14. Hukuk Dairesi 2016/7626 E. , 2019/5900 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.01.2008 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 649 ada 41 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde rızai taksim mümkün olmadığından söz konusu parselin satılarak ortaklığın giderilmesi talep edilmiş; bir kısım davalılar ise yargılama aşamasında taşınmazdan paylarını istediklerini beyan etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince;
Davacılardan ...’nun dava devam ederken 07.04.2011 tarihinde vefat ettiği ancak mirasçılarının bizzat veya vekil eliyle davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde de “hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
Yargılama aşmasında vefat eden ...’na ait mirasçılık belgesinin çıkarılması için davacı vekiline yetki ve mirasçılarının davaya dahil edilmesi için süre verilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davaya devam edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de paydaş ...’nın mirasçısı olarak davaya dahil edilen ...’nın kararda isminin gösterilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.