3. Ceza Dairesi 2019/6425 E. , 2019/15081 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyetler, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itirazlar Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.11.2015 tarihli ve 2015/429 D.iş sayılı kararıyla incelenerek reddedildiğinden bu karar inceleme dışı bırakılmıştır.
1)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında katılan ...’a yönelik kasten yaralamadan kurulan hüküm bakımından yapılan incelemede,
Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında katılan ...’e yönelik kasten yaralama eyleminden kurulan hüküm bakımından temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a)Katılan ... hakkında... Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 01.07.2014 tarihli raporda "" mandibulada tariflenen kırığın şahsın duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da yitirilmesine neden olup olmadığı bakımından iyileşme süreci tamamlandıktan, yeterli fizik tedavi programı uygulandıktan ve lezyonlar kalıcılık kazandıktan sonra tam teşekküllü bir sağlık kurumunda yapılacak plastik cerrahi ve ftr muayenesi sonrası alınacak raporla birlikte tekrar değerlendirilmesinin uygun olacağı"" bildirildiği halde yeniden rapor aldırılmadığı, bu haliyle raporun hükme esas alınacak yeterlilikte olmamasına göre, raporda belirtilen eksiklikler giderilerek, tüm tedavi belgeleri ve raporları varsa grafileri ile birlikte katılanın en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne gönderilerek 5237 sayılı TCK"nin 86 ve 87. maddeleri kapsamında rapor tanziminin istenilmesi ve yaralamanın yüzde sabit ize neden olup olmadığı, duyularından veya organlarından birinin işlevinin zayıflaması yada yitirilmesi niteliğinde olup olmadığı, taş yada benzeri bir aletle yapılmış olup olmadığı hususunun da sorulması suretiyle yeniden rapor alınarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayini gerekirken yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Suça sürüklenen çocuk soruşturma ve kovuşturma beyanlarında katılana taşla vurduğunu söylemesine rağmen TCK’nin 86/3-e maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
c) Olayın başlangıcına ilişkin tanığı olmayan ve her iki tarafında önce diğer tarafın saldırdığını beyan ettiği ve ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas, 2002-367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin suça sürüklenen çocuk lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) oranında uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
d) 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,10.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.