4. Hukuk Dairesi 2015/16295 E. , 2018/2071 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ...Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı aleyhine 24/07/2012 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/06/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 20/03/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı Hazine Müsteşarlığı vekili Avukat Dilara Güven ile karşı taraftan davacı vekili Avukat Ayça Dönmez geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Davacının, temyiz itirazları yönünden;
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalılardan Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı yönünden ise kısmen kabulüne; karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, turizm teşvik belgesi sahibi olan dava dışı şirkete, davalılardan Hazine Müsteşarlığının yazısı üzerine indirimli tarife yerine normal tarife uygulanması nedeniyle dava dışı şirketin açtığı dava sonunda, normal tarife ile indirimli tarife arasındaki farkı ödemek zorunda kaldığını, bu suretle zarara uğradığını belirterek, dava dışı şirkete ödediği tutarın ödemeye neden olan davalılardan rücu yolu ile tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının ödemek zorunda kaldığı tutarı davalı Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı"ndan talep edebileceği, davalı ..."nın rücu alacağından sorumlu tutulamayacağı ve husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı Hazine Müsteşarlığı aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Konu ile ilgili yasal mevzuat incelendiğinde; 23/05/2002 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren, 19/01/2002 tarihinden itibaren geçerli olacağı kararlaştırılan 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında “2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunun 16. maddesine göre turizm belgeli yatırım ve işletmelere en düşük tarife üzerinden elektrik enerjisi verileceği, gelir kaybı tutarının, ilgili abone grubu aylık ortalama satış fiyatı ile uygulanan satış fiyatı arasındaki fark kadar belirleneceği ve gelir kaybının tutarı ile buna
ilişkin KDV miktarının ilgisine göre Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş."ye ve Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş."ye ait olduğu yılın veya izleyen yılın genel bütçesine konulacak ödenekten Hazinece karşılanacağı” ve yine 06/10/2006 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 2006/19021 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı"nın Turizm yatırımları başlıklı 10. maddesinde: “Turizm Yatırım veya Turizm İşletme belgeli turizm yatırımları veya işletmelerinin 2004 yılı Nisan ayından sonraki elektrik enerjisi giderlerinin, şantiye dönemi de dahil olmak üzere o bölgedeki mesken ve sanayi abonelerine uygulanan tarifelerden en düşüğü ile kendi abone grubuna uygulanan tarife arasındaki farkın Hazinece karşılanacağı” düzenlenmiş iken; daha sonra, 29/06/2010 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 2010/478 sayılı Turizm Belgeli Yatırım ve İşletmelere Elektrik Enerjisi Desteği Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı"nın 3. maddesinde “Elektrik enerjisi desteği ödemelerinin, ... bütçesine konulacak ödenekten karşılanacağı”, 7. maddesinde de “12/04/2002 tarihli ve 2002/4100 sayılı Kararnamenin eki kararın 2 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin yürürlükten kaldırıldığı” düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra, anılan 2010/478 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı"nın “Yürürlük” başlıklı 8. maddesinde ise; “Bu karar 16/07/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girer.” hükmü yer almaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, rücuya esas olan Beyoğlu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/578 esas ve 2010/352 karar sayılı dosyası ile, davacı ... Turizm Ticaret Sanayi Anonim Şirketi tarafından davalı ... Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi aleyhine şirkete ait hotel işletmesinin turizm işletme belgesi bulunduğundan 10/12/2007 -02/11/2009 dönemi elektrik tüketimlerinden 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ve 2002/4100 sayılı kararnameye aykırı olarak sanayi tarifesi yerine ticarethane tarifesinden tahakkuku ve tahsil edildiği iddiasıyla fazladan tahsil edilen 54.798,63TL"nin istirdadına ilişkin dava açıldığı, 21/07/2010 tarihinde verilen karar ile 22.185,15TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verildiği, kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 2010/11014 esas sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yine, Beyoğlu 1. İcra Müdürlüğü"nün 2010/35207 esas sayılı takip dosyası ile alacaklı Yiğitalp Turizm Ticaret Sanayi Anonim Şirketi tarafından borçlu... Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi aleyhine Beyoğlu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/578 esas ve 2010/352 karar sayılı ilamına dayanarak 22.185,15TL alacağın tahsili amacıyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlu .... tarafından ferileriyle birlikte toplam 59.498,46 TL"nin 16/08/2011 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamından, davacı ..."ın ödemek zorunda kaldığı elektrik enerjisi desteğinin (normal tarife ile indirimli tarife arasındaki farkın), 10/12/2007 -02/11/2009 tarihleri arasındaki faturalara ilişkin olduğu, yapılan ödemenin ... için gelir kaybı olduğu, yasal düzenlemeler ile bu gelir kaybının idareye rücu şeklinde geri ödenebileceği anlaşıldığına göre; mahkemece, yukarıda belirtilen 2010/478 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 16/07/2009 tarihinden itibaren normal tarife ile düşük tarife arasındaki farkların ... bütçesine konacak ödenekten ödenmesinin öngörüldüğü, bu nedenle 16/07/2009 tarihinden sonraki faturalar için Kültür ve Turizm Bakanlığının sorumlu olması gerektiği gözetilerek ve bilirkişiden bu döneme ilişkin hesaplamayı içerir rapor alınarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davalılardan ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Davalı Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı"nın temyizi yönünden;
08/06/2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 637 Sayılı ..."nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin Geçici 2. maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte Dış
Ticaret Müsteşarlığı merkez, taşra ve yurtdışı teşkilatlan ile Hazine Müsteşarlığından Bakanlığa devredilen Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü ile Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğüne ait her türlü taşınır, taşıt, araç, gereç ve malzeme, her türlü borç ve alacaklar, yazılı ve elektronik ortamdaki her türlü kayıtlar ve diğer dokümanlar ile kadro ve pozisyonlarda bulunan personel hiçbir işleme gerek kalmaksızın Ekonomi Bakanlığına devredilmiş sayılır. Mülkiyeti Hazineye ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye Bakanlığınca, Dış Ticaret Müsteşarlığına tahsis edilmiş taşınmazlar hiçbir işleme gerek kalmaksızın tahsis amacında kullanılmak üzere Ekonomi Bakanlığına tahsis edilmiş sayılır.” hükmü ve yine bu Kanun Hükmünde Kararname"nin geçici 2. maddesinin 6. fıkrasında ise “Mevzuatta Dış Ticaret Müsteşarlığına, İhracatı Geliştirme Etüd Merkezine ve Hazine Müsteşarlığının bu Kanun Hükmünde Kararname ile Ekonomi Bakanlığına devredilen birimlerinin görevleri nedeniyle Hazine Müsteşarlığına yapılmış olan atıflar Ekonomi Bakanlığına yapılmış sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan bu hüküm gereğince, Hazine Müsteşarlığı"nın her türlü borç ve alacakları hiçbir işleme gerek kalmaksızın ..."na devredilmiş olduğuna göre, Hazine Müsteşarlığı tarafından ödenmesi gereken elektrik enerjisi desteğinin 16/07/2009 tarihinden önceki faturalar için olan kısmından Ekonomi Bakanlığının sorumlu olduğu gözetilerek, davalı Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı yönünden davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davalı Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve davacı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalı Başbakanlık Hazine Müsteşarlığına ve davalı Hazine Müsteşarlığı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücretinin de davacıya yükletilmesine, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine20/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.