14. Hukuk Dairesi 2016/13869 E. , 2019/5819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23/10/2015 gününde verilen dilekçe ile alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı vekili, davalı hakkında Alaçam İcra Müdürlüğünün 2015/1163 Esas sayılı dosyası ile 35.000,00TL bedelli senede dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, davalının imzasını senedin ön yüzüne değil arka yüzüne attığını, senedin arka yüzünde davalının imzasının üstünde senet bedelinin "... İlçesi, ... Köyü 352 No"lu parsel satıldığında bu para ödenecektir." diye yazıldığını, taşınmaz davalı adına kayıtlı olsa da davacının kardeşi miras hakkını almadan babaları tarafından davalıya bağış yapılarak devredildiği için davacının miras hakkı alacağının olduğunu, davalının taşınmazı 240.000,00TL bedelle satıldığını, bedelini de aldığı halde senette yazılı 35.000,00TL"yi davacıya ödemediğini ileri sürerek, 35.000,00TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığından takibin icra hukuk mahkemesince iptal edildiğini, senedin arka yüzündeki imza davalıya ait ise de, ön yüzündeki yazılar ve arkadaki imzanın üstünde yer alan yazıların davalıya ait olmadığını, bu yazıları davacının yazdığını, belge yok hükmünde olup hiç bir alacağın varlığına delalet etmediğini, davacının haksız kazanç elde etmeye çalıştığını davalının taşınmazı gerçekte 160.000,00TL"ye sattığını, kardeşleri ile anlaşarak hepsinin hakkını ödediğini, davacının da payını aldığını, 35.000,00TL alacağı olduğu iddiası doğru olmadığı gibi taşınmazın 225.000,00TL"ye satıldığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 10.000,00TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyaya sunulan senet unsurları eksik olduğundan geçerli kambiyo senedi niteliğinde olmamakla birlikte imzası inkar edilmeyen senet arkasında yazılı beyana göre ... Köyü 352 numaralı parselin satılması halinde senet bedelinin ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Davalı ... adına tapuda kayıtlı olan ... Köyü 352 parselin 13/08/2015 tarihinde satış suretiyle dava dışı kişiye devredildiği bellidir. Bu durumda davacı ..."ın senet bedeli kadar alacağı oluşmuştur. Her ne kadar mahkemece dinlenen tanık beyanları ile senet kapsamından 25.000,00TL"nin ödendiği mahkeme tarafından kabul edilmiş ve HMK"nin 203. maddesi gereğince kardeşler arasında senetle ispata dair istisna kabul edilmişse de tarafların aralarında yazılı belge düzenlenmiş olmaları nedeniyle ödemelerin de yazılı belge ile kanıtlanması gerekmektedir.
Açıklanan gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.