
Esas No: 2017/4740
Karar No: 2019/4095
Karar Tarihi: 23.05.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/4740 Esas 2019/4095 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 23/11/2015 gün ve 2014/1283 - 2015/448 sayılı kararı bozan Daire"nin 13/04/2017 gün ve 2016/3422 - 2017/2120 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin yakıt alım ve satımı alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu ve gemilere de yakıt tedarik ettiğini, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ait Mına gemisine yakıt tedarik edilmiş olup, yakıt tedarikine ilişkin olarak yakıt teslim makbuzu tanzim edildiğini, müvekkili tarafından gönderilen yakıt teyit yazısında "FT Odın ve müştereken yada müteselsilen donatan / işleten / işletme mühendisi - kiralayan ve Petrolifera Tankers SPA tedarik etmiş olduğunuz yakıtın bedelinden bu teyidin alınmasından başlayarak herhangi bir kesinti olmaksızın tüm bedelden sorumludur" ifadesine yer verildiği ve vadenin yakıtın teslim tarihi olarak belirlenmiş olduğu ve işbu vadenin kesin vade olduğunu gösterdiğini, davalının yakıt teyit yazısına aykırı şekilde borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, yapılan takibe davalının kendileri aleyhine takip başlatılamayacağını, borca ve faize itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacak miktarının %20"sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, yakıt bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkili tarafından gönderilen yakıt teyit yazısında "FT Odın ve müştereken ya da müteselsilen donatan/işleten/işletme mühendisi - kiralayan ve Petrolifera Tankers SPA tedarik etmiş olduğunuz yakıtın bedelinden bu teyidin alınmasından başlayarak herhangi bir kesinti olmaksızın tüm bedelden sorumludur" ifadesine yer verildiğini ve vadenin yakıtın teslim tarihi olarak belirlenmiş olduğunu ve işbu vadenin kesin vade olduğunu iddia etmiştir.Mahkemece, takip dosyasında işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de davalının temerrüdünün takip tarihi ile başlamış olup, takip tarihinden önce temerrüt söz konusu olmadığı, yapılan ödemelerin takibe itiraz süresi içerisinde yapıldığı ve davalının temerrüdünün takip tarihi ile başladığı, bu nedenle davacı vekili tarafından dayanılan yakıt teyit yazısında belirtilen hususların her iki tarafça imzalanan herhangi bir sözleşme olmadığından temerrüt açısından geçerli sayılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 13.04.2017 tarih, 2016/3422 E. 2017/2120 K. sayılı ilamı ile 6098 sayılı TBK’nın 97, 207/2 ve 6102 sayılı TTK’nın 1530. maddelerine atıf yapılmak suretiyle yazılı gerekçe ile davacı yararına bozulmuş ise de dava ve takip konusu faturalar 27.01.2011 tarihli, davacının dayandığı yakıt teyit yazısı 25.01.2011 tarihli olup somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 818 sayılı BK’nun 182/2. maddesi hükmünde aksine adet veya sözleşme bulunmadıkça aynı anda ifa prensibi getirilmiştir. Anılan hüküm uyarınca alacak aynı gün muaccel hale gelmektedir. Ancak yine aynı Kanunun 101 maddesi uyarınca borcun ifa edileceği gün müttefikan tayin edilmiş olmadıkça muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur düzenlemesinden sonra devamı maddelerde temerrüde düşen borçlunun şartların varlığı halinde faiz de ödeyeceği düzenlenmiştir.Yine somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 20/3. maddesine göre; “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek… maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılması şarttır."
Bu durumda somut olayda muacceliyet gerçekleşmiş ise de mahkemece de isabetli olarak ifade edildiği üzere alacaklı tarafından borçluya usulünce çekilmiş ödenmesi gereken borcun miktarını gösteren bir temerrüt ihtarı bulunmadığı ve borcun ifa edileceği günün taraflarca müttefikan tayin edilmiş olduğu da kanıtlanamadığına göre temerrüt takip tarihinde gerçekleşeceğinden davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekirken, yazılı gerekçe ile davacı yararına bozulmuş olduğundan, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.04.2017 tarih, 2016/3422 E. 2017/2120 K. sayılı bozma kararının kaldırılarak hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.04.2017 tarih, 2016/3422 E. 2017/2120 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının ONANMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, peşin harcın onama harcından mahsubuyla 15,20 TL"nin davacıdan alınmasına, 23/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.