
Esas No: 2010/15942
Karar No: 2012/4067
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/15942 Esas 2012/4067 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Dava, ... sigortalısı olmadığının ve Kuruma prim borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 31.12.2004 tarihinde evine hırsız girdiğini, nüfus cüzdanı, ehliyet, sigorta kartı ve banka kartlarının çalındığını, çalınan kimlik bilgileri kullanılarak, sahte ikamet ve... alınan sahte oda kaydı ile kendi adına ... adı altında sahte şirket kurulduğunu, bu şirket nedeniyle Kurum tarafından adına ... prim borcu tahakkuk ettirildiğini ileri sürerek ... sigortalısı olmadığının tespitini istemiş, mahkemece, olay nedeniyle ...ı tarafından faili meçhul şüpheliler hakkında yürütülen soruşturma evrakının daimi aramaya alındığı, davacının olayın akabinde gerekli zayi ilanlarını verdiği ve davacının kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle alınan GSM hattının davacıya ait olmadığına ilişkin...ahkemesince verilmiş menfi tespit kararının bulunduğu, böylelikle, davacının davasını ispatladığı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir.
Mahkemece, yapılacak iş, davaya konu Limited Şirketin kurulum aşamasındaki ve sonraki süreçte davacıya ait olduğu iddia edilen imzalar ile şayet bu işlemler vekaletname ile yapılmış ise vekaletname altındaki imzalar ile davacının imzaları arasında uzman bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle adı geçen imzaların davacının eli ürünü olup olmadığını her türlü kuşkudan uzak bir biçimde tespit ederek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde karar verilmesi gerektiği halde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.