17. Hukuk Dairesi 2016/11025 E. , 2019/4038 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 03.04.2019 Çarşamba günü davacılar vekili Av. Oya Aytekin ile davalı ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili ile davalı ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacıların oğlu....l"ın 05/01/2014 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve ZMSS poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın neden olduğu trafik kazasında hayatını kaybettiğini, davalı sigorta tarafından motosiklet hasarı olarak 2.800,00 TL ve maddi tazminat olarak 37.953,39 TL ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile motosiklette meydana gelen hasar için 1.000,00 TL, cenaze ve defin gideri olarak 2.750,00 TL, her bir davacı için 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve her bir davacı için 50.000,00 TL manevi tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; meydana gelen kazada davalının kusurunu kabul etmediklerini, SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını, kusur ve hasar yönünden bilirkişi raporu alınmasını, ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, yapılan ödemelerin mahsubu gerektiğini ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; meydana gelen kazada müteveffanın kusurlu olduğunu ve istenen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili; davalının sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, yapılan ödeme ile sorumluluklarının kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini telep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile ... için 9.982,46 TL, ... için 10.000,0 TL destekten yoksunluk tazminatı, 2.062,50 TL cenaze giderleri olmak üzere toplam 22.044,96 TL"nin davalılar ... ve ..."den 05/01/2014 kaza tarihinden itibaren davalı .... Sigorta A.Ş."nden 28/02/2014 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ait istemin reddine; manevi tazminat yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile ... için 10.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın 05/01/2014 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ait istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın
karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 03/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.