
Esas No: 2021/3664
Karar No: 2022/604
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3664 Esas 2022/604 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3664 E. , 2022/604 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3664
Karar No : 2022/604
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) :…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 22/04/2021 tarih ve E:2017/2015, K:2021/1216 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine dair yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptaline ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 22/04/2021 tarih ve E:2017/2015, K:2021/1216 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 231. maddesinin 5. fıkrası uyarınca hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itirazın reddedilerek anılan kararın 27/01/2020 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının üniversitede örgüt evlerinde kaldığına, kaldığı evin "ev ablası" olduğuna, örgütün toplantı ve sohbetlerine katıldığına ve örgüte himmet verdiğine yönelik kendi beyanları ile örgütün içinde yer aldığına ve diğer hususlara yönelik tanık ifadelerinin ve davacının bu ifadelere karşı beyanlarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek, FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
YARSAV üyeliği yönünden, üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
Öte yandan davalı Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından dosyaya sunulan bilgi ve belgelerde, davacının staj döneminde 39. Dönem Adli Yargı Albüm Kurulu Üyesi olduğu bilgisine yer verildiğinin görüldüğü, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek davacının örgütün yargıda etkin olduğu dönemde Adalet Akademisinde yıllık (albüm) kurulu üyeliği yapmasının yukarıda yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında ceza yargılamasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasınına karar verilmesi nedeniyle verilen cezanın mahkumiyetin sonuçlarını doğurmayacağı, demokratik hukuk devletinde eşitlik, hukuki belirlilik ve kesinlik, adil yargılanma hakkı ve diğer evrensel hukuk ilkeleri dikkate alındığında kişiye özel suç delili kabulünün, disiplin uygulaması yöntemi belirlemenin, yasal yöntemlerle elde edilmemiş, çelişmeli yargılama ilkesi gereği tartışılmamış hususların yasal hukuka uygun delil olarak kabulünün mümkün olmadığı, geçmişte başka kişiler için suç teşkil etmeyen Anayasa ve AİHS kapsamında inanç ve düşünce özgürlüğü, özel hayat kapsamında değerlendirilen hususların suç olarak kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığı, idare tarafından ihraç kararı verilen tarihte hangi eylemiyle hangi hukuk kuralını ihlal ettiğinin ortaya konulması ve savunmasının alınmasının gerektiği, ihraç kararında herhangi bir tespit ve değerlendirme bulunmadığı, KHK kapsamında verilen ihraç kararı dışında yapılan incelemelerin tamamının sonucunda görevini layıkıyla ve hukuka uygun olarak icra ettiğinin tespit edilerek hakkında bir disiplin işlemi uygulanmamış olduğu, dava konusu kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 22/04/2021 tarih ve E:2017/2015, K:2021/1216 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 23/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.