Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6946
Karar No: 2019/4014
Karar Tarihi: 03.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6946 Esas 2019/4014 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/6946 E.  ,  2019/4014 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Hükmüne uyulan Dairemizin 16.12.2014 tarih ve 2013/14083 Esas-2014/18802 Karar sayılı ilamında; “...Taraf teşkili dava şartlarından olup ...’ın davaya dahil edilmesi, bildirdiği takdirde delillerin toplanarak hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi, gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazın satışının muvazaalı olduğu hususunun kanıtlanamadığı, dava konusu taşınmazın dava dışı ... tarafından diğer davalı ..."a 19.06.2008 tarihinde satıldığı, davalının banka havalesi ile 100.000,00 TL satış bedelini ödediği, konut kredisi çekerek ödeme yaptığı hususununda sunulan ödeme planı ve kredi ödemelerine ilişkin belgelerle kanıtladığı, alınan bilirkişi raporu içeriğine göre satım tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın değerinin 110.000,00 TL olduğu belirtildiğinden satışın piyasa değeri üzerinden gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, dava dışı ... ile davalıların akrabalık ve yakınlığı bulunduğu hususunun da davacı tarafından kanıtlanamadığı, alacaklı bankanın arsa üzerinde kat irtifakı kurularak iki adet bağımsız bölüm oluşturulduktan sonra kalan borç için ipoteğini 2 nolu bağımsız bölüme alacak miktarını karşıladığı

    için hasretmesi hususunun ise tamamen bankanın yetki ve insiyatifiyle olduğu, davalı ..."ın diğer davalı ..."ın teyzesi olduğu gözönüne alındığında davalı ..."in aynı evde oturuyor olmasının da muvazaa iddiasının kanıtı sayılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece dava konusu taşınmazın muvazaalı satıldığının ispat edilemediği, davalı ... ile davalıların akrabalık ve yakınlık bulunduğu hususununda kanıtlanamadığı, dava dışı bankanın kat irtifakı kurulmasından sonra sadece 1 daire üzerinde ipotek koymasının tamamen kendi insiyatifinde olduğu, davalı ...’in davalı ...’ın teyzesi olması sebebi ile evde oturmaya devam etmesinin muvazaa olduğu anlamına gelmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
    Somut olayda, davacının, davalı borçlunun dava dışı bankadan kullandığı krediye kefil olduğu, davalı borçlunun adına kayıtlı “.... Mah..... mevkkinde 11 ada, 167 parselde kayıtlı arsasını da kredinin teminatı olarak ipotek edildiğini, ancak daha sonradan arsa üzerine kat irtifakı kurulacağından banka tarafından arsa üzerinden ipoteğin kaldırıldığı, 1. kat 2 nolu bağımsız bölüm kaydına ipoteğin işlendiğini ancak dava konusu zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm kaydına ipoteğin konulmadığını, davalı borçlu tarafından dava konusu zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm ve kaydında ipotek mevcut bulunan 1. kat 2 nolu bağımsız bölümün 01.02.2008 tarihinde dahili davalı 3. kişi ...’a düşük bedel ile devredildiği, davalı 3. kişi ... tarafından da dava konusu gayrımenkulün kısa bir süre sonra davalı borçlunun yiğeni olan ...’a devredildiğinin tespit edildiği, dava dışı banka tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine icra takibi yapıldığı ve kaydında ipotek bulunan gayrımenkul ile ilgili ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ....İcra Müdürlüğü’nün 2009/17899 sayılı dosya ile icra takibi yapıldığı, davacı tarafından ..... İcra Müdürlüğü’nün 2009/17899 sayılı dosyanın temlik alındığı, söz konusu gayrımenkulün de alacağa mahsuben davacı tarafından satın alındığı, dosyadan alınan rehin açığı belgesine istinaden davalı borçlu aleyhine .... İcra Müdürlüğü’nün 2011/15821 sayılı dosya ile icra takibi yapıldığı, borçlunun adına kayıtlı mal varlığına da rastlanmadığı, 06.09.2011 tarihinde yapılan menkul haczi sırasında davalı borçlunun dava konusu gayrımenkulde oturduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.

    Yargılama sırasında dinlenen davalı tanığı .....’ın beyanında, davalıların hepsini tanıdığını, davalı ... ile akraba olduğunu, ...’in söz konusu gayrımenkulleri alma gücü bulunduğunu, davalı ...’in başından beri bu evde oturmaya devam ettiği, belirtilmiştir.
    Davalı tanığı ...."ün beyanında ise, “tüm davalıları tanıdığını, davalı ...’in amca oğlu olduğu, söz konusu gayrımenkulleri alacak gücünün olmadığı, ...’in zor durumda olması sebebi ile evde oturmasına izin verildiği” belirtilmiştir.
    Dahili davalı ... davaya cevap dilekçesinde, davalıya ait gayrımenkulleri ipotek yükü ile satın aldığını hatta ipotek borcu sebebi ile kredi geri ödemelerini de bankaya kendisinin yaptığını beyan etmiştir.
    Davalı ...‘in tanık beyanları ve davalıların kendi beyanlarına göre dava konusu gayrımenkulde başından beri oturduğunun anlaşılmasına, davalı ... ile diğer davalılar arasında kira sözleşmesine ya da kira bedeli ödendiğine dair herhangi bir dekont, makbuz ibraz edilmemesine, davalıların tüm tanıkların davalılar arasındaki ilişkiyi bilip davalıları tanıdıklarının belirlenmesine ve davalı ..."ın davalı ..."i tanıdığının davalı ...’in kendi beyanına göre kredi borcunun kendisi tarafından ödendiğinin iddia edilmesine rağmen dava dışı banka tarafından yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte dava dışı 2 nolu bağımsız bölümün davacı tarafından alacağa mahsuben satın alınmasına dair itiraz da bulunmadığı gibi ihalenin feshi davası da açmadığının anlaşılmasına, dava konusu gayrımenkulü satın aldıktan çok kısa bir süre sonra davalı borçlunun yiğeni olan davalı ...’a devretmesine hususları değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi