
Esas No: 2019/16128
Karar No: 2020/7332
Karar Tarihi: 02.07.2020
Kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/16128 Esas 2020/7332 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2019/16128 E. , 2020/7332 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları, vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında TCK’nın 158/1-d, 204/1, 168/2, 62, 52/2, 52/4, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet, sanık ... hakkında atılı suçlardan beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ...’ın mahkumiyetine, sanık ...’ın beraatine ilişkin hükümler, sanık ... müdafileri ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin “20/10/2011” olarak yazılması gerektiği halde “27/09/2011 - 14/03/2012” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün hata olarak görülmüştür.
Katılan ...’nin, adına kayıtlı olan nar bahçesisini satmak istediği, bu konuda yeğeni olan sanık ..."dan, eşi katılan ... ile birlikte yardım istedikleri, sanık ..."nın yardımcı olacağını söylediği, kısa süre sonra sanığın bahçeyi satma konusunda ...Belediyesi"nde birisini bulduğunu, onun aracılığıyla satacağını, tapu harç ve masrafları için senet verilmesi gerektiğini söyleyerek katılanlardan rakam kısmında 350, 150 ve 300 yazan üç adet bono alıp borçlu kısmına ad ve soyadlarını yazdırıp imzalarını alarak taşınmazı satın alacak kişiyle görüşmeye gideceğini söylediği, daha sonra katılanların yanına gelerek taşınmazı satın alacak kişiyle görüşüp ondan aldığını söylediği borçlusu ... olan 6 adet her biri 100.000 Euro olmak üzere toplam 600.000 Euro tutarındaki bonoları katılanlara verdiği, satış bedelinin bir ay içerisinde ödeneceğini belirttiği, ayrıca sanığın Garanti Bankası"nda yüklü miktarda parası bulunduğunu, çekmek istediğini, ancak banka müdürü ile arasının çok iyi olduğunu, bu yüzden para isteyemediğini, parayı çekip daha iyi faiz veren başka bir bankaya yatıracağını, ben size borç veriyormuş gibi yapalım, bu parayı alalım diyerek katılanlardan yardım istediği, banka müdürü kendilerine parayı ne yapacaklarını sorduğunda taşınmaz alacağız o yüzden yeğenimden borç alıyoruz şeklinde beyanda bulunmalarını istediği, katılanların yakın akrabalık nedeniyle sanığa güvendikleri, kendilerine taşınmaz satışı konusunda yardımcı olduğunu düşündükleri sanığa bu konuda yardımcı olmayı kabul ettikleri, banka müdürüne ve otel çalışanlarına katılan teyzesinin kendisinden borç istediği şeklinde bildirimde bulunduğu, yakın çevresinde bu şekilde bir düşünce oluşturmaya çalıştığı, sanık ...’nın isteği üzerine katılanların 19/09/2011 tarihinde sanığın işlettiği otele geldikleri, sanık ..."nın işyerinde muhasebe bölümünde çalışan diğer sanık ..."den bankaya 350.000 USD"nin katılanlara ödenmesi konusunda talimat yazmasını istediği, sanık ..."in talimatı yazdığı, sanık ... ve katılanların ...Garanti Şubesine gittikleri, 350.000 USD"yi katılanların çektiği, bu hususa ilişkin imzalarının alındığı, 26/09/2011 tarihinde ise aynı şekilde katılanların 450.000 USD"yi sanık ...’dan borç para almış gibi bankadan çektikleri, toplam 800.000 USD’yi çektikleri gün sanık ...’ya teslim ettikleri, daha sonra sanık ...’nın katılanlardan almış olduğu rakam kısmında 350, 150 ve 300 yazılı olan bonolara ilaveler yaparak 350.000 USD, 150.000 USD ve 300.000 USD olarak değiştirdiği, bu sahte bonoları kullanarak... 15.İcra Müdürlüğü"nün ... esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine başladığı, takip sonucu katılanların zararına kısmi tahsilat yaptığı, bu suretle sanıkların üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ...’ın beraatine ilişkin hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık savunması, katılanların beyanları, tanık anlatımları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suçları işlediğini gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin veya inandırıcı delil elde edilemediği, üzerine atılı suçların sabit olmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanlar vekilinin, sanığın üzerine atılı suçların sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle , beraat hükümlerinin ONANMASINA,
2-Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanık savunması, katılanların beyanları, tanık anlatımları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suçları işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nin 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, somut olayda sanığın senetler üzerindeki tahrifatı farklı tarihlerde yaptığına dair delil bulunamaması, sahte senetleri aynı anda 20/10/2011 tarihinde icra takibine koyduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eylemin tek resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı anlaşıldığından tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen görüşe ve katılanlar vekilinin 13/11/2015 tarihli duruşmada katılanların zararı olarak talep ettiği miktarın sanık tarafından kovuşturma aşamasında ödendiği, katılanlar vekilinin kısmi ödemeyi kabul ettiği anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafilerinin ve katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren katılanlar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "Katılanların kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.