10. Hukuk Dairesi 2011/17933 E. , 2012/3589 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yaşlılık aylığına hak kazandığının ve yersiz aylıklar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile aksine Kurum işlemlerinin iptali istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın, yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Kanun’un 24 ve 25’inci maddeleri uyarınca, anılan kanun kapsamındaki ... sigortalılığının temel ve ön koşulu “kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma” olup, davacının ... sigortalılık başlangıcı itibariyle yürürlükte olan söz konusu 24’üncü maddenin 01.10.1972 – 04.05.1979 tarihleri arasında uygulanan şekliyle; kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu da sigortalılığa yasal karine olarak kabul edilmektedir.
Davacının; 07.11.1978 tarihinden devam eden vergi kaydı ve...kaydı, 01.09.1973 tarihinden devam eden ... kaydı bulunmaktadır. Söz konusu oda kaydına istinaden 05.07.1978 intikalli bildirge ile re’sen davacının 01.09.1973 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur tescili yapılmış, 1982 – 1998 yılları arasında prim borçlarını ödeyerek 01.12.1998 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Davalı Kurum tarafından yapılan teftiş neticesinde; tescile esas anılan oda kaydının usulüne uygun olmadığı, zira üye kayıt defteri üzerinde kazıntı ve silinti yapılmak suretiyle davacının ismi eklendiği gerekçesiyle sigortalılık başlangıcı vergi ve diğer kayıtlarına göre 07.11.1978 tarihine çekilerek, öncesindeki sigortalılığı ve bağlı olarak yaşlılık aylığı iptal edilmiştir. Davacı, sigortalılığının geçerli olduğu iddiasıyla, yaşlılık aylığına hak kazandığının ve yersiz aylıklar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile aksine Kurum işlemlerinin iptalini talep etmiş, Mahkemece, istem hüküm altına alınmıştır.
Davacının oda kaydının usulsüz olup olmadığı ve ayrıca Bağ-Kur sigortalılığı için sadece oda kaydının bulunmasının yeterli olmadığı nazara alındığında uyuşmazlığa konu sürelerdeki “kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma”sı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu nedenle; davacının oda kaydına esas yönetim kurulu kararı bulunup bulunmadığı, yapılan oda genel kurul toplantılarının “hazirun cetvelleri” getirtilmek suretiyle toplantılara katılıp katılmadığı, odaya aidat ödemesi yapıp yapmadığı, yapmışsa hangi tarihlerde yaptığı, kendi nam ve hesabına çalışmasına esas olmak üzere uyuşmazlığa konu dönemi kapsayan sürücü ehliyeti bulunup bulunmadığı, çalıştığı ticari araçlar davacı adına tescilli ise trafik tescil kaydı, kiralamak vs. suretiyle çalışmış ise buna ilişkin kayıt ve belgeler bulunup bulunmadığı araştırılmalı, oda kayıt defterinde belirtilen “...” adresi nazara alınarak aynı yörede komşu veya benzer işleri yapan işverenler ve çalışmayı bilebilecek durumda olanlar tespit edilerek re’sen beyanlarına başvurulmalı, karar tarihinde derdest olduğu anlaşılan ceza dosyasının akıbeti araştırılmalı, deliller hep birlikte değerlendirilerek, takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.