Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/901
Karar No: 2022/575
Karar Tarihi: 23.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/901 Esas 2022/575 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/901 E.  ,  2022/575 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/901
    Karar No : 2022/575

    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : ... Hizmetleri Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. ...
    2- (DAVALI) : ....
    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 16/06/2020 tarih ve E:2015/4804, K:2020/2020 sayılı kararının, davacı tarafından davanın reddine ilişkin kısmının, davalı idare tarafından ise aleyhe yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.


    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 30/12/2014 tarih ve 29221 sayılı (1. Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanan Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik'in, asıl Yönetmeliğin 8. maddesinde değişiklik yapan 2. maddesinin 1. ve 5. fıkralarının; 9. maddesinde değişiklik yapan 3. maddesinin 2., 3. ve 4. fıkralarının; 4. maddesi ile asıl Yönetmeliğe eklenen Geçici 2., Geçici 3. ve Geçici 4. maddelerin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 16/06/2020 tarih ve E:2015/4804, K:2020/2020 sayılı kararıyla;
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 1. maddesinin 1. fıkrası, 2. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendi ile 23. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında yer alan kurallar aktarılarak,
    Dava konusu Yönetmeliğin Sigorta Acenteleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinde değişiklik yapan 2. maddesinin 1. ve 5. fıkraları yönünden;
    Anılan düzenlemelerin 16/01/2016 tarih ve 29595 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik ile değiştirildiği,
    Yapılan değişiklik ile; merkez ve şubeler için uygulanacak fiziki şartlar, teknik, idari altyapı ile insan kaynakları, acentelerin teşkilatı, teknik personelin nitelikleri, unvan, değişikliklerin bildirilmesi ve güncelleme, ilan, reklam, afiş ve pano, sürekli eğitim, bilgi kayıtları ve kayıtlara erişime ilişkin genel düzenleyici işlemler dâhil tüm işlemlerin bu Yönetmelik'te belirtilen şartlara uygun olmak koşuluyla ilgisine göre İcra Komitesi veya Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından tesis ve icra edileceğinin düzenlendiği anlaşıldığından, dava konusu Yönetmeliğin 2. maddesinin 1. ve 5. fıkralarının iptali istemi yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı,

    Dava konusu Yönetmeliğin Sigorta Acenteleri Yönetmeliği'nin 9. maddesinde değişiklik yapan 3. maddesinin 2., 3. ve 4. fıkraları ile 4. maddesiyle Sigorta Acenteleri Yönetmeliği'ne eklenen Geçici 2., Geçici 3. ve Geçici 4. maddeler yönünden;
    Dava konusu düzenlemeler ile şube açarak teşkilatlanacak acentelerin merkez için en az 300.000-TL ve her bir şube için en az 25.000-TL sermayeye sahip olmaları gerektiği; şube açarak teşkilatlanan veya mesafeli satış yapan acentelerin, yıl sonları itibarıyla satışına aracılık ettikleri prim tutarının en az %4’ü kadar özkaynağa sahip olmak zorunda oldukları, bu tutarın her durumda 300.000-TL’den az olamayacağı, ilave sermaye ihtiyacının ortaya çıkması halinde, eksik kalan sermayenin en geç ilgili yılın Haziran ayı sonuna kadar tamamlanacağı; asgari ödenmiş sermaye ile beyan edilecek malvarlıklarının en az %50’sinin nakit, mevduat ya da devlet iç borçlanma senedi gibi nakde kolay dönüşebilir yatırım araçlarından oluşması gerektiği,
    Yönetmeliğe eklenen Geçici 2. maddede, acentelerin durumlarını 01/05/2015 tarihine kadar uygun hale getirmeleri gerektiği; Geçici 3. maddede, yıl sonları itibarıyla satışına aracılık ettikleri prim tutarının en az %4’ü kadar özkaynağa sahip olma şartının ilk yıl için %2, ikinci yıl için %3 oranında uygulanacağı; Geçici 4. maddede de, Yönetmeliğin 9. maddesinin 1. fıkrasıyla getirilen asgari kuruluş sermayesinin mevcut kurulu acenteler hakkında uygulanmayacağı hükümlerine yer verildiği,
    Söz konusu düzenlemeler incelendiğinde; yapılan değişikliklerin Yönetmeliğin amacıyla bağdaştığı, bunun yanında asgari ödenmiş ve beyan edilen malvarlığı tutarlarında getirilen artışların ölçülü olup acentelerin faaliyetlerini engelleyici nitelikte olmadığı, Yönetmeliğe, eklenen Geçici 2. madde ile acentelere tanınan sürenin değişikliklerin yerine getirilmesi için yeterli olduğu, %4 oranında bulundurulması gereken özkaynak miktarının Geçici 3. madde ile kademeli olarak artırılmasının davacı şirketin lehine olduğu, Geçici 4. maddede ise davacı şirketin iddiasının aksine gerçek ve tüzel kişi acenteler arasında ayrım yapılmadığı anlaşıldığından, dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle,
    Dava konusu Yönetmeliğin Sigorta Acenteleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinde değişiklik yapan 2. maddesinin 1. ve 5. fıkraları yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu diğer kısımları yönünden davanın reddine, ...-TL yargılama giderinin 1/2'si olan ...-TL'sinin davacı üzerinde bırakılmasına, ...-TL'sinin ise davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davanın kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen ret ile sonuçlanması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ....-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, ...-TL vekâlet ücretinin ise davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.


