11. Ceza Dairesi 2017/12261 E. , 2019/6818 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık hakkında, ... adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı ile Mersin Türk Telekom Müdürlüğüne başvurarak aynı gün, dört ayrı telefon hattı için abonelik sözleşmesi düzenlemek suretiyle zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, ... adına tamamen sahte olarak düzenlenmiş nüfus cüzdanını kullanmaktan ibaret eyleminin, resmi belgede sahtecilik suçunu; sahte nüfus cüzdanı ibraz ederek ... adına abonelik sözleşmeleri imzalamaktan ibaret eyleminin ise, suç tarihinden önce 10.11.2008 tarihli ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu, sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi ile resmi belgede sahtecilik ve 5809 sayılı kanuna muhalefet suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, tüm eylemlerin zincirleme olarak resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu kabul edilerek hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a)Belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri mahkemeye ait olduğundan suç konusu nüfus cüzdanı aslı getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazdırılması, bu gözlem sonucunda gerekçeli kararda aldatma niteliğine sahip olup olmadığının tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.