Davacı vekili, davacının iş aktinin davalı işyeri tarafından oluşturulan yeni organizasyon yapısında uygun pozisyon bulunamaması gerekçesi ile haksız olarak feshedildiğini  belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin iş organizasyonunun yeniden yapılandırma kararı aldığını, alınan kararda davacıya önerilecek başka bir pozisyon bulunamadığından yasal hakları ödenerek iş akdinin haklı olarak feshedildiğini  savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, işverenin ekonomik kriz sonucu işletme, işyeri ve işin gerekleri nedeniyle istihdam fazlalığı meydana geldiği hususunda işletmesel karar aldığını, bu kararı tutarlı şekilde uyguladığını, davacının iş akdinin feshinde objektif kriterlerin belirlendiğini ve buna  uyulduğunu, fesihten önce tüm tedbirlerin alındığını, feshin kaçınılmaz olduğunu ve feshin son çare olması ilkesinin gözetildiği hususunu usulünce ispat edemediği gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre, bölgeler koordinatörü olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, tüm grup şirketleri kapsayan bir insan kaynakları projesi gerçekleştirilmiş olması, bu proje kapsamında yeni bir organizasyon yapısı oluşturulması, yeni yapıda geçmiş performansı da gözetilerek önerilebilecek uygun bir pozisyon bulunamaması nedeniyle feshedilmiştir. Fesih bildiriminde dayanılan neden dikkate alındığında, mahkemece ilk celsede dosyanın karara bağlanmasının eksik incelemeye dayalı olduğu açıktır.
Davalı vekili, cevap dilekçesiyle davacının görev tanımını, eski ve yeni organizasyon şemalarını, 29/03/2010 tarihli grup şirketler genelinde yürütülmekte olan insan kaynakları projesinin ilk adımının tamamlanarak yeni unvan ve ücret yapılarının belirlendiğine ve çalışmaların ikinci adımının haziran 2010’da tamamlanacağına ilişkin ayrıntılı düzenlemeleri içeren iç duyuruyu sunmuştur.                  
Mahkemece öncelikle taraflara delillerini sunmaları için gerekli süre tanınmalı, işverenin fesih bildiriminde ifade edilen tüm grup şirketlerde insan kaynakları projesi gerçekleştirilmesi ve organizasyonda yapılan yeni düzenlemelerin neler olduğuna ilişkin işletmesel karar getirtilmeli, ayrıca davacı ve diğer çalışanların işyeri şahsi sicil dosyası, görev tanımları ve çalıştıkları bölümleri gösteren kayıtlar ile fesihten önce ve sonrasını kapsayacak şekilde işçi alımı ve çıkarılmasını gösteren işyeri SGK bildirgeleri de celbedilerek, bu kararın tutarlılık ve ölçülülük denetimi kapsamında tutarlı şekilde uygulanıp uygulanmadığı, davacının kıdemi, eğitim durumu ve diğer niteliklerine göre aynı veya başka bir birimde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, işyerinin faaliyet alanını ve iş organizasyonunu bilen uzman bilirkişiler aracılığı ile somut olarak araştırma yapılmalıdır. Feshin belirtilen ilkelere göre geçerli nedene dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.