın alınmak suretiyle, ilgili kamu kurum ve kuruluşunca kamulaştırılarak kamu mülkiyetine geçirilir.
Düzenleme ortaklık payına konu kullanımlardan yol, meydan, ibadet yerleri, park ve çocuk bahçeleri hariç olmak üzere yapı yapılabilecek diğer alanlarda; alanların kamuya geçişi sağlanıncaya kadar maliklerinin talebi hâlinde ilgili kamu kuruluşunun uygun görüşü alınarak plandaki kullanım amacına uygun özel tesis yapılabilir.
İlgili mevzuat uyarınca hiçbir şekilde yapı yapılamayacak alanlarda muvakkat da olsa yapı yapılmasına izin verilmez. Mevcut yapılar kamulaştırılıncaya kadar korunabilir. Bu alanlarda beş yıllık imar programı süresi içinde, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerine göre işlem tesis edilerek parsel, kamu mülkiyetine geçirilmek zorundadır. Bu süre en fazla bir yıl uzatılabilir.
Parsel maliklerinin hisselerini idareye hibe etmeleri veya bedelsiz devretmeleri durumunda, idare devir işlemlerini bedel almaksızın gerçekleştirmekle yükümlüdür. Bu işlemler için parsel maliklerinden hiçbir vergi, resim, harç, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Kamu kullanımına ait sosyal, kültürel ve teknik altyapı alanlarının, Hazine veya kamu mülkiyetindeki alanlarla trampa yapılması hâlinde, şahıs veya özel hukuk kişilerinden hiçbir vergi, resim, harç, ücret, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
" düzenlemesi yer almaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinde; "Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu Antalya İli, Manavgat İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında "belediye hizmet alanı" olarak ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufunun hukuken kısıtlandığı ileri sürülerek taşınmaz bedeli olan 535.447,50-TL zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmakta olup, her ne kadar Bölge İdare Mahkemesince UYAP TAKBİS sistemi üzerinden yapılan sorgulamada dava konusu taşınmazda "hisse hatası" bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de, söz konusu taşınmazdaki güncel tapu bilgisi ile davacıların hak sahipliklerinin devam edip etmediği, ya da davacılara dava konusu taşınmaz yerine başka bir taşınmaz üzerinde hak sahipliği verilip verilmediği gibi hususların ilgili tapu müdürlüğünden ve ilgili Belediyesinden sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulması neticesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan davacıların istinaf isteminin reddi, davalıların istinaf istemlerinin ise kabulü ile anılan kararının kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 02/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve temyiz sebepleri de bulunmadığı gerekçesiyle onanması gerektiği görüşü ile Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.