Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7250
Karar No: 2016/1369
Karar Tarihi: 02.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7250 Esas 2016/1369 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, kredi sözleşmesindeki kefaletine istinaden davalı bankanın müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını iddia ederek kefaletin hükümsüz olduğunu ve müvekkilinin limitinin çok üstünde bir bedelin talep edildiğini ileri sürmüştür. Davalı ise, kredi sözleşmesini müteşelsil kefil sıfatıyla imzaladığı için kullandırılan krediden sorumlu olduğunu savunmuştur. Mahkeme, davalı banka ile kredi sözleşmesini imzalayan arasında toplam 148.000 TL kredi kullanımının gerçekleştiğini ve müvekkilinin 66.586,81 TL tutarındaki borcundan sorumlu olduğunu belirlemiştir. Mahkeme ayrıca davanın açılışı sırasında yatırılmayan harcın ikmali için verilen kesin süre ve ihtara rağmen harcın yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Yüksek Mahkeme ise, mahkemenin davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğunu ve hükmün BOZULMASINA karar vermiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un ilgili maddeleri karar metninde geçmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2015/7250 E.  ,  2016/1369 K.
"İçtihat Metni"


TARİHİ : 03/07/2014
NUMARASI : 2012/603-2014/336
DAVACI-BİRLEŞEN DOSYA DAVALISI : ...
DAVALI-BİRLEŞEN DOSYA DAVACISI : ...

Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit-itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulü, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı-birleşen dava davalı vekilince duruşmalı olarak, davalı birleşen dava davacı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen dosya davalı .. Bulgu gelmiş, karşı taraftan gelen olmadığından ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, kredi sözleşmesindeki kefaletine istinaden davalı bankanın müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, müvekkilinin iradesi fesada uğratılıp, kendisi yanıltılarak kefil olmasına neden olunduğunu, bu sebeple kefaletin tamamen hükümsüz olduğunu, müvekkilinin limitinin çok üstünde bir bedelin talep edildiğini, sözleşmeye göre 65.000 TL dışındaki bir borçtan kefilin sorumlu olmadığını, sözleşmenin limit artırımı bölümündeki tarihte tahrifat yapıldığını, bu nedenle kefillikten çekildiğine dair ihtarnameyi bankaya gönderdiğini, müteselsil kefil olan müvekkilinin borcun fer’i gönderiminden sorumlu tutulamayacağını iddia ederek davacının 123.464,48 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine ve davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, dava dışı.. ile müvekkili banka arasında akdedilen kredi sözleşmesini davacının müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, bu nedenle kullandırılan krediden sorumlu olup, iddialarının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı banka vekili, genel ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için girişilen icra takibine davalı kefilin haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek davalının asıl alacağa ilişkin borca itirazının 65.000 TL’lik kısmının iptali ile icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, benimsenen asıl ve ek bilirkişi raporuna göre, davalı banka ile dava dışı ... arasında akdedilen sözleşmeye istinaden adı geçen şirkete toplam 148.000,00 TL kredi kullandırıldığı, toplam 145.467,47 TL’lik borcun 66.586,81 TL’sinden kefilin sorumlu olduğu, tarafların tazminat istemlerinin koşullarının bulunmadığı, birleşen davanın açılışı sırasında yatırılmayan harcın ikmali için verilen kesin süre ve ihtara rağmen harcın yatırılmadığı, böylece dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.



1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin temyizine gelince; birleşen dosyanın davacısı... Sayılı Kanun uyarınca davacı olduğu davalarda harçtan muaf olduğu halde mahkemece, bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi verilen kesin süreye rağmen harç yatırılmaması dosyanın işlemden kaldırılması sonucunu doğurduğu halde mahkemece bu hususun dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi de kabul şekli itibariyle isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı - birleşen dosya davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle davalı-birleşen dosya davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı -birleşen dosya davacısı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 02/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi