7. Hukuk Dairesi 2015/3763 E. , 2015/6644 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İzmir 7. İş Mahkemesi
Tarihi : 25/11/2013
Numarası : 2013/315-2013/672
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı işyerinde 06/06/2007- 25/06/2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin kendisi tarafından evlilik nedeniyle feshedildiğini bildirerek kıdem tazminatı ile fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacı tarafından aynı mahkemede 2010/651 E. sayılı dosya ile açılan davanın eski tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde bulunan adrese Tebligat Kanunu 35. maddeye göre tebligat yapılmak suretiyle sonuçlandığını, halbuki yeni tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde adreslerinin farklı olduğunu, tebligat hilesi yapıldığını ve davadan sonra yapılan icra takibi ile davadan haberdar olduklarını bildirerek 2010/651 E. sayılı dosya ile yapılan yargılamanın yanilenmesi talep etmiş, ayrıca davacının devamsızlık yaptığını ve başka bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yargılamanın yenilenmesi talebi kabul edilerek yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Genel tatil ücreti alacağı yönünden de yukarıda yazılı fazla mesai alacağına ilişkin ispat kuralları geçerlidir.
Somut olayda mahkemece; davalı tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebi kabul edilmesine rağmen, davalının tanıkları dinlenmeyerek HMK 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırı davranılmıştır. Diğer taraftan davalının delil olarak dosyaya sunduğu bir takım belgeler bulunmasına rağmen mahkemece dosya bilirkişiye tevdi edilmeyerek, gerekçeli kararda gösterilen şekilde denetime elverişli olmayan tarzda hesaplama yapılmak suretiyle fazla mesai ve genel tatil ücreti hüküm altına alınmış olması da hatalıdır. Yapılacak iş, yukarıda yazılı ilkeler çerçevesinde fazla mesai ve genel tatil ücreti alacakları yönünden etkili olduğundan ve hukuki dinlenilme hakkı çerçevesinde davalı tanıkları dinlenilmek suretiyle, işverence ibraz edilen belgelerle birlikte dosya bütün olarak hesap bilirkişisine tevdi edilerek denetime elverişli şekilde rapor alınıp çıkacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile sonuca gidilmiş olması bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 08.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.