
Esas No: 2021/7778
Karar No: 2022/1265
Karar Tarihi: 01.03.2022
Danıştay 8. Daire 2021/7778 Esas 2022/1265 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/7778 E. , 2022/1265 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7778
Karar No : 2022/1265
Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davacılar) …Mirasçıları;
I- …
II-…
III- ….
Vekili : Av. …
2- (Davalı)
… Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, karşılıklı olarak 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Mahkeme kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacılar tarafından, murislerinin kiracısı olduğu Karabük ili, Eskipazar ilçesi, … Mahallesi, … ada … parsel sayılı araziye ve arazi yakınına davalı idarenin çöp dökmek suretiyle zarar verdiği iddiasıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; Mahkemenin … tarihli kararıyla keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, … tarihli bilirkişi raporunda özetle; "… Parsel numaralı taşınmaz içerisinde, Belediye çöp döküm alanı ile komşu ve ekim yapılmayan ya da yapılamayan, üzerinde çalı formunda bitkiler barındıran yaklaşık 8,5 da kısımda, çöp ve çöp artıklarına rastlanıldığı, artıklardan dolayı 8,5 da kısmın ekime ayrılmadığı, keşif günü itibarıyla çöp döküm alanında davalı arazi ile sınır teşkil eden kısımda bulunan tellerin kırık olduğu, çöp ve çöpvari nitelikte bulunan nesneleri hapsetme özelliğini yitirdiği, Belediye çöp döküm alanında izinsiz giriş ve çöp dökümünü ve hayvanların girişini engelleyecek kapı ve benzeri bir yapıya rastlanılmadığı, … Belediyesi'nin çöp döküm alanına çöp dökme araçlarının geçtiği yolda, …. ada … parsel numaralı taşınmaza yol olarak … m tecavüzünün olduğu, bu alanın ekilemeyen alan içerisinde olduğu ve sonuç olarak …. Belediyesi'nin çöp dökme sahası olarak kullandığı alanda gerekli önlem ve tedbirleri almadığı, Karabük ili, Eskipazar İlçesi, … Mahallesi, … mevkiinde bulunan … ada … parsel numaralı taşınmazın, çöp dökme eylemi nedeniyle 2013 yılı davalı alanda ekilemeyen ve ekildiği halde verim kaybına uğrayan kısımların toplam zararı 3.256,4-TL, 2014 yılı davalı alanda ekilemeyen ve ekildiği halde verim kaybına uğrayan kısımların toplam zararı 3.300,87-TL, 2015 yılı davalı alanda ekilemeyen ve ekildiği halde verim kaybına uğrayan kısımların toplam zararı 3.562,50-TL" belirlemelerine yer verilmiş olup, söz konusu bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalı idarenin uyuşmazlık konusu arazi yakınına çöp dökme faaliyeti sırasında gerekli önlemleri almadığı, arazinin bir kısmını yol olarak kullandığı, bu faaliyetler sebebiyle uğranılan 1.000,00-TL tutarındaki maddi zararın dava açma tarihi olan 11.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu açık ise de bu eylemin ağır bir elem ve üzüntü duyulmasına neden olacak nitelikte olmadığı anlaşıldığından davacıların manevi tazminat istemlerinin ise reddine karar verilmiştir.
Anılan karar her iki tarafça temyiz edilmiştir.
Temyize konu kararın manevi tazminat isteminin reddine yönelik kısmının incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, davacıların temyiz isteminin reddi ile anılan kararın bu kısmının onanmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Temyize konu kararın maddi tazminat istemine yönelik kısmının incelenmesi:
Tam yargı davalarında istemle bağlı olma kuralının sebep olduğu hak kayıplarının giderilmesi amacıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 16. maddesinin 4. fıkrasına, 30.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 4. maddesi ile ''Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir'' cümlesi, aynı Kanunun 5. maddesi ile de 2577 sayılı Kanuna Geçici 7. madde olarak ''Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır. '' cümlesi eklenmiştir.
6459 sayılı Kanunun 4. maddesinin (Tasarının 3. maddesi) gerekçesinde, ''AİHM, devletin sorumluluğuna ilişkin tazminat davalarında, davacıların yargılamanın yavaş işlemesinden doğan zararlarını ortadan kaldıracak yeterli bir çözüm bulunmadığı yönünde ülkemiz aleyhinde ihlal kararları vermektedir. Düzenlemeyle, idarî yargıda açılan tam yargı davalarında talep edilen tazminatın daha yüksek olduğunun dava devam ederken anlaşılması durumunda, davacıya talep edilen miktarı arttırma hakkı verilmemesinin adil yargılama hakkının ihlali olarak kabul edilmesi sebebiyle, nihai karar verilinceye kadar ıslah suretiyle talep edilen tazminat miktarını arttırma hakkı tanınmaktadır.'' ifadesine yer verilmiştir.
Bu durumda, her ne kadar 2577 sayılı Yasa'da bu yönde açık bir düzenleme bulunmasa da hak kayıplarının önlenmesi amacıyla, tazminat davalarında mahkemelerce esas hakkında karar verilmeden önce ara kararı ile dosyanın esas hakkında karar verilebilecek durumda olduğunun veya dosyada yer alan bilgi ve belgelere göre karar verileceğinin davacıya bildirilerek tazminat talep miktarını artırmak isteyenlere ıslah hakkı imkanı tanınması hakkaniyet gereğidir.
Nitekim, davacılar murisi dava dilekçesinde "fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla" ifadesini kullanarak miktar arttırımında bulunabilme iradesini de ortaya koymuştur.
Mahkemece 03.12.2015 tarihli bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, her iki tarafça bilirkişi raporuna itiraz edildiği ve fakat bu itirazlar hakkında herhangi bir karar verilmeden söz konusu rapor hükme esas alınarak davacının 1.000,00-TL'lik maddi tazminat isteminin kabulüne karar verildiği, dolayısıyla davacılara 2577 sayılı Yasa'da tanınan miktar arttırım hakkını kullanma fırsatı tanınmadığı anlaşılmakta olup 2577 sayılı Kanun'un 16. maddesinde öngörülen usuli düzenlemelere uygun olarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, davacılar murisinin 21.01.2014 tarihli dilekçesiyle davalı idareye başvurarak meydana geldiği ileri sürülen zararlarının tazmini istemiyle yapılan başvurunun davalı idarenin 18.02.2014 tarihli yazısıyla reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı görüldüğünden, davacıların tazmin edilebilecek zararları belirlenirken başvuru tarihinden geriye doğru 1 yıllık zararlarının dikkate alınacağı da tabiidir.
Açıklanan nedenlerle; Kastamonu İdare Mahkemesi'nin temyize konu kararının manevi tazminata ilişkin kısmının onanmasına, maddi tazminata ilişkin kısmının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.