
Esas No: 2016/519
Karar No: 2018/8970
Karar Tarihi: 03.10.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/519 Esas 2018/8970 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı tarafından ... 6.Noterliği’nin 04.08.2011 tarih ve 21238 yevmiye nolu vekaletnamesi ile vekil tayin edildiğini ve davalı ile arasında 21.09.2011 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinin akdedildiğini, aralarındaki vekalet ilişkisi devam ederken davalının kendisini haksız azlettiği bu nedenle ücretin tamamına hak kazandığını, sözleşme gereğince davalı tarafından ödenmesi gereken 14.000,00 TL bakiye vekalet ücretinin ödenmediğini, davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını,davalının ... 33.İcra Müdürlüğü’nün 2012/3308 Esas sayılı dosya ile konulan takibe haksız itiraz ettiğini, takibin durduğunu tüm bu nedenlerle itirazın iptali ile davalı aleyhine % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamına, inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, haksız azil ve taraflar arasındaki avukatlık ücret sözleşmesi gereğince davalı tarafından ödenmeyen bakiye vekalet ücretinin tahsiline yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteminden ibarettir. Davalı, davacının vekili olarak takip ettiği dosyalarda vermiş olduğu belgeleri cevap dilekçelerine eklemeden 2 haftalık sürede delilleri ibraz etmeyerek görevini eksik yerine getirdiğini, aralarında iletişim kopukluğu olduğunu, düplik ve delil listesinin verilmesi gereken tarihten iki gün önce yapılan görüşmede azilnameyi davacının talep ettiğini, azilnameden sonra 2 adet dosyanın geç teslim edilerek düplik ve delil listesini vermesini zora soktuğunu belirterek azilnamenin haklı olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafından vekil sıfatıyla takip edilen dosyalarda usuli eksiklik tespit edilmediği ve yargılama sırasında davacı avukatın güvenin sarsılmasına neden olacak tutum ve davranışlarda bulunduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Mahkemece vekalet ücretine konu dosyalar getirtilerek inceleme yapıldığı açıklanmış ise de dosyaların incelendiğine dair inceleme tutanağı bulunmadığı gibi azil sebepleri yönünden detaylı bir gerekçelendirme yapılmadığı, mahkemece ulaşılan sonucun denetime elverişli olmadığı açıktır. Bu durumda dosyaların tamamı getirtilerek ehil bir bilirkişi veya bilirkişi kurulu tarafından dosyadaki tüm kayıtlar, taraf iddia ve savunmaları, tüm deliller birlikte değerlendirilerek; azlin haklı olup olmadığı hususunda açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak ve böylece hasıl olacak sonuca uygun karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.