Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3258
Karar No: 2020/7970
Karar Tarihi: 08.12.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/3258 Esas 2020/7970 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2020/3258 E.  ,  2020/7970 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davcı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili, ... tarafından 116 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiğini, taşınmaz üzerinde bulunan binanın davacı tarafından meydana getirildiğini açıklayarak, bu hususun tespitine, depo edilen kamulaştırma bedeli varsa bu bedelin tespitiyle üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen ilk karar, Dairenin 27.01.2015 tarihli ilamı ile davacının hukuki yararının bulunduğu, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davacı tarafın verilen kesin süre içerisinde taraf teşkilini sağlayamadığı gerekçesiyle taraf teşkili eksikliğinden dolayı davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bilindiği üzere; bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur(4721 sayılı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK mad. 722, 724 ve 729), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
    Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 sayılı HMK mad. 106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re"sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad. 114/1-h, 115)
    Öğretide ve Yargıtay"ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
    26.05.2004 tarihli ve 5177 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 19. maddesine eklenen ek fıkra hükmüne göre, başkası adına tapulu veya tapusuz bir taşınmazın kamulaştırılması halinde, taşınmazda malik olmayan ancak üzerindeki muhdesatı meydana getiren kişilere muhdesatın kamulaştırma bedelinin kendisine verilmesini sağlama amacıyla tespit davası açma hakkı tanınmıştır.
    Kural olarak, husumetin muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur.
    1. Davada, ...’nce kamulaştırılmasına karar verilen 116 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı tarafından meydana getirildiği iddia edilen eve ilişkin olarak muhdesatın tespiti istenmiş olup, tespit edilecek kamulaştırma bedelinin muhdesatın üzerinde bulunduğu parselin kayıt malikleri yerine, iddiasını ispatlaması halinde davacıya ödenmesi sonucunu doğuracak olduğu, davanın yukarıdaki Daire ilke ve uygulamaları karşısında muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazın davalı ... dışındaki diğer kayıt maliklerinin tamamına yöneltilmesi zorunlu olup Mahkemece bu husus gözetilerek usulüne uygun şekilde verilen kesin süreye rağmen davacı tarafından diğer kayıt malikleri davaya dahil edilmediğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Yukarıda da belirtildiği üzere, kural olarak, taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti davalarında husumetin muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur. Ne var ki, davacı taraf dava dilekçesinde taşınmaz maliki olmayan, kamulaştırma işlemini yapan ..."nü de hasım göstererek dava açmıştır. Aleyhine dava açılan ... taşınmazın maliki olmadığı gibi, davanın açılmasına sebep olacak bir eylemde de bulunmamıştır. Hal böyle olunca, Mahkemece davalı olarak gösterilen Karayolları Genel Müdürlüğü"ne karşı açılan davanın husumet yokluğu reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) nolu bentte açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 1. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “1. Davalı ... aleyhine açılan davanın, verilen kesin süreye rağmen davacı tarafın taraf teşkilini sağlamaması sebebiyle reddine, ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine” ibaresinin yazılmasına, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi