11. Hukuk Dairesi 2017/3814 E. , 2019/4121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 13/05/2016 gün ve 2011/545-2016/258 sayılı kararı onayan Daire"nin 15/06/2017 gün ve 2017/386-2017/3772 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Asıl davada davacı, davalı bankanın Kızılay Şubesi nezdinde vadesiz mevduat hesabı bulunduğunu, ayrıca iki ayrı menkul kıymet hesabından İMKB"de işlem gören hisse senetleri alım yapılarak bu hesaplar için ayrıca kredi sözleşmesi imzalandığını, 06.03.2000 tarihinde bankaya gittiğinde portföyündeki hisse senetlerinin sözleşmenin 4. maddesine aykırı olarak talimat dışı biçimde 24.02.2000 tarihinde 71.652.600.000 TL bedelle satılarak kredi borcuna mahsup edildiğini öğrendiğini, oysa 06.03.2000 tarihinde portföyün değerinin 86.248.850.000 TL olduğunu, kredi borcu bildirilip ödeme olanağı tanınmadan yapılan satış ve mahsup işleminin zarar doğurduğunu, böyle bir işlemin sadece müşterinin teslim etmediği menkul kıymetler için yapılabileceğini ileri sürerek, işlemin sözleşmeye aykırılığının tespitini ve satılan hisse senetlerinin aynen iadesini veya hisse senetlerinin anılan iki tarih arasındaki farkı 14.632.250.000 TL"nın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, anılan tutarın kredi borcundan mahsubu ile müvekkilinin borcunun 4.843.150.000 TL olduğunun tespitini ve 10.000.000.000 TL manevi tazminatın tahsilini, 10.05.2000 tarihli ıslah dilekçesiyle de hisse senetlerin satılması nedeniyle dava tarihi itibariyle oluşan zararın, davalı bankaca uygulanan kredi faiz oranları ile komisyon ücretlerinin olağan olup olmadığının ve bunlardan doğan zararın tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekili, asıl davanın reddini savunmuş, birleşen davada ise, bankanın aracılık sözleşmesi ve kredi sözleşmesi hükümleri uyarınca 06.03.2000 tarihinde 22.366.085.249 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, faizi, KKDF, BSMV ve diğer fer"ileriyle birlikte tahsilini, asıl alacağın %10"u ceza faizinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, 02/EMKEL 100 adet, 03B/TOASO 46 adet, 04/VAKFN 399 adet, 05/VAKKO 300 adet, 06/ALARK 200 adet, 07/ARCLK 100 adet, 08B/ARCLK 2557 adet, 09/GARAN 250 adet, 10/IHLAS 80 adet, 11/KRDMD 3500 adet, 12/MIPAZ 500 adet, 13/OTKAR 170, 14/SAHOL 400 adet, 15/SARKY 350 adet, 16/SISE 400 adet, 17/TUDDF 500 adet, 18/TUPRS 50 adet, 19/YKGYO 300 adet ve 20/KLMSN 10 adet hissenin davalı banka tarafından davacıya aynen iadesine, davacının Merkezi Kayıt Kuruluşu sistemindeki 12467200 no"lu hesabına kote edilmesine, borsada artık işlem görmeyen 15 adet 1/AKTAS hissenin ağırlıklı ortalama değeri olan 2.284,54 TL ile 6 adet 21/UNYEC hissesinin değeri 17,62 TL olmak üzere toplam 2.302,16 TL"nin 13/03/2000 dava tarihi itibaren işleyecek değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, manevi tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine, davacının borsadaki şirket hisselerinin satılması nedeni ile 46.529,42 TL nakit temettüden yoksun kaldığının tespitine, birleşen davanın HMK"nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına dair verilen kararın asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebepler ile temyiz edenin ve karar düzeltme isteminde bulunanın sıfatına, asıl davada dava ve ıslah dilekçesiyle temettülerin faiziyle birlikte tahsili talebinde bulunulmamış olmasına göre, asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin HUMK’un 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteminin HUMK’un 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 23/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.