
Esas No: 2018/3866
Karar No: 2022/1219
Karar Tarihi: 01.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/3866 Esas 2022/1219 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/3866 E. , 2022/1219 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/3866
Karar No : 2022/1219
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2004 ve 2005 yıllarına ilişkin hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda hazırlanan rapora istinaden re'sen tarh edilen 2005/1ila 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin zamanaşımına uğradığı iddiasıyla kaldırılması talebiyle yapılan düzeltme başvurusunun reddi sonrası davalı idareye yapılan şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 2005 yılına ilişkin olup, davacıya usulüne uygun tebliğ edilmeyen ve davacının ıttılaına girdiği 28/12/2015 tarihinde zamanaşımına uğradığı açık olan vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemde mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; düzeltme şikayet başvurusu kapsamındaki vergi hatalarının sayma yoluyla açıkça düzenlendiği, davacının düzeltme şikayet başvurusuna konu vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin zamanaşımına uğradığı iddiasının, vergi hataları kapsamında olmadığı, aksine hukuki yorum gerektiren bir ihtilaf olduğu sonucuna varıldığı, İhtilafın çözümüne yönelik bu incelemenin ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun tebligata ve zamanaşımına ilişkin hükümlerinin yorumunu gerektirdiğinden, bunun da ancak ihbarnamelerin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılacak davalarda yapılabileceği, dolayısıyla, hukuki ihtilaf niteliğindeki dava konusu uyuşmazlığın vergi hatası kapsamında incelenmesi mümkün olmadığından, şikayet başvurusunun reddine ilişkin davalı idare işleminde yasal isabetsizlik görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan vergilendirme hatasının yapılmış olduğu, banka kredi kartı Pos makinelerinden çekilen tutarların tamamının dönem kazancı olarak nitelendirilmesinin tek başına vergileme hatası olarak kabul edilmesinin gerektiği, kredi kartlarının şahsına ve yakın eş ve akrabalarına ait olduğu, herhangi bir ticari işle ilgili bulunmadığı, kararın hatalı olduğu, vergi hatası yapılmak suretiyle tarh edilen vergilerin zamanaşımına uğramış olduğu belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 01/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinde dava dilekçelerinin kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği, Kanunun 15/1-b maddesinde de, dava konusu edilebilecek bir işlem bulunmadığı takdirde davanın reddedileceği hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu olayda, davacının borçlardan e-devlet üzerinden yapılan sorgulama ile haberdar olduğu, söz konusu borçlar için düzeltme talebiyle Maslak Vergi Dairesi Müdürlüğüne yapılan başvurunun reddi üzerine Maliye Bakanlığına şikayet başvurusu yaptığı, bu başvurunun 30/6/2016 tarih ve E:91865 sayılı yazı ile reddedildiği, bahse konu amme borçlarının kaldırılması talebiyle bakılmakta olan davanın açıldığı görülmektedir.
Vergi mahkemesinde dava açmaya yetkili olanları belirleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 377. maddesinin 1. fıkrasında; mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarhedilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri belirtildikten sonra, 378. maddesinde de; vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarhedilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödeme yapılmış veya ödemeyi yapan taraftan verginin kesilmiş olması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre vergi mahkemelerinde dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemler, tesis sebepleri, şekli, doğuracağı hukuki sonuçları vergi kanunlarıyla belirlenmiş tahakkuk fişi, vergi/ceza ihbarnameleri, vergi tevkifatı yapılması, aleyhe yapılan düzeltme işlemleri, düzeltme ve şikayet yoluyla düzeltme taleplerinin yetkili makamlarca reddi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin ödeme emri, haciz, ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz gibi işlemlerdir.
Bu durumda; mükelleflerin vergi idaresine olan borçlarını gösterir bilgilendirici mahiyette olan borç döküm listesi idari davaya konu olabilecek kesin ve icrai nitelikte işlem olmadıklarından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b maddesi uyarınca, borç sorgulama sonucu öğrenilen vergi borçlarının kaldırılması istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddi gerekmekteyken, belirtilen gerekçeyle verilen ret kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.