
Esas No: 2019/3563
Karar No: 2022/546
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 9. Daire 2019/3563 Esas 2022/546 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/3563 E. , 2022/546 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/3563
Karar No : 2022/546
TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI) : ... İnş. Nak. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
2-(DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı-...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirketin 2012 ila 2015 yılları için 6736 sayılı Kanunun 5. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi uyarınca katma değer vergisi matrah artırımının hatalı yapıldığından bahisle tespit edilen matrah farkı nedeniyle yeniden yapılan hesaplama sonucunda tesis edilen ... tarih ve ... sayılı ek tahakkuk işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesi ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacı şirket tarafından yapılan 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait katma değer vergisi matrah artırım bildirimi tablosu incelendiğinde; 2012 ve 2013 takvim yıllarında sadece 2012/Aralık ile 2013/Ekim ve Aralık dönemlerinde ödenecek katma değer vergisi beyanında bulunulduğunun tespit edildiği, bu doğrultuda davacının 6736 sayılı Kanun'un 5'inci maddesinin 3'üncü fıkrasının (b-3) bendinde yer alan hüküm uyarınca yalnızca 2012/Aralık ile 2013/Ekim ve Aralık dönemlerinde hesaplanan katma değer vergisinin bulunduğu, bu fıkra hükmüne göre ödenmesi gereken katma değer vergisi tutarının %18 oranındaki katma değer vergisi tutarından aşağı olamayacağı ve bu kapsama giren mükelleflerin, gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmaları halinde bu fıkra hükmünden yararlanabileceklerine ilişkin kanuni düzenleme uyarınca hesaplama yapılması gerektiğinden, davalı idarece 3'üncü fıkrasının (b-3) bendindeki hüküm uyarınca yapılan hesaplama esas alınarak tesis edilen ... tarih ve ... sayılı ek tahakkuk işleminin 2012 ve 2013 takvim yıllarına isabet eden kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, 2011, 2014 ve 2015 takvim yıllarında ise 2011/Ocak, Haziran, ve Aralık, 2014/Ocak, Şubat, Mayıs, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık, 2015/Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık dönemlerinde ödenecek katma değer vergisi beyanında bulunulduğunun tespit edildiği, bu doğrultuda davacı şirketin 6736 sayılı Kanun'un 5'inci maddesinin 3'üncü fıkrasının (b-1) bendinde yer alan hüküm uyarınca söz konusu yıllara ilişkin verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamelerinden en az üç döneme ait beyannamenin verilmiş olduğu ve ödenecek katma değer vergisinin bulunduğu görüldüğünden, 3'üncü fıkranın (b-1) bendi gereğince (a) bendinde belirtilen oranlara göre katma değer vergisi artırım tutarının hesaplanması gerektiğinden, davalı idarece 3'üncü fıkrasının (b-3) bendindeki hüküm uyarınca yapılan hesaplama esas alınarak tesis edilen ... tarih ve ... sayılı ek tahakkuk işleminin 2011, 2014 ve 2015 takvim yıllarına isabet eden kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, ... tarih ve ... sayılı ek tahakkuk işleminin; 2011, 2014 ve 2015 takvim yıllarına isabet eden kısmının iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının, Vergi Mahkemesi kararının ek tahakkukun 2012 ve 2013 yıllarına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususlar kararın bu kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği, davalı idarenin Vergi Mahkemesinin kararının 2011 yılına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf talebi yönünden, her ne kadar davacı tarafından 2011 ilâ 2015 yıllarına ilişkin ek tahakkuk işlemi dava konusu edilmiş ve Vergi Mahkemesince de 2011 yılını da kapsayacak şekilde karar verilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden davacı adına 2011 yılını da kapsayacak mahiyette bir ek tahakkuk işlemi yapılmadığı, yapılan ek tahakkukun 2012 ilâ 2015 yıllarını kapsadığı görülmüş olup, bu durumda anılan talebin incelenmeksizin reddi gerekirken, davacının ek tahakkuk işlemine konu olmayan 2011 yılına ilişkin talebini kabul eden Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığı, davalı idarenin Vergi Mahkemesi kararının ek tahakkukun 2014 ve 2015 yıllarına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf talebi yönünden ise, katma değer vergisi matrah artırımı talebinde bulunan davacı şirketin 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin olarak verdiği katma değer vergisi beyannamelerinden 2014/Mart,Nisan,Haziran ve 2015/Ocak,Şubat,Temmuz dönemlerine ilişkin beyannamelerinde hesaplanan katma değer vergisinin bulunmadığı taraflar arasında tartışmasız olup, davalı idarece 6736 sayılı Kanunun 5. maddesinin 3. fıkrasının (b-3) bendi kapsamında yapılan ek tahakkukta kanuna aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davanın kabulü yolundaki mahkeme kararında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle davacı istinaf başvurusunun reddine, davalı istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının; ... tarih ve ... sayılı ek tahakkuk işleminin; 2011, 2014 ve 2015 takvim yıllarına isabet eden kısmı yönünden davanın kabulüne dair hüküm fıkrasının kaldırılmasına ve davanın 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin yapılan ek tahakkuk işlemi yönünden reddine, 2011 yılına ilişkin yapılmış herhangi bir ek tahakkuk işlemi bulunmaması sebebiyle bu kısım yönünden incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI: Şirketin faaliyet alanı nedeniyle yılın sadece belli dönemlerinde hesaplanan katma değer vergisinin bulunduğu, Kanunda yer almayan düzenlemelerin Tebliğlerle uygulandığı, Kanundaki ifadelerin idarece hatalı yorumlandığı, 6736 sayılı Kanun ve kanunun uygulanması ile ilgili hususların belirlendiği 1 seri nolu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 sayılı Kanunun Genel Tebliğinde aksi yönde bir düzenleme olmadığı halde, yasanın öngördüğü şekilde yapmış oldukları beyanlarına ilave olarak sonradan ilgili Kanun'un 5. maddesinin 3. fıkrasının (b-3) bendi uyarınca ek tahakkuk yapılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
DAVALININ İDDİALARI: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14. maddesi uyarınca bölge idare mahkemesince de lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir. Davalının savunması yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz isteminde bulunan davacıdan ...TL maktu harcın alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.