    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davacı tarafından, Yönetmeliğin ilk halinde tüzel kişi acente için ...TL sermaye miktarı öngörüldüğü, şubeler için de sermeye koyma zorunluluğunun bulunmadığı, dava konusu değişiklik ile, şube açarak teşkilatlanacak acentelerde sermaye miktarının merkez için ....-TL, şube için ...TL olması gerektiği kuralının getirildiği, ...TL sermaye ile anonim şirket kurup ticaret yapmanın mümkün olduğu, dava konusu değişikliğin kabul edilebilir ve makul hiçbir amaç gütmediği, acentelerin sigorta şirketlerinin temsilcisi olduğu, sigorta ettirene karşı bir yükümlülüklerinin bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu değişiklik ile ne gibi bir menfaat sağlanacağının anlaşılamadığı, söz konusu yükümlülüklere ilave olarak, acentenin yıl sonu itibarıyla satışına aracılık ettiği prim tutarının %4'ü ...-TL'yi aşarsa, aşan miktarın da sermaye olarak konulması gerektiğine ilişkin kural getirildiği, her ne kadar bu oran 2015 yılı için %3 olarak uygulanacak ise de, 2016 yılında %4 olarak uygulanacağı, bu durumun acentelerin sorun yaşamasına ve mağdur olmasına neden olacağı, zaten acentelerin bazı poliçelerden %4 prim aldığı, bu düzenleme ile birlikte aldıkları primleri sermeye olarak koymak zorunda kalacakları, sermeyenin en az yarısının nakit olarak yatırılması gerektiğine ilişkin düzenlemenin acenteleri zor durumda bırakacağı, mevcut kurulu acentelerden gerçek kişi acentelerin kazanılmış hakları korunurken, tüzel kişi acentelerin kazanılmış haklarının korunmadığı, bunlar yönünden eşitsizlik yaratıldığı ileri sürülmektedir.
    Davalı idare tarafından, dava konusu Yönetmeliğin sonradan yürürlüğe giren bir Yönetmelikle değiştirilmesi nedeniyle konusunun kalmadığı gerekçesine dayanılarak, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, idareleri aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Daire kararının yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.


    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Taraflarca, savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ....'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının temyize konu kısımlarının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, 18/10/2019 tarih ve 30922 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 47 sayılı Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin Geçici 2. maddesinin 4. fıkrasında "Kapatılan Sigortacılık Genel Müdürlüğü ve Sigorta Denetleme Kurulu Başkanlığının iş ve işlemleriyle ilgili olarak açılmış ve açılacak olan adli ve idari davalar ile tahkim yargılaması ve icra işlemlerinde Kurum taraf sıfatını kazanır ve dava dosyaları ve icra takiplerine ilişkin dosyalar Kuruma devredilir." hükmüne yer verildiğinden, Hazine ve Maliye Bakanlığı yerine Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun davalı sıfatıyla taraf olduğu görülerek, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen kararın davanın reddine ilişkin kısmı ile davalı idare aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
    2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddine, kısmen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 16/06/2020 tarih ve E:2015/4804, K:2020/2020 sayılı kararının temyize konu davanın reddine ilişkin kısmı ile davalı idare aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 23/02/2022 tarihinde, davacının temyiz istemi yönünden oybirliği, davalı idarenin temyiz istemi yönünden oyçokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY

    X- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, bu Kanun'da hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiş, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447. maddesinin ikinci fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331. maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin birinci fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
    Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu Yönetmeliğin Sigorta Acenteleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinde değişiklik yapan 2. maddesinin 1. ve 5. fıkraları yönünden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı nedeniyle, yargılama giderlerinin yarısının davalı idare üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verildiği görülmekte ise de; bu kısım hakkında işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesinin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinin birinci fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir.
    Temyiz başvurusuna konu kararda, uyuşmazlığın kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen ret ile sonuçlandığı dikkate alındığında, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331. maddesinin birinci fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekir.

    Bu durumda; kısmen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümle sonuçlanan davada, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip buna göre yargılama giderleri konusunda hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın yargılama giderlerinin yarısı ile davacı lehine takdir edilen vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş olduğundan, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısımının bozulması gerektiği oyuyla, kararın anılan kısmına katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